“Ermeni Meselesi” üzerine değerli eserleri bulunan dostum
Sayın Necati Saygılı bir kitabının önsözünde şunu yazar:
“1960’lı yıllarda İstanbul’da düzenlenen bir Türkoloji
Kongresine katılmış iki yabancı Türkolog, Galata Köprüsü üzerinden İstanbul’u
seyrederken şöyle konuşurlar;
Japon Türkolog: Ne güzel şehir değil mi?
Amerikalı Türkolog: Evet, Türklerin olmayacak kadar güzel!
İki gündür, ABD’nin, Vatikan’ın, İngiltere ve Avrupa’nın
“Kürtçü-Bölücü” meselesine nasıl derinlemesine müdahale ettiklerini, başımıza
ne belalar açtıklarını anlatmaya gayret ettik.
Bölücü-Kürtçülük meselesini karıştıran emperyal devletlerin,
Ermeni Meselesinde tarafsız kalmaları mümkün mü? Özellikle dünyanın Jandarması
geçinen Amerika’nın…
1914 yılında, Osmanlı topraklarında kaç tane Amerikan
misyoner okulu vardı, biliyor musunuz? Tam 426 tane ABD MİSYONER Okulu ve bu
okullarda öğrenim gören 25 BİN Öğrenci! Üstelik mükemmel binalara ve eğitim
materyallerine sahip okullar!
ABD’nin Osmanlı topraklarına özel ilgisi, Yunanistan’a
bağımsızlık kazandırılmasıyla, taa 1820 yılında başlar.
Boston merkezli “American Board of Commissioners for Foreign
Missions” teşkilatı, (BOARD) Pliny Fisk ve Levi Parsons adlı iki misyonerle
faaliyete başlar.
Bu çalışmalarda, Mısır, Lübnan ve çok sayıda Ortadoğu ülkesi
inceleniyor. Aranan, bu bölgede Türklere karşı kullanılabilecek bir topluluk!
Bulunuyor da! Gregoryen Ermeni Toplumu!
Önce İncili, Ermeniceye çevirdiler. BOARD adlı kuruluş,
İncili Ermenilerin dilinde sunuyor ki, okuyanlar anlayabilsin! (Türkçe ibadetin
önemini hala anlayamadık)
BOARD teşkilatı her Ermeni yerleşim yerinde örgütlendi.
Sırasıyla, Nesturiler, Yezidiler, Keldaniler ve Yakubilerin olduğu yerlerde
de okul açtılar. Eğitimcilerin hepsi,
Hristiyan Misyonerlerden oluşuyordu.
İlk etapta Batı Trakya’da 6, Kıbrıs’ta 3, Museviler için 4,
Batı Anadolu’da 227, Orta Anadolu’da 98, Doğu Anadolu’da 102, Suriye’de 59,
Balkanlarda 41 misyoner görevlendirildi.
Amerikalıların, Osmanlı Topraklarında bu kadar rahat ve
başına buyruk hareket edebilmelerinin nedeni çok hazindir. Tek kelime ile
söylemek gerekirse; KAPİTÜLASYONLAR!
Bu süreçte Protestan BOARD teşkilatı, Osmanlı bünyesindeki
Ermenileri hızla devşirmeye başlar.
İyi eğitimli, ABD destekli Ermeniler kısa sürede Türklerden
çok daha nitelikli, eğitimli ve zengin hale gelir.
BOARD Teşkilatı, Misyoner Okulu açmak istedikleri bölgeye
önce konsolosluk kurmak ister.
Padişah izin vermezse, güç gösterisi yaparak, gemilerini
kıyılarımıza getirip gözdağı vererek zorla Konsolosluk tavizi aldılar. İzmir,
Çanakkale, Sakız, Yafa, Kandiye, Şam, Port Said, Lazkiye, İstanköy, Kudüs ve
daha çok yerde ABD konsoloslukları açılır.
BOARD teşkilatı esas hamlesini 1. Dünya Savaşı başlayınca
yaptı. Ermenilerin başlattığı isyana Osmanlı tarafından müdahale edilince ABD
herhangi bir diplomatik açıklama yapmadan donanmayı Mersin Limanına gönderip,
Devleti açıkça tehdit etti. (ABD Uçak Gemileri, yine Doğu Akdeniz’de)
Osmanlı, Ordusunu Kafkasya’ya gönderince Anadolu’daki
Ermenilerin bir bölümü, savunmasız Türk köylerine saldırdılar ve sistemli bir
katliama giriştiler.
Bu katliamlar sırasında, Ermenileri destekleyen Merzifon ve
Antep Amerikan Kolejlerinin rolü çok büyüktür. (Atatürk, Nutuk 557 sayfasında
Merzifon Amerikan Kolejinin Pontus devleti kurmak için nasıl çalıştığını
anlatır.)
Kurtuluş Savaşında Kuvayi Milliye, önce Doğu’daki Ermeni
işgalini, sonra da Güneydeki Fransız, ve Batı’daki İngiliz/Yunan işgalini
püskürttü ve Anadolu’nun yeniden Türkleşmesini sağladı.
Atatürk, 100 yıllık ABD/BOARD rüyasını çöp haline getirdi.
Eğitimde BİRLİK devrimini (Tevhid-i Tedrisat)
gerçekleştirdi. (AKP, Bu yasayı delik-deşik etti ve Milli Eğitimi,
Tarikat-Cemaatlere verdi!)
Atatürk daha sonra 1924-1925- 1926 yılında çıkardığı
genelgelerle, yabancı okulların İlkokul düzeyinde eğitim vermelerini yasakladı.
Okullardaki Hristiyan Aziz tabloları ve büstleri kaldırıldı, yerlerine Türk
bayrağı ve Atatürk tablosu asıldı.
1930’ların sonuna gelindiğinde, Türkiye genelinde sadece
birkaç okulları kaldı.
Türk Devletinin TAPUSU sayılan LOZAN Antlaşması ile de
kapitülasyonlar kaldırıldı! (AKP 22 yılda, ülkemizi kapitülasyon döneminden
daha kötü duruma düşürdü.)
Bugün Türk Ordusu ile savaşan PKK Narko-Terör örgütünün üst
yönetimi ve önemli sayıda militanı Ermeni’dir. Şimdi AKP’yi daha iyi anladınız
mı?
Gerçekten anladınız mı?
Not;
Genç arkadaşlarıma, Ermeni gerçeğini öğrenmeleri için,
Ermeniler tarafından evi yakılan, defalarca suikaste uğrayan Prof. Dr. Erich
Feigl ve Tarihçi Stanford Shaw’un kitaplarını öneririm.
Sağlık ve başarı dileklerimle…