A+ A-
Yorum
10

Gölgelerinden kurtulamıyoruz

Yayın Tarihi: 28.03.2024 - 10:00

Cumhuriyeti kurup, saltanatı kaldıran TBMM’ de 3 Mart 1924 günü 3 yasa  kabul edildi:

-Şer’iyye ve Evkaf ve Erkân-ı Harbiye Vekâletinin kaldırılması.

-Tevhid-i Tedrisat Kanununun Kabulü.

-Halifeliğin Kaldırılması.

Şer’iyye Vekâleti, TBMM’nin çıkaracağı yasaların “Şeriata” uygun olup olmadığını ve dini vakıfların kontrolünü elinde tutardı.

Yerine Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruldu.

Eğitimi ve Öğretimi, dini etkilerden arındırmak, çağdaşlık, bilim ve akıl çizgisine getirmek, halkı cehaletten kurtarmak için Tevhid-i Tedrisat yani Öğrenim Birliği Yasası çıkarıldı. Kurtuluş Savaşımızı engelleyen Hilafet Kurumu da kaldırıldı.

Böylelikle Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Devleti, lâik ve üniter bir yapı olarak kuruldu ve din ve devlet işleri birbirinden ayrılmış oldu.

Cumhuriyet, Şeriat Hukukunun yerine, Pozitif Hukukun konulmasıdır.

Bir kısım çevreler buna karşı çıkıyor ve Pozitif Hukuka itiraz edip, yerine Şeriat Hukukunu getirmek için çabalıyorlarsa, bunun adına gelişmiş demokrasilerde İRTİCA denir.

Sizlere, şeriat özlemcileri tarafından yerden yere vurulan, hakkında dava açılan, Milli Güvenlik Kurulunun meşhur 28 Şubat 1997 tarih ve 408 sayılı kararına EK-A eklenen ve Dönemin Başbakanı Erbakan, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Meral Akşener ve dönemin Devlet Bakanı Abdullah Gül tarafından da imzalanan 18 maddenin 3 tanesini aktarmak isterim…

Md 1: Anayasamızda Cumhuriyetin temel nitelikleri arasında yer alan ve yine Anayasanın 4’üncü maddesi ile teminat altına alınan lâiklik ilkesi büyük bir titizlik ve hassasiyetle korunmalı, bunun korunması için mevcut yasalar hiçbir ayırım gözetmeksizin uygulanmalı, yasalar yetersiz görülüyorsa yeni düzenlemeler yapılmalıdır.

Md 2: Tarikatlarla bağlantılı özel yurt, vakıf ve okullar devletin yetkili organlarınca denetim altına alınarak Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğrenim Birliği) gereği, Milli Eğitim Bakanlığına devri sağlanmalıdır.

Md 3: Genç nesillerin körpe dimağlarının öncelikle Cumhuriyet, Atatürk, vatan ve millet sevgisi, Türk milletini çağdaş uygarlık düzeyine çıkarma ülkü ve amacı doğrultusunda bilinçlendirilmesi ve çeşitli mihrakların etkisinden korunması bakımından;

a) 8 yıllık kesintisiz eğitim, tüm yurtta uygulamaya konulmalı.

b) Temel eğitimi almış çocukların, ailelerinin isteğine bağlı olarak devam edebileceği Kur’an Kurslarının Milli Eğitim Bakanlığı sorumluluğu ve kontrolünde faaliyet göstermeleri için gerekli idari ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

22’nci yılını tamamlamak üzere olan AKP iktidarında bilerek ve planlayarak, Lâik Cumhuriyetin temellerini teker- teker yıkmaya başladılar. İstanbul’da Köklü Değişim Derneği tarafından düzenlenen ve Hizb-ut Tahrir yöneticilerinin konuşmacı olarak katıldığı “Hilafet Konferansı” yapılmıştı.

Konuşmacılardan İlim ve Kültürel Araştırmalar Başkanı Mehmet Pabak, salonun iki tarafında asılı bulunan Atatürk portrelerine tepki gösterdi.

Hilafetin şeklen bile varlığı Müslümanların birliğine vesile oluyordu. Buna tahammül edemediler. Hilafeti kaldırttılar.  Hilafeti kaldırılışı sonucunda biz bugün burada, bu konunun nasıl bir dağılmaya sebep olduğunu ve ne hale geldiğini konuşurken bile, Hilafeti kaldıranların gölgesinden kurtulamıyoruz.

İki tarafta onun (Atatürk’ü gösteriyor) resimleri var! Bu zulüm devam ediyor!”

“Yıkım Koalisyonu” tüm bu işleri Demokrasi- Düşünce Özgürlüğü- Özgürlük adına yaptı! Şer’i hükümlerle yönetilen hangi ülkede demokrasi var ki?

Hangi demokratik ülkede, demokrasi bir ARAÇ olarak kullanılmaktadır?

Sağlık ve başarı dileklerimle…

Etiketler