A+ A-
Yorum
10

Hangisi kedi/hangisi kuyruk

Yayın Tarihi: 10.01.2024 - 10:00

Yetişkin bir kedinin kuyruğunu kovalaması stres ve travma sebebi olarak bilinir.

Veterinerlere göre ise, “İrade üzerinden kontrol edilemeyen davranışlarda bulunma eğilimi” diye anlatılır!

Bunun en önemli kanıtı, Yüksek Yargıdaki kripto FETÖ’cuların büyük bir cüretle, “YARGIDA DARBE” sayılacak eylemlere başvurmaları ve ısrarla “Anayasa İhlal Suçu” işlemeye devam etmeleridir.

Kripto FETÖ’cüler bu cesareti nereden bulur?

Batman, T.C Devletinin sınırları içinde çok güzel bir ilimizdir.

Batman’da, T.C Devletinin Anayasası ve yasaları geçerlidir.

Batman’da, T.C Devletinden maaş alan Vali-Başsavcı-Jandarma Alay Komutanı- Askeri Birlik-Emniyet Müdürü-Kıdemli Yargıçlar var.

İyi de, Türkiye Cumhuriyetinin memurları hangi güçten korkarlar da, İran Din Polisi gibi davranırlar?

Nasıl olur da, Türk Devletinin bir kentinde, davul-zurna ile, atlarla, açıkça “Şeriat-Hilafet” kalkışması yapılır ve görevleri Anayasayı korumak olan devlet memurları, görmezden gelir?

Peki, Yüksek Yargı Kurumlarımızdan Yargıtay nasıl bu hale geldi?

2010 hileli referandumunda, üye sayıları arttırılan Yargıtay- Danıştay üyelikleri için, şubat 2011’de yapılacak seçimden önce, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in talimatıyla Müsteşar Yardımcısının evinde FETÖ mensubu Yargıçlarla,

1. Daire Başkanı İbrahim Okur’un katılımıyla bir toplantı yapıldı.

Yapılan seçimde, FETÖ tarafından verilen 160 kişilik listenin TAMAMI YARGITAY ÜYESİ seçildi. Danıştay’a ise 51 üyenin 3-4 eksiği ile yine FETÖ’nün listesi seçildi…

Bu seçimlerin nasıl gerçekleştiği, “İtirafçı” olan HSYK Kurulu üyeleri tarafından, mahkemelerdeki ifadeleriyle doğrulandı!

Sadullah Ergin, işi biten kirli bir mendil gibi atıldı. Onun imdadına Babacan ve Kılıçdaroğlu yetişti ve “Ali Dibo” namlı bu FETÖ’cuyu ÇANKAYA İlçesinden milletvekili yaparak ödüllendirdiler!

AKP, “Şeriatçı ve Hilafetçi” cepheyi, HÜDA-PAR/Menzilciler/Süleymancılar ile genişletti. Kedi, yeni yavrularını mahalleye salıverdi. İşte Yargıtay’ın böylesine büyük bir kinle, Laik Cumhuriyete ve Anayasa düşmanlığına cüret bulmalarının nedeni budur.

Atatürkçüler olarak bu ihanete boyun eğmemek ve gerekirse, Ümmetçi-Hilafetçi kesimin karşısına kaya gibi dikilmek için mücadele içindeyiz.

Artık duvara dayandık. Bir metre bile geri gidemeyiz. Türk milleti, CHP’nin tavrını merak ediyor.

Atatürkçülerle, vatanseverlerle, demokratlarla, Cumhuriyetçilerle mi birlikte olacak, yoksa öyle görünüp, yine Kürtçü-Bölücülerle mi olacak?

Türk milletine sözümüz olsun!

Atatürk’ün Türk milletine emanet ettiği Laik Cumhuriyeti, Ulus Devleti, Üniter Yapıyı, üç-beş tarikat-cemaat artığına bırakmayacağız.

Sadece siyasetçilerden değil, makamı ve görevleri ne olursa olsun, üzerlerindeki üniformalarını ihanete örtü yapanlar dahil, resmi-sivil tüm hainlerden

“Hukuk Yoluyla” hesap soracağız…

Herkes hesabını, çocuklarını, kız-erkek torunlarını düşünerek kararını versin.

Ya Cumhuriyetten yanasınız, ya Şeriattan! Tercih sizin…

Sağlık ve başarı dileklerimle…
Etiketler