Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, Anayasa Mahkemesine ve TBMM’ye
karşı başlattığı
“Darbe Girişiminden” CB Erdoğan’ın bilgi ve izni olmadığını
düşünen biri var mı?
Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararının üzerinden iki gün
geçtikten sonra Erdoğan’ın Türk Yargı tarihinin en büyük rezaleti hakkında
Yargıtay kararını desteklediğini ve
Mehmet Uçum adlı atanmış saray memurunun beyanatını da okuyunca, bunun
üzerinde çok titiz çalışma yapılan bir plan olduğu anlaşıldı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararında, Anayasa Mahkemesi
Üyelerini kastederek “DENETLENMEMENİN VERDİĞİ RAHATLIKLA KARAR VERMİŞLERDİR”
diyor.
Yani, AKP’ye göre, eski “Vesayet Makamı” dedikleri Türk
Ordusuna yaptıklarının bir benzerinin, yeni “Vesayet Makamı (!)” dedikleri
Anayasa Mahkemesine yapılarak, yetkilerinin kuşa çevrilmesinin zamanı
gelmiştir.
Bunun bir adım sonrası, yargıdaki AKP tetikçileri tarafından
üzerine benzin dökülerek büyütülecek kaostur. Bu arada tüm yandaş TV kanalları
ve devlet organlarıyla kaostan çıkmanın tek yolunun “Yeni Sivil Anayasa” yapmak
olduğu Türk Milletine kabul ettirilmeye çalışılacaktır!
“Yeni Sivil Anayasa” tıpkı 16 Nisan 2017 referandumunda
olduğu gibi, “Anayasa İhlal Suçu” işlemeyi
göze alacak kadar AKP militanı Yüksek Seçim Kurulunun katkılarıyla
nasılsa Türk Milletine hile ile kabul ettirilecektir. (Mühürsüz zarfların
geçerli sayılması, oy kaydırması gibi!)
AKP, “Yeni Sivil Anayasa” konusunu TBMM’de de halledebilir!
CHP, 38 karşı devrimciyi meclise soktu ve AKP’ye hediye etti. Akşener’in
desteğini almak
Saray için 5 dakikalık iş!
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin verdiği “darbe girişimi” kararı
gibilerin benzerlerini önümüzdeki günlerde çok göreceğiz!
2023 yılı Kasım ayında “Devlet Aklı” kaybolmuşken, muhalefet
partileri birbirine düşmüşken, hukuksuzluğa itiraz edecek kurum kalmamışken,
Siyaset İnsanları-Gazeteciler-Aydınlar tutuklanacak ve milletin sesinin
kısılması sağlanacaktır.
Bu planın uygulanıp başarılı olmasının engellenmesi, sadece
ve sadece Türk Milletinin kaderine el koyması ile engellenebilir.
Tek Adam yönetimine, hukuk devletinin kaldırılmasına,
özgürlüklerimizin ve laiklik ilkesinin yok edilmesine seyirci mi olacağız?
Büyük Atatürk’ün kurduğu Çağdaş Cumhuriyeti, üç-beş tarikat
artığına, boğazlarına kadar harama batmış soyguncu çetelere,
ümmetçi-şeriatçılara mı bırakacağız?
Elbette ki bırakmayacağız. Kimsenin burnunun kanamasına
fırsat vermeden,
provokasyonları aşarak, Anayasal hakkımız olan direnme
hakkımızla Cumhuriyete ve demokrasimize sahip çıkacağız.
Cumhuriyetimize ve birliğimize zarar verecek ve adını “Yeni
Sivil Anayasa” koydukları bu planı yürürlüğe koydukları gün, tüm ülke sathında
ve sürekli eylem yapacağız. Ya Anayasal çerçevenin içine girecekler, ya da Türk
Milleti olarak, AKP’ye verilen vekaleti iptal edeceğiz.
Bu vatan, bu Laik Cumhuriyet ya Türk Milletinindir ya da hiç
kimsenin…
Sağlık ve başarı dileklerimle…