İşte AKP’nin ikinci yüzyılı!
FİFA hakemini yumruklayan Faruk
Koca 15 günde tahliye oldu. AYM’nin
2 defa “Hak ihlali var, tahliye edin”
dediği Milletvekili Can Atalay TAHLİYE EDİLMEDİ! Adalet ÖLDÜ. Başınız
sağ olmasın... Anlat anlat faydasız, bir
kulağından girer ötekinden çıkar!
Suskun Türk milletine, senelerdir
“Hukuk Devleti” nedir, bir türlü anlatamadık. Pozitif Hukuku da anlatamadık.
İrticanın sadece kara çarşaf, şalvar, sarık, sakal olmadığını, gerçek irticanın
pozitif hukukun yerine şeriat hukukunu
koymak olduğunu hiç anlatamadık.
Gerçek irticanın, demokrasinin nimetlerinden yararlanıp demokratik rejimi katledip yerine din devleti kurmak
olayı olduğunu anlatamadık!
Bir daha ve son kez yine anlatalım;
“Hukuk Devleti, İnsan haklarına saygılı
ve hakları koruyucu, adil bir hukuk dü-
zeni kuran ve bunu devam ettirmekle
kendisini yükümlü gören, bütün eylem
ve işlemleri yargı denetimine bağlı olan
devlettir!”
Bir Hukuk Devletinde, çağdaş ve
medeni bir yönetici şunu söyleyemez;
“Ben Müslümanım, sadece Allah’a he-
sap veririm. Gerisi faso fiso!” Hepimiz
gibi sen de günü geldiğinde Allah’a hesap vereceksin, ondan kaçış yok!
Ama bu dünyada yaptığın yanlış işler, hatalar, varsa ihanetler için hukuka
hesap vereceksin!
Bir taraftan “T.C Hukuk Devletidir”
diyeceksin, diğer taraftan “Ben sadece
Allah’a hesap veririm” diye dayatacaksın. Buna pişkinlik denir, bu olmaz!
Peki ne diyor; “Siyasi hayatıma
Necmettin Erbakan ile başladım. Belli
bir noktaya geldikten sonra ayrılıp
AKP’yi kurdum. Muhammed Peygamber’in ve onun sünneti benim yol haritamdır. Bu sünneti yaşamaya çalıştıkça
hatalardan uzaklaştığımı gördüm.” Bu
söyledikleri kişinin iç dünyası ve inanç
dünyasında geçerlidir.
Hukuk Devletinde bir yöneticinin
böyle konuşması, irticanın ve din dev-
letine özlemin ifadesidir. İnanç dünyanızda, yol haritanızı belirlerken istediğinizi rehber olarak seçersiniz. Siz Hz.
Peygamber’i, İran’daki Müslümanlar
da İmam Humeyni’yi rehber olarak seçer. Ona da kimse karışamaz.
Fakat devlet yönetiminde, rehberiniz Anayasa, yasalar ve siyasi teamüllerdir. Geleneklerimizdir, görgü kurallarımızdır.
Şunu diyemezsiniz;
Beni millet seçti, ben milli iradeyim
ve istediğimi yaparım!
Yapamazsınız! Siz güçlü iken korkup susanlar, görevlerini yapmaktan
kaçınanlar, ayağınız tökezlediğinde as-
lan kesilip, sizi kulağınızdan tuttukları
gibi adalete teslim ederler!
Devlet olanaklarını peşkeş çektiğiniz yandaşlarınızı, fakir fukaranın sırtından zengin olan adamlarınızı da enselerinden yakalayıp, sizin yanınıza tıkarlar...
Ayrıca bir müminin Müslüman olmakla övünebilmesi için, gerçek bir
Müslüman gibi yaşaması şarttır.
Müslüman olduğunuzu söylüyorsanız, yalan söyleyip iftira atmayacaksınız!
Kendi insanlarınıza tuzak, kumpas
kurmayacaksınız!
Kul hakkı yemeyeceksiniz!
Çalmayacaksınız, çalanları koruma-
yacaksınız, çaldırmayacaksınız!
Haram paraya tamah edip, haramın kölesi olmayacaksınız!
İşte bunun için “Hukuk Devleti”
var. Anladın mı?
Yoksa gerçek Müslüman gibi yaşamak zor mu geldi?
O zaman “Ben Müslüman’ım, rehberim ve yolum Hz. Muhammed’in
sünnetidir” deyip, o mübarek yolu kirletmeyeceksin...
Eninde sonunda zorla da olsa sana
Hukuk Devleti ne imiş, öğreteceğiz.
Sağlık ve başarı dileklerimle...