Osmanlı Döneminde üç Patrik, ihanetlerinden dolayı
asılmıştır.
1)Patrik Birinci Kiril.
Dördüncü Murat zamanında, Cizvitler ile Kalvinciler arasında
ölümüne bir kavga vardı. Cizvitlerin yönlendirdiği Fransız ve Avusturya
Elçileri, dört defa azlettirdikleri fakat tekrar seçilen Patrik Kiril’i
“Hıristiyanlıkta Reform” yapıyor suçlamasıyla Saray’a şikayet ettiler.
Yapılan incelemede, Patrik Kiril’in “Rum Teb’a arasına dinî
nifak soktuğu” gerekçesiyle suçlu bulundu ve 26 Haziran 1638 de
Rumelihisarı’nda asıldı.
2)Patrik Üçüncü Parthenius.
Eflâk ve Boğdan Voyvodaları, Patrik Üçüncü Parthenius
tarafından Osmanlı’ya karşı isyana kışkırtıldılar ve isyan ettiler. Köprülü
Mehmet Paşa, Patriğin Ruslara gönderdiği mektubu ele geçirince asılmasını
emretti. Patrik, 24 Mart 1657 de İstanbul-Beyoğlu-Parmakkapı’da asıldı.
3)Patrik Beşinci Gregorius;
Patrik tarafından, Megalo İdea yönünde faaliyet gösteren
Etnik-i Eterya Cemiyetinin merkezi İstanbul-Balat’a taşındı. Mora isyanına,
Patrikhanenin Papazları öncülük etti. Ön binlerce insanımız katledildi.
Patriğin yeraltı faaliyetleri belgelendi. Patrik, “Görevimi yaptım” dedi.
Yargılandı ve Sultan İkinci Mahmut’un emriyle, Patrikhanenin orta kapısı önünde
asıldı.
Patrikhane o kapıyı zincirle bağlayarak kapattı. Kapıya “KİN
KAPISI” adı verildi. Asılan Patrik ile aynı seviyede bir Türk Devlet Adamı,
aynı yerde asılıncaya kadar, kapının kapalı kalacağı ilan edildi.
Kin Kapısı, tan 202 yıldır kapalıdır! Kindar nesil nasıl
oluyormuş, gördünüz mü?
Erdoğan’ın izniyle, Yunan Başbakanının ziyaret ettiği yer
işte burasıdır.
Osmanlı’ya bağlı olduğunu sıkça söyleyen Erdoğan, Sultan
İkinci Mahmut’un yaptığı hakkında ne düşünmektedir?
Değerli Okurlar;
Türk Milleti olarak bizler herkesin inancına, etnik
kökenine, kültürüne saygı duyar ve onları koruruz. Göreme Açık Hava Müzesini
ziyaret ederseniz, Katolik Hıristiyanların katliamından kaçan Ortodoks
Hıristiyanların mağara kiliselerine sığındıklarını, dönemin Türk Boylarının
onları koruduğunu görürsünüz!
Atalarımız, Avrupa’da-Afrika’da-Kafkaslar ve Ortadoğu’da
hakimiyet kurduklarında, kimseyi asimile etmek yoluna gitmediler. Herkesin
kutsalına saygı duydular. Bizler de aynıyız. Herkesin inancını, etnik kökenini,
kültürünü, geleneklerini onların onuru kabul eder ve saygı duyarız.
Fakat Devletlerarası ilişkilerde sadece “Karşılıklılık”
esası geçerlidir.
“Kardeşlik Hukuku”, “Biz dostuz”, “Stratejik Ortağız”, “Biz
Eşbaşkanız” gibi ilkellikler ancak “Devlet Adamı” vasfı taşımayan cahil ve
ilkel kişilerin işidir.
Tıpkı Yunanistan’ın işgal ettiği vatan topraklarını
görmezden gelenler gibi!
Yunanistan’ın, ülkesinde kendi vatandaşları olan Müslüman
Türklere nasıl davrandığını kısaca özetleyelim mi?
-Yunanistan’daki Müslümanlar, kendi Müftülerini seçemezler.
Yunan Devleti onların başına bir Müftü tayin eder.
-AKP; Türkiye’de Patrik Bartholomeos başkanlığındaki “Sen
Sinod Meclisinin” İzmir’e Metropolit atamasına bile izin verdi!
-Yunanistan’daki Osmanlı-Türk eserleri çürümeye
bırakılmıştır. Yunanlılar ne bizim onarmamıza izin verirler ne de kendileri
onarırlar. Yunanlılar bir tek ata yadigarı eserin tapusunu bize devretmediler.
-AKP, ülkemizdeki azınlıklara üzerinde hak iddia ettikleri
malların tamamının tapularını devretmiş ve ata yadigarı tarihi eserler, Türk
Milletinin elinden kaçmıştır.
-Atina’da resmi izinle yapılmış 1 tane Cami vardır. (2017 de
açıldı)
Caminin 7 kişilik yönetim kurulu vardır. (1 Kişi Eğitim
Bakanlığından-1 kişi Maliye Bakanlığından- 2 kişi Belediyeden-1 Yüksek Mahkeme
Üyesi- Yunanlıların seçeceği iki kişi) Camiyi bu yedi kişi yönetir.
-Türkiye’de 349 kilise, 38 adet Sinagog var. Ayrıca AKP’nin
izin verdiği binlerce apartman dairesi kilisesi ve buralarda misyonerlik yapan
binlerce eleman vardır.
Hepsi de faaliyetlerine özgürce, devlet müdahalesi olmadan
devam etmektedir.
Bak Vre Yorgo;
Kaşıntın tuttu yine! Aldın arkana ABD’yi, adaları silah
deposu yaptın.
Ne çabuk unuttun arkanda sadece ABD değil, İngiliz’i,
Fransız’ı İtalya’nı varken
kendini denizde bulmuştun! Hayal kurmaktan vazgeçsen,
aramızdaki denizi balığıyla, uzosuyla dostluk denizi yapsak, ticaretimizi
karşılıklı olarak arttırsak,
hepimiz kazansak ve rahat etsek, olmaz mı?
ABD, Meksika ile bir problem yaşasa, senin orada silah ve
mühimmat depolamana izin verir miydi? Yakında Tayyip de gidecek, ABD’de
gidecek.
Akıllı ol. Kendini ve insanını sıkıntıya sokma. Yine ne
varsa komşunda var…
Sağlık ve başarı dileklerimle