Siyaset ekip işidir, doğru. Ekibi de lider belirler. Bu da doğru!
Lider denen faniler, kendi kumaşlarından olan kişilerle çalışmak isterler.
Lider, anlayış olarak öngörü sahibi, çağdaşlığa, bilime, ekip çalışmasına, tartışmaya, dinlemeye ve öğrenmeye açıksa bu ilkelere inanan özgür düşünceli, fikrini cesurca savunan kişilerden ekip oluşturur.
Lider denen kişi eğitimsiz, sığ bilgili, kaba, görgüsüz, hırsı aklının üstünde olan, ben bilirim diyen ve şartsız itaat (Biat) isteyen, ahlak fakiri biri ise, kendisi gibi kişileri ekip diye yanına toplar. Ama bunun adı ekip değil, sürekli kafa sallayan, tek ses-tek düze-tek fikir olan-hep evet diyen bir grup olur…
9. Cumhurbaşkanı Rahmetli Demirel danışmanları arasına, ömrü boyunca kendisini eleştirmiş, bu fikrini Demirel’e açıkça söylemiş, rahmetli Cüneyt Arcayürek’i atamıştı. Demirel’in Cumhurbaşkanlığı görevi sona erdikten sonra Arcayürek yazdığı kitapta da Demirel’i çok ağır şekilde eleştirmişti.
Bu görevlendirme Demirel’i asla küçültmemiş onun, karşı fikre tahammül etme ve aykırı fikirlerden yararlanan zeki bir insan olduğunun ifadesi olarak yorumlanmıştır.
Lider akıllı ise, devleti ilgilendiren önemli konularda kendisinden daha bilgili danışmanlarla çalışır. Bu tutum onun hata yapmasını ve sonuçta devletin zarar görmesini engeller.
Dünya Lideri Erdoğan, 22 senedir öyle büyük yanlışlar, ihanet olarak adlandırılabilecek hatalar yaptı ve bu hataları defalarca tekrar etti ki, bazen bu faninin danışmanları onu hiç uyarmazlar mı, diye düşünür, ülkem için derin endişelere kapılırım… Tarihe geçecek bir örnek verelim;
Anayasa Mahkemesi gibi ülkenin en yüksek yargı organına seçilecek kişinin,
yedi göbek soyu-sopu araştırılmalıdır. Atamayı yapacak CB’nına, devletin istihbarat kuruluşları, ilgili Bakanlıklar rapor verirler. Yani bu kişiler bilerek, seçilerek atanır. Yanlışlık varsa sorumlu, atayan CB’dır.
AYM Başkanvekili Alparslan Altan, Denizcilik Müsteşar Yardımcılığından, AYM’ye 29 Mart 2010’da atandı. O tarihte Ulaştırma Bakanı Binali, Başbakan Erdoğan, CB ise Gül idi!
Erdal Tercan ise 07 Ocak 2011’de AYM Üyeliğine atandı.
O tarihte Başbakan Erdoğan, CB ise yine Gül idi!
Bu iki kişi “FETÖ Silahlı Terör Örgütüne” üye olmak iddiasıyla gözaltına alındılar ve tutuklandılar. Bu atamaları yapanların çok ağır sorumlulukları vardır.
Lider, sadece kendi eylem ve söylemlerinden sorumlu değildir. Lider, göreve getirdiği Bakanların, üst düzey bürokratların da faaliyetlerinden sorumludur.
Lider, ülke güvenliği için göreve getirdiği bir memuru, örneğin MİT Müsteşarı veya Emniyet Genel Müdürünü, üst üste yanlışlar yapmasına rağmen hala görevde tutuyorsa hem sorumludur, hem de suç ortağıdır!
Aynı kural, Türk Devletinin kurucu önderi Atatürk’e ağır hakaret eden, yaverleri tarafından yere yatırılıp, elleri ve gözleri bağlanan çakma Genelkurmay Başkanları için de geçerlidir.
Sağlık ve başarı dileklerimle