Siyasette esas olan güvendir
Yayın Tarihi: 04.11.2023 - 10:00
Halkının kendisine olan güven duygusunu kaybeden siyasetçi yok
olmaya mahkumdur. Devlet yönetiminde de bir üst düzey bürokrat, uygulamaları ve
özel hayatındaki davranışlarıyla halkın güvenini kaybederse, o artık boş bir
teneke gibidir. Gürültü çıkarır ama bir işe yaramaz!
Tolga
Şardan, çok iyi tanıdığımız dürüst, mesleğinin ehli, çok iyi haber alan,
doğruyu yazan, çok sayıda ödül almış duayen gazeteci dostumuzdur.
Bildiğiniz gibi Anadolu C. Başsavcısı, HSK’ya bir dilekçe vererek,
“İstanbul Adliyesinde her işin rüşvetle döndüğünü, tahliyelerin- habere yasak
kararı koymanın bir bedeli olduğunu” söyleyerek, araştırma istemişti!
Tolga Şardan da, İstanbul Anadolu Başsavcısının “Yolsuzluk
İhbarını” doğrulamak için MİT’in CB Erdoğan’a yazdığı bir raporun varlığını
iddia ederek, bir yazı yazdı. MİT’ten bu konuda gelen rapora göre, C.
Savcılığı, tutuklama istemiş ve Yargıç, Tolga Şardan’ın tutuklu yargılanmasına
karar vermiş!
Peki, MİT gibi T.C Devletinin gözbebeği kuruluşuna Türk milleti
güveniyor mu? Devletin güvenlik kurumuna elbette güveniriz.
Ama yönetimine asla! Türkiye’nin de üyesi olduğu FAFT adlı kuruluş,
ülkemizi “Uyuşturucu kaçakçılığı ve teröre finans desteği” verilmesi
konularında yetersiz kaldığı gerekçesiyle
GRİ LİSTEYE aldı. Bunun bir adım ötesi KIRMIZI LİSTEDİR ve bu
felaket demektir.
Neredeeen nereyee gelmişiz? Siyasette güven, esastır dedik!
Güven
ile hamilelik arasında doğru bir ilişki vardır. Az hamilelik veya çok
hamilelik olmaz. Ya hamilesinizdir ya da değilsinizdir.
Ya güvenilir birisinizdir ya da güvenilmez biri!
Tolga
Şardan’a şu mesajı iletelim;
T.C Devletini yönetenlerin tamamına yakını “Arap Milliyetçisi” ise
ve yönetenlerin önemli bir kısmı emperyalist devletlerin istihbarat örgütleri
tarafından rehin alınmışsa, Anayasa Mahkemesi kararlarını alt mahkemeler bile
iplemiyorsa, ülkede hak-hukuk-adalet kalmamış demektir.
Türkiye’de,
dürüst gazetecilik yapmanın, dürüst siyaset yapmanın elbette ki bir bedeli
olacaktır. Bu bedeli beraberce ödüyoruz.
Ama bunların hesabını hukuk önünde sormazsak, soramazsak, işte o
zaman Cafer’in getirdiği bez bile yetmez.
Not: Üç günlük bir seyahate çıkıyorum. Pazartesi gününe kadar izin
rica ediyorum.
Sağlık ve başarı dileklerimle…