Sorum tüm muhalefet partilerine! Ana muhalefete de, dana
muhalefete de, dağdan alınan emirle muhalefet yapanlara da! Sizler ya aklınızı
kaybettiniz, ya da AKP+MHP+Perinçek+Destici Külliye Şirketi ile ortaksınız… 17
Temmuz 2021 gece vakti iktidar; “Terörle mücadele kapsamında ek gözaltı ve kamu
görevlilerinin görevden uzaklaştırılması, meslekten ihraç edilmesi gibi
uygulamaların süresini 31 Temmuz 2021 tarihinden itibaren 1 (BİR) yıl uzattı.
Bir yıl daha bu çapsız iktidar, Yargı kararına gerek
duymadan, istediği kamu görevlisini (yargı-asker-polis), Belediye Başkanını
işinden uzaklaştırabilecek, işinden atabilecek, mesleğini elinden alabilecek! 5
yıldır uygulanan Olağanüstü Hal, 1 yıl daha uygulanacak. 15 Temmuz’dan bu yana
geçen 5 yılda 120 bin insan (haklarında hiçbir yargı kararı olmadan) işinden
atıldı. Mesleklerini yapmaları yasaklandı. Aileleriyle birlikte açlığa, yokluğa
mahkum edildiler.
Yüzbinlerce insan suçsuz yere cezaevlerine atıldı. FETÖ ile
işbirliği yapıp ülkeyi zora sokan iktidar mensupları dışarda gezerken,
yolsuzluklarına devam ederken, zavallı öğrenciler, öğretmenler, suçsuz insanlar
perişan edildiler! İnsanın yaşamını yok eden bu cezalara kimler karar verdi?
Kendileri üç-beş maaş alan, siyasi sorumlulukları olmayan Saray soytarıları bu
kararları verdi! Aynı torba yasa ile, TMSF’nin kendini MAHKEME yerine koyup, özel
şirketlere dahi kayyım atama yetkisi de 3 yıl daha uzatıldı!
Bu torba yasa ile İktidarın ne yapmak istediği o kadar açık
ki;
-Erdoğan, ya seçime olağanüstü hal koşullarında (31 Temmuz
2022 tarihine kadar) gidip, Yüksek Seçim Kurulu ve tüm İl-İlçe Seçim
Kurullarını, seçim sonuçlarını değiştirmeye zorlayıp, seçimi kazandığını ilan
edecek,
-Ya da, Erdoğan seçim filan yapmayıp eline geçirdiği
olağanüstü hal yetkilerini kullanarak, Milli İradenin üstüne çökecek…
Peki siz muhalefet parti liderlerinin yerinde olsanız, böyle
bir faşist uygulamanın TBMM’den geçmemesi için ölümüne mücadele etmez miydiniz?
Türk Milletinin iradesinin tecavüze uğraması karşısında, mücadele etmeyen
muhalefet partisine niçin gerek duyulsun ki?
Muhalefet liderlerinin savunması şöyle; “Efendim biz
mecliste direndik ama çoğunluk onlarda. Bir şey yapamadık!” İşte sizler 19
yıldır bir şey yapamadığınız için, Laik Cumhuriyetin tabutuna son çivilerin
çakılması noktasına geldik. Bilgisizliğiniz, korkaklığınız, kendinizin ve
partilerinizin yararını önde tuttuğunuz için bu seccademize musallat olan
şeytanlar azdı. Sizler şımarttınız bu İhvancıları…
Aziz Türk Milleti; DOĞRU Parti olarak önerimiz şudur; “Türk
Milletine Duyurudur. Bizler aşağıda imzaları bulunan muhalefet partileri,
Olağanüstü hal uygulamasında yapılacak bir seçime KATILMAYACAĞIZ. Ayrıca seçim
ve sandık güvenliğini sağlamak için her türlü tedbirin (parmak boyası dahil)
alınmadığı durumda da kararımız aynı olacaktır. İsteğimiz adil-dürüst-şeffaf
bir seçimin şartlarının oluşmasına katkı sağlamaktır.
Bu doğal ve normal şartlar sağlanmadığı takdirde, Türk
Milletinin iradesinin saptırılacağı kesin olan, haksız-usulsüz bir seçimin
sorumluluğunun AKP+MHP+Perinçek+Destici Külliye Şirketinin boynunda olacağının
bilinmesini saygıyla rica ederiz…” Yapılacak olan budur. Sayın Ana Muhalefet
Genel Başkanı; Böyle bir bildiri yazın, lütfen en başa da DOĞRU Partiyi yazın.
Ya bu dediğimizi yapın, ya başka öneriniz varsa onu söyleyin yapalım, ya da,
lütfen gölge etmeyin…
Ne Mutlu Türküm Diyene ve Sözünden Dönmeyene…
Sağlık ve başarı dileklerimle…