Lise’de Beden Eğitimi Öğretmenimiz, Türk Sporuna çok hizmet etmiş Rahmetli Mahir Aras idi. Tüm öğrenciler onu çok severdik.
Voleybol Takımını çalıştırırken, bir arkadaşımızın smaçını beğenmedi ve pasöre kendisine top atmasını söyledi. Fakat istediği gibi vuramayınca, öğrenciler gülüştüler.
Ben de “Hocam sizden geçmiş artık” diye densizlik ettim. Hiçbir şey söylemedi. Antrenmana devam ettik. Ben de aynı hatayı yapınca Mahir Hoca şöyle dedi; “Tamam benden geçmiş olabilir ama size de henüz gelmemiş!”
Türkiye neden bu durumda diye merak ediyorsanız, İktidarıyla-Muhalefetiyle- Yüksek Yargısıyla-Valileriyle, bizleri yönetenlere bakın!
Bunlarda “Devlet Adamlığı Kalitesini” göremezsiniz!
AKP İktidarı için şunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Partinin adındaki ADALET katledilmiş, KALKINMA çökmüş gerilemeye dönüşmüş! Akıl kalmış mı? Zaten hiç yoktu ki kalsın?
Türk Milletine ve Anayasaya saygısı olan hangi iktidar, TAKSİM Meydanını
Suriyeli Sığınmacılara açar da TÜRK İŞÇİLERİNE kapatır?
Hangi İktidar, Galata Köprüsünü- Taksim Meydanı civarını, dini vakıflara açar da, TÜRK İŞÇİLERİNE KAPATIR?
Hangi İktidar, İşçiler Taksim Meydanına ulaşmasınlar diye tüm İstanbul’u kapatır da, hastaların hastanelere ulaşmalarını imkansız kılar?
Hangi ülkede, ülkenin birinci partisinin Genel Başkanı, eline Anayasa Mahkemesi kararını alıp, “1 Mayıs’ta TAKSİMDEYİZ” deyip, yarı yoldan geri döner?
Arkadaş sizin göreviniz, devleti yönetenlerle konuşup, onları yanlıştan hukuksuzluktan döndürmektir. İkna olmuyorlarsa, İktidarın bu Anayasaya aykırı davranışını kamuoyuna anlatmak, varsa Yargı yoluna başvurmak ve bu hukuksuzluğu TBMM’ye taşımaktır. Tüm bunlara rağmen, iktidar yasa tanımazlığa devam ediyorsa, Polis barikatını yıkıp Taksim’e çıkmaktır!
Yoksa “Haydi Taksim’e” deyip, insanları Polisle karşı bırakıp kaçmak değildir…
Hangi ülkede, SENDİKA YÖNETİCİLERİ, İktidarın elemanıdır?
Hangi ülkede, sendika ve STK Başkanları, çocuklarını İktidar Partisinden Milletvekili yapar?
Hangi ülkede, 22 yıldır işçiler sömürülür, özgürlükler tırpanlanır, hukuk devleti saldırıya uğrar da, Sendikalar sessiz kalır?
Aziz Türk Milleti;
12 Eylül 1980 Darbesi olduğu gün DİSK’in 600 Bin üyesi vardı. Bir tek sendika üyesi bile darbeye karşı çıkmadı! Şimdi DİSK’in 112 Bin üyesi kaldı!
Yıllardır meşru platformlarda mücadele ediyoruz ve edeceğiz…
AKP’den Laik Cumhuriyet-Sosyal Hukuk Devleti-Katılımcı Demokrasi-Çağdaşlık, çoktan GEÇMİŞ, onu anladık!
Fakat ne Ana Muhalefete ne TBMM’de Grubu bulunan partilere, ne de Sendikalara HENÜZ GELMEMİŞ!
Çare mi? Söyleyelim; Hepsini, deliğe süpüreceksiniz!
Demokrasi, Hamilelik gibidir. Ya hamilesinizdir, ya değilsinizdir.
Yarım hamilelik olmayacağı gibi HİBRİT DEMOKRASİ de olmaz.
Türk Milletinin her ferdi, uluslararası standartlarda Demokrasi için mücadele etmeli ve “Devlet Adamı” kalitesindeki kişileri seçmelidir.
Her toplum, müstahak olduğu rejimle yönetilir.
Ya direneceksiniz, ya da direnecek ve başaracak kalitedeki kişilere görev vereceksiniz!
Aman bana bir şey olmasın, birileri benim yerime yapıversin, derseniz
çok beklersiniz, çok…
Sağlık ve başarı dileklerimle