Yağcılığın sonu
Yayın Tarihi: 06.07.2024 - 10:00
“Şeyh
uçmaz, müritleri onu uçurur” diye bir söz vardır!
Birine
bağlanan, onu lider kabul edenlerin, o kişide olmayan özellikleri yükleyerek
onu yüceltmek için yaptıkları beyhude çabaları anlatmak amacıyla söylenmiştir.
Bu hastalık genelde eğitim düzeyi düşük toplumlarda görülür.
Dini
cemaat ve tarikatlardaki bu yönteme örnek olarak Fethullah Gülen
gösterilebilir. General, Savcı, Yargıç, Vali, Emniyet Müdürü seviyesine gelmiş
bazı insanlar, nasıl oluyor da ilkokulu zar-zor bitirmiş bu zavallının peşine
düşerler, diye düşünüyorsunuz ya, işte bu saçmalığın kökeninde
“yağcılık-yalakalık-yalancılık” yatar.
Biri
“Dün akşam hocamız, sahabeden filanca kişi ile sohbet etmiş” der, bu söz
dolaşa-dolaşa hocanın Allah ile konuştuğuna, ondan doğrudan emir aldığına kadar
gider! Sonunda yalanı söyleyen de tüm cemaat te bu yalana inanır…
Siyasette
de bu aynen vardır. Genel Başkan olan kişi, çevresindeki yağcılar tarafından
öylesine yüceltilir ki Genel Başkan bir dinler, iki dinler sonunda
“Ben
neymişim yahu” diye o da inanır.
Genel
Başkanı öyle bir şişirirler, öyle doldururlar ki kişinin artık ayakları yere
basmaz. Kimseyi dinlememeye, danışmamaya başlar ve her şeyi “ben bilirim
havasına” giriverir. İşte o an Genel Başkanın bittiği andır. Sabah aklına
gelir, ülkenin eğitim sistemini alt-üst edecek kararlar alır, öğleden sonra
devletin onlarca yıllık önemli bir politikasını yıkar atar. Aldığı yanlış
kararların sonucunu da başkalarına yükler, en hafifinden “aldattı, kandırdı”
der!
Halbuki
partinin kurulları çalıştırılsa, parti içi demokrasi gereği doğrular
Genel
Başkan’ın yüzüne söylense, tartışılsa ve sonunda oluşacak birleşik akılla
alınacak karara uyulsa ne kendileri ne partileri ne de ülke zarar görmeyecek
idi! Ama bu yol tercih edilmez.
Doğruları
söyleyebilmek için, bilgili-namuslu-cesur olmak gerekir.
Yağcılık-
yalakalık için bunlara gerek yoktur. Bu sebepten çoğunlukla bu yol tercih
edilir. Halbuki doğru, eninde sonunda galip gelecektir.
Herkes
şunu iyi bilmelidir;
Yağcılığın,
kıyakçılığın sonu ayakçılıktır. Hele bu kıyakçılık devlet kesesinden
yapılıyorsa, yapanın sonu hapishanede ayakçılıktır. DOĞRU er-geç egemen olur.
Sağlık
ve başarı dileklerimle