Trabzonspor
ligin en kaliteli ve son 10 haftanın en iyi takımıyla oynadığı maçta 3 çok önemli
oyuncusundan yoksun olarak sahaya çıktı. İki topun direkten dönmesi, Başakşehir gibi ligde çok rahat bir konumda yer alması ve
kaybedecek bir şeyinin olmaması Trabzonspor adına dezavanajdı.
Kaybedilecek
bir maç, bütün
rakiplerin iştahını kabartabilirdi. Özellikle Başakşehir'i havaya sokabilirdi.
Daha önce söyledim, bizim rakibimiz Başakşehir
olabilir. Bugün Trabzonspor burada noktayı koydu. Özellikle
oyunun her bölümünde baskı yaparak Başakşehir'in hücum gücünü kırdı.
Ligin en iyi hücum yapan takımlarından biri olan takım dün neredeyse pozisyon üretemedi. Bu da Trabzonspor'un rakibini
iyi kilitlemesinden kaynakladı. Trabzonspor'un gidişatına ve amacına uygun
olarak yenilmeden alınan 1 puan, emin adımlarla yola devam edilmesini sağladı.
Burada bir
parantez açmak gerekirse takımın en iyi oyuncusu
Denswil'di. 'Her yokluk bir varlık doğurur' sözüne çok uygun olarak iki önemli stoperin yokluğunda kendisine verilen görevi en iyi
şekilde yerine getirdi. Tartışmasız sahanın en iyi oyuncusuydu.
Genelde
orta alan mücadelesi şeklinde geçen bir oyun oldu. Çok fazla pozisyon yoktu. Trabzonspor'un direkten dönen iki şutu vardı. Gol beklentisinin Başakşehir'den daha fazla olduğu
Trabzonspor böyle bir maçı berabere
bitirdi diye ne hoca ne yönetim ne de tarafar üzülmemeli. Bu yolun, bu mücadelenin sonu şampiyonlukur. Bir teknik adam olarak bunu yazmam ve söylemem doğru olmaz ise de yazmak ve söylemek
durumundayım. Belki bu beraberlik 1 puan getirdi ancak ben 1 puanın çok fazla getirisi olduğuna inanıyorum. Son iki haftadır eksik olmasına
rağmen ligin iyi takımıyla başa baş oynamak hatta ondan daha iyi oynamak
şampiyonluğun habercisidir.