Trabzonspor, önce çarşamba günü Denizli’de genç ve yedek
oyuncularla Türkiye Kupası’nda tur atladı. Daha sonra en önemli rakibi
Konyaspor’u yenerek henüz turu atılmamış şampiyonluk kazandı. Kısacası buna;
beş günde iki tur atladık ama ‘tur atmadık’ diyebiliriz.
Gelelim maça… Açık konuşmak gerekirse futbol kamuoyunun
merakla beklediği gibi bir maç olmadı. İlk yarı boyunca sahada sadece
Trabzonspor vardı. Tek taraflı oyun oldu. Trabzonspor atak yaptı, Konyaspor ise
rakibini karşılamaya çalıştı. Oyunun sürekli hakimi Trabzonspor’du. İkinci
sıradaki bir takımın sadece direnmesi, maça heyecan katmadı. Trabzonspor, bunun
yanı sıra ilk 45 dakikada tek şut dahi atamayan, tek pozisyon bulamayan rakibe
karşı az pozisyona da girse, bana göre bu sezonun en iyi ilk yarısını oynadı.
Aslında maç 40’ıncı dakikada bitmişti. Hakem Mete
Kalkavan ikinci sarı karttan Konyasporlu Soner’i oyundan atması lazımdı. Belli
ki hakem de kamuoyunun istediği gibi ligin bitmesini istemedi.
İkinci yarıda roller biraz değişti. Konyaspor cesaretlenerek hücuma çıkmaya
çalıştı. Ancak 80’inci dakikaya kadar ne pozisyon ne de gol bulabildi. 82’de Konyaspor
adına atılan gol, maça biraz heyecan getirse de sadece Trabzonspor’u panik
anlamında etkiledi. Onun haricinde bir etkisi olmadı. Trabzonspor ikinci
sıradaki rakibi bu Konyaspor’sa, Trabzonspor’un bundan sonraki rakibi daha önce
dediğim gibi kendisidir.
İkinci golde Nwakaeme’nin şapkadan tavşan çıkarması da
gecenin en önemli anı idi. Daha önceki yazılarımda Trabzonspor’un adına bu
ligin bittiğini söylemiştim. Bu aşamadan sonra biraz daha ileri giderek yazımın
başında dediğim gibi turu atılmamış bir şampiyonluk elde edildi diyorum.
37 sene sonra gelen bu şampiyonluğu, üç büyük takımından
biriyle 37 puan farkla taçlandırmak gerekir. Bana göre bu iş bitmiştir. Ancak
futbolda şımarma yoktur, emeği geçen herkese teşekkürler…