Türk Halk Müziği’nin önemli sanatçılarından Musa Eroğlu,
Mersin’in Mut ilçesindendir. 80’li yıllarda Trabzonspor’un başarısından
etkilenmiş, Trabzonspor’a gönül vermiş, her yerde de Trabzonspor’u gururla
tuttuğunu söyleyen değerli bir sanatçı, taraftardır. Onun çok güzel bir türküsü
vardır. Ancak bir o kadar da hüzünlüdür. Çünkü bu türkü, hüznü kederi ve ölümü
hatırlatmaktadır. Lakin Musa Eroğlu bugün bu türküyü Trabzonspor’a yazmış
olsaydı, hüzünden, karamsarlıktan ziyade geleceği, coşkuyu, sevinci, varoluşu ve
yaşamayı çağrıştırırdı. Bugünkü Trabzonspor’a da bu yakışırdı. Maçlar azaldıkça
yolun sonu net olarak görülmeye başladı. Yani aşağıdan yukarıdan yolun sonu
görünüyor.
Maça gelince Trabzonspor ilk 15 dakikada tutuktu. Ancak bu
dakikadan sonra oyunun tekrar kontrolünü eline geçiren Bordo-Mavililer, 25.dakikada
Nwakaeme’nin şık golüyle öne geçti. İlk yarıda bizleri düşündüren olay, 45 ve
46’ncı dakikada Adana Demir’in çok net iki pozisyon bulmasıydı.
Trabzonspor, belli ki Adana Demirspor’u iyi analiz etmiş.
Adana Demirspor, kısa paslarla çıkan, ayağa top oynayan son günlerin moda
tabiriyle ‘pas oyununu iyi oynayan’ takımdı. Trabzonspor da buna karşın çok
geriye çekilmeden rakibe alan ve zaman bırakmadan baskı yaptı. Buna rağmen Adana
Demirspor’un 3-4 tane net pozisyon bulması da bize yakışmadı.
Bana göre Trabzonspor, rakibe göre sonuca göre oyun
oynuyor. Rakip hızlandığı zaman Trabzonspor da hızlanıyor. Yani rakibin şekline
göre vaziyet alıyor. Bu da oyuncuların özgüveninden kaynaklanıyor. Ancak Süper
Lig’de yenilen golden sonra takımların çok sıkıntı çektiği ortada. Bugün bir
nebze olsun şans bizden yanaydı. Hem rakibin kaçırdığı goller hem Nwakaeme’nin direkten
dönen topun asist gibi tekrar Nijeryalı oyuncunun önüne düşmesi, son
saniyelerde Uğurcan’ın iki müdahalede top kurtarması… Bunlar sonucu etkileyen
faktörlerdi. Başta söylediğim gibi yolun sonu görünüyor. Yeter ki Trabzonspor
yolunu kaybetmesin.