SON DAKİKA
SON DAKİKA


El-Ayak-Ağız Hastalığı Nedir?
7.06.2024

Çocukluk yaş grubunda görülen fakat nadiren yetişkinleri de etkileyen, virüslerin neden olduğu, sıklıkla yaz ve sonbaharda görülmekle birlikte mevsim özelliklerinin değişmesiyle her mevsimde karşılaşılabilecek bir hastalık tablosunun adıdır. 

Ateş, halsizlik, kas-eklem ağrıları, iştahsızlık gibi spesifik olmayan şikayetlerle başlar. Avuç içleri, ayak tabanları, ağız içerisi ve ağız çevresinde döküntüler oluşturması nedeniyle hastalığa bu isim verilmiştir. Döküntüler küçük, kırmızı noktacıklar şeklinde olup bazen içi sıvı dolu kabarcıklar da görülebilmektedir. Genellikle 1 hafta-10 gün içerisinde kendiliğinden iyileşir. Sıklıkla ağır bir hastalık tablosu oluşmasa da nadiren menenjit gibi ağır seyredebilecek bir komplikasyona yol açabilir. 

Hastaların yaşı, muayene bulguları, döküntülerin görüntüsü ve döküntülerin özellikle el-ayak-ağızda olması ile tanı koyulur fakat eğer virüs izole edilmek istenir ise boğaz-burun sürüntüsü ile içi sıvı dolu döküntülerden alınan örneklerde de saptanabilir.

Hastalığın spesifik bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır, şikayetlere göre destek tedavisi uygulanır. Ateşi kontrol altında tutmak, halsizliği azaltmak, beslenme problemini gidermek ve sıvı desteği sağlamak iyileşmeye yardımcı olur. 

Hastaların burun-boğaz-ağız salgılarında, sıvı dolu kabarcık şeklindeki cilt döküntülerinde ve dışkılarında virüs bulunduğundan solunum yollarından saçılan damlacıklarla, cilt lezyonlarına temas yoluyla ve virüsün gıdalarla ya da kirli ellerin ağıza götürülmesi ile bulaşma meydana gelir. Bulaşmayı engellemek için hastaların başkaları ile temas etmemesi, kalabalık alanlarda bulunmaması, çocukların hastalıkları süresince kreş-okul gibi toplu bulunulan alanlardan uzak tutulması gerekir.

Sık el yıkamak, hasta kişi ile temas etmemek, çocukların ortak kullandıkları oyuncakların ve yüzeylerin dezenfekte edilmesi, ortak çatal-kaşık kullanılmaması, kalabalık ortamların havalandırılması korunma adına önemlidir.  

Her ne kadar kendini sınırlayan bir hastalık olsa da ateş, halsizlik, boğaz ağrısı, ağız ve el-ayaklardaki döküntüler hastayı yorabilir, özellikle ağız içerisindeki döküntüler beslenmeyi bozabilir. Bu gibi durumlarda hem tanı konulması, hem de tedavi, beslenme ve sıvı desteğinin sağlanması açısından hekim muayene ve tedavisi gereklidir. 

Mikrobik hastalıkların nasıl seyredeceği, mikroorganizmanın hastalık yapma kapasitesi ve kişinin bağışıklık sistemin gücü ile ilgili olduğundan hastalık seyri herkeste farklıdır. Bizde hafif seyreden bir hastalık bir başkasının yaşamını tehdit edecek sorunlar ortaya çıkarabilir, ya da başkasında hafif seyir gösteren bir hastalık bizim yaşamsal fonksiyonlarımızı bozabilir. Bu nedenle hasta olanların bulaşmayı önlemek adına tedbirli davranması, bulaş zincirini kırmada kilit nokta. 

Sağlıcakla kalın. 

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap