Zor bir yılı geride bıraktık. 2020 felaketler, hastalıklar,
savaşlar ve acılarla geçti. Ama bir o kadar da yeni başlangıçlar, keşifler ve
umutlarla dolu bir yıl da oldu. Tüm dünyayı ve ülkemizi etkileyen Korona
salgını hala etkisini sürdürürken, ülkemizde yaşanan deprem, sel, yangınlar
gibi felaketlerde canımızı yaktı. Adeta bir felaketler yılı gibi geçen 2020
hepimizin hafızasında derin etkiler ve hatıralar bırakırken, 2021’in tüm
acıların geride kaldığı bir yıl olmasını diliyor ve umut ediyoruz.
Diğer taraftan 2020 ülkemiz adına birçok müjdenin, keşfin ve
atılımın hayata geçtiği bir yıl oldu. Uzun yıllardır süren petrol ve doğalgaz
gibi enerji kaynaklarının bulunduğu bir yıl oldu. Karadeniz’de 405 milyar
metreküplük doğalgaz rezervi en büyük müjde ve keşif olurken, devam eden arama
faaliyetleri gelecek adına büyük umutlar vaat ediyor.
Bilindiği gibi ülkemiz petrol ve petrol bazlı enerji
üretiminde neredeyse yüzde yüz dışa bağımlıdır. Ülkemizdeki motorlu taşıtların
fazlalığını da göz önüne alırsak bu bağımlılığın ve ekonomik bedelin ne kadar
büyük olduğunu siz hesaplayın. Petrolün yanında doğalgaz üretimi de olmayan
ülkemiz son yıllarda yaygınlaşan doğalgaz kullanımı ile de bu ekonomik
bağımlığını sürekli artırmaktadır. İşte devletimiz 100 yıldır baskılanan ve
dışa bağımlı bırakılan enerji ihtiyaçları için son yıllarda büyük hamleler ve
çabalar içinde büyük bir mücadele vermekte, nükleer enerji de dahil olmak
üzere, alternatif ve yenilenebilir enerji üretimlerine, HES’ler, doğalgaz ve
petrol arama faaliyetlerine hız vermektedir. En büyük ekonomik savaş olan
enerji savaşlarında büyük mesafeler kaydeden devletimiz, enerjide dışa
bağımlılığımızı büyük ölçüde ortadan kaldıracak hamleleri ard arda atmıştır.
Karadeniz’de ve Doğu Akdeniz’de devam eden arayışlar ve şimdilik Karadeniz’de
bulunan 405 milyar metreküplük doğalgaz rezervi ülkemizin enerji bağımlılığını
sona erdirecek önemli bir başlangıç olmuştur. Güçlü bir ülke olmanın ekonomik
ve stratejik anlamda tek ve en büyük çıkışı enerjide kendi kendine yeterli olmaktır.
Büyük enerji kaynakları rezervlerinin yanında, yenilenebilir enerji
kaynaklarına yönelmek ve bu yönde teknolojilerle ilerlemekte dışa bağımlılığı
azaltacak önemli bir alternatiftir. Türkiye’de bu anlamda kendi kendine yeten
ülkeler arasında yerini alacaktır/almıştır.
Yine başta savunma sanayi ve teknolojisi anlamında büyük
atılımların yılı olan 2020 yılında, üretilen İHA, SİHA ve TİHA araçlarımız,
hafif silah sanayindeki ve mühimmat üretimindeki başarılarımız dün dünyanın
şaşkınlık ve hayretle izlediği gelişmeler olmuştur. Bu başarı, geliştirme ve
üretimini ötesine geçerek bizzat savaş alanlarında kendini ispatlamıştır.
Türkiye’nin Akdeniz ve Libya’daki etkisi ve başarısı, Suriye’deki başarısı,
terörle mücadeledeki başarısı ve son olarak Azerbaycan-Ermenistan savaşında
Türk savunma sanayi teknolojisi ürünlerinin ve SİHA’larının başarısı
tartışılmaz bir şekilde ortaya konmuştur. Sanayi ve teknoloji alanındaki
gelişimini silah ve savunma sanayisindeki gelişmelerle sınırlandırmayan
ülkemiz; elektrikli araba, solunum cihazı, dünyanın en zengin Bor kaynaklarına
sahip olarak, Bor’a dayalı teknolojilerin geliştirilmesinde, birçok milli
teknolojinin ve en önemlisi yazılım teknolojisinin geliştirilmesinde büyük
mesafeler kat etmiştir.
Ülkemizde elde edilen bu başarılar, son yıllarda ülkemiz
üzerinde kurulmaya çalışılan ekonomik baskılara rağmen baş döndürücü bir
ivmeyle devam ediyor. Evet 2020 zor bir yıl oldu ve inşallah tüm zorluklarıyla
geride kaldı. 2021 ve gelecek yıllar, ülkemiz ve milletimiz için başarılar ve
atılımlar yılı olsun.