SON DAKİKA



Haber > Gündem > 2 Kasım günü "Keşke" lafı işe yaramıyor

2 Kasım günü "Keşke" lafı işe yaramıyor

25 Ekim 2015 Pazar - 09:13








Sandık için geri sayım başladı. 8 günün altına indi. Buna rağmen ülkenin tam seçim havasına girdiği söylenemez. Nedeni açık: 7 Haziran'ın tekrarı. Kısa zaman aralığına dört seçim düştü. Toplum yorgun ve bıkkın. Bu heyecansızlık katılım oranını düşürürse sonuçlar üzerine ciddi tesir eder. 1 Kasım'ın sorusu: "AK Parti'nin 276 rakamına ulaşıp ulaşamayacağı." Milletvekili sayısı oy oranından daha önemli. Tek başına hükümet kurabilmesi için Meclis'te 276 sandalyeye sahip olması lazım. 7 Haziran'da 18 eksiği vardı. Saray ve AK Parti yönetimi açığı kapatmayı daha kolay gördü. O yüzden koalisyonu zorlamadı. Ve "Seçim" dedi.

FLU BİR SEÇİM

1973 yılından beri seçim takip eden birisi olarak sonuçlara yönelik bir görüntü hissederdik. Bu seçim görüntüsü flu bir seçim. Vatandaş düşünceli, katılım düşük olabilir. 7 Haziran seçimlerinde iki parti yarıştı: AK Parti ve HDP. AK Parti iktidarı devam, HDP barajı açmak için. Sanki şu okundu: HDP barajı aşarsa, AK Parti tek başına iktidar olamaz. Tekrar seçim biraz farklı MHP ve HDP’nin oy kaybı aynı zamanda milletvekili kaybı demek. Bu da AK Parti'nin daha fazla milletvekili çıkarması demek. Genel kanaat bu. Tahminler geniş bant aralığında veriliyor. Bir siyasi gözlemci "AK Parti'nin oylarında biraz artış olabilir ama bu milletvekili sayısını değiştirmez. Yine benzer tablo çıkar" dedi.

TERÖRÜN KANLI YÜZÜ

Tek parti iktidarı mı yoksa koalisyon mu? Herkesin cevabını aradığı soru bu. Koalisyon daha ağırlıklı ihtimal. Gerek kamuoyu yoklamalarında gerekse halkın nabzı bu yönde. 'Ne değişti?' değil, 7 Haziran'dan bu yana çok şey değişti. Terör kanlı yüzünü gösterdi. Yüzlerce haneden cenaze kalktı. Ankara katliamı yaşandı. 102 kişi yaşamını yitirdi. Türkiye'nin tarihindeki en büyük terör saldırısı. Ve çok ağır toplumsal travmaya sebep oldu. Ankara henüz farkında değil. Sarsıntısı yıllarca sürecek. Yara kolay kabuk bağlamayacak. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Saray’da, Doğu-Güneydoğu'dan gelen kanaat önderleri ile gerçekleştirdiği buluşma, herhalde devlet adına yeni bir dil arayışı oldu. Metropol şirketi yöneticisi Özer Sencer’in Kürt oyları ile ilgili değerlendirmesi dikkat çekici.


SENCER'İN YORUMU

Sencer özetle şunu diyor: 2011 seçimlerinde AK Parti Kürt oylarının yüzde 55-60'ını alıyordu. Bu oylar 7 Haziran’da yüzde 25'e düştü. Bu oyların daha da düşmesi, Kürt oyların etnik siyaset yapan tek bir partide yoğunlaşması, Türkiye sosyolojisi açısından tahammülü zor bir durum ortaya çıkarır. Demek ki; AK Parti ne yapıp edip, Kürt oylarını korumalı. Cumhurbaşkanı bunu gördüğü için Beştepe’de Güneydoğulu kanaat önderleri ile toplantı yaptı. CHP ve MHP'nin oylarının bu bölgelerde sıfırlandığı siyaset zemininde, AK Parti'nin 7 Haziran'a kadar geçen süreçte Kürt oylarının temsili, Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü, toplumsal barış, Türklerin Kürtlerin kaynaşması adına hayati önem taşımaktadır. Bu temsil, AK Parti'de düşme, erime eğilimi gösteriyorsa ve bu eğilim kalıcı ise gerçekten olay sadece bir AK Parti meselesi olmaktan çıkmış, Türkiye meselesi haline gelmiş demektir.

DERE GİDER KUM KALIR

Bu değişimlerin AK Parti'nin lehine olduğu söylenemez. Tamam, 7 Haziran'da tek başına iktidar olamadı ama ülkeyi yöneten aynı iktidar. Geçici seçim hükümetindeki bakanların tümü AK Partili. AK Parti seçimlere girdiğimiz bu günlerde ruhunu yakalayamadı. AK Parti’nin savunucu profilleri maalesef değişti. Ruh gitti. Yanlışları görenler yanlı görüldü. Bir söz var: "Dere gider kum kalır."

ANKARA KATLİAMI


Çözüm süreciyle terör örgütünün silah stoklamasına göz yuman başkası değil. Suriye politikası sadece sınırın öte yakasını değil bu tarafını da savaşın sahasına dönüştürdü. IŞİD türü kanlı radikal örgütler bu mümbit iklimde yeşerdi. Göz göre göre gelen "Ankara katliamı" bu atmosferin ürünü. 7 Haziran'dan sonra yaşananların psikolojik olumsuzluk ettiğini görmemek mümkün değil. Başbakan Davutoğlu’nun Van ilinde yaptığı konuşmada 'beyaz toroslar'dan bahsetmesi AK Parti’nin oyunu artırmadı. Unutulan beyaz torosların ikinci elde fiyatı arttı. Merhum Başbakan Süleyman Demirel Rize'de "Hamsi kavağa çıkarsa, ANAP iktidar olur" dedi. O laf Demirel'e Rize'de pahalıya patladı. Davutoğlu o lafı art niyetle söylemedi. Algı farklı olursa yazık olur.

FABRİKA AYARLARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'nerede kalmıştık?' kabilinden tekrar hız verdiği konuşmalarında bir cümle dikkat çekiciydi. HAK-İŞ'te "Oy bizim namusumuzdur" diyerek "Sandıklara muhakkak gitmelisiniz. 7 Haziran'da yaşanan sıkıntılar ortada…" dedi. Ne demek istediği belli: "AK Parti'ye sahip çıkın." 7 Haziran öncesine göre AK Parti'de ne değişti? Fabrika ayarlarına dönülecekti. Fabrika ayarları kataloğu sanki kayıtlardan silinmiş. AK Parti adına miting yapanlar ve televizyonlarda konuşan birçok kişi kuruluştaki AK Parti anlayışı ile hiç uyum sağlamıyor. AK Parti, Türkiye'nin ihtiyacından doğmuş bir partidir. Halen bu ihtiyaç devam etmektedir. AK Parti’nin yöneticileri son haftayı çok iyi yönetmelidirler. 2 Kasım günü "Keşke" lafı işe yaramıyor. Mevlam neylerse güzel eyler...

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap