Son 13 yılda Türkiye genelinde yapılanlar, öncesiyle kıyaslanamaz bile. Otoyol kalitesinde duble yollar, 27 yeni havaalanı, Türkiye’yi yeniden demir ağlarla ören hızlı tren hatları, tüneller, köprüler, metrolar, Marmaray, üçüncü köprü, İzmit Körfezi geçiş köprüsü, hastaneler, okullar, 81 ilde kurulan üniversiteler, son derece modern ve insana hizmet eden devlet daireleriyle, ülke adeta yeniden inşa edildi. Hem de öyle böyle değil. Her biri dünyanın mega projeleriyle yarışan projelerle. Hatırlayın, bölgemiz için konuşalım; öncesinde İstanbul’a 1 gün 1 gecede ancak gidiliyordu. Yollar bozuk ve tek şeritti.

Bırakın hızı, doğru düzgün gidemiyordunuz bile. Perşembe-Bolaman yolunu hepimiz hatırlarız. Şimdi, Türkiye’nin en uzun karayolu tüneli ile 17 dakikada geçilen yolda sıkıntılı ve her an kaza yapma endişesiyle saatlerce ecel teri dökmüyor muyduk? Özel arabanızla dahi Trabzon’a 3 saat, Samsun’a 5-6 saatte ancak gidiyordunuz. Eskiden her hafta sanayiye, tamirciye uğramıyor muydunuz? Şimdi araçlar ancak servis zamanından servis zamanına rutin bakımlarına gidiyorlar. Konut yapılaşması ve inşaat sektörünün desteklenmesiyle neredeyse herkes lüks ve güvenli konutlara kavuştu/kavuşmaya devam ediyor. Şimdi kentsel dönüşüm avantajıyla bu daha da hızlandı.

Eskiden ezilen, yokluk içinde kıvranan, her türlü hizmet ve imkana güçlükle kavuşulan bir Türkiye’den, bugün her türlü hizmet ve imkana anında ulaşan, kavuşan bir Türkiye’ye gelindi. Sağlıkta, eğitimde, devletle olan her türlü işlerde hız ve hizmet ‘anında’ seviyesine çıktı. Dileyen dilediği hastanede dilediği doktora muayene olup, dilediği eczaneden ilacını anında alıyor. Acil durumlarda 112 ambulans, ambulans helikopter ve tüm hastaneler anında emrinizde. Üniversiteler donanımlı ve modern yapılarla her geçen gün hızla gelişiyor.

Giresun Üniversitesi’ne bakın; son 3 yılda 7 olan fakülte sayısını 13’e, 13 bin olan öğrenci sayısını 30 binlere, öğretim elemanı sayısını 3 katına çıkardı. 55 bin metrekaresi biten 38 bin metrekaresi temeli atılmak üzere olan yeni hizmet binalarıyla hızla büyüdü ve gelişti. Bunlar nasıl oluyor sanıyorsunuz? Adamlar, konuşmuyor, yatmıyor da ondan. Çalışıyor, planlıyor, üretiyor ve yapıyor da ondan. Şimdi Türkiye’nin bir 13 yıl öncesine bakın ve bir de şimdisine bakın, kıyaslayın. Yarınlar ise çok daha iyisine şimdiden hazır. Yani, adamlar yapıyor şimdi.