Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 21’inci Olağan Genel Kurulu’nda dün yaptığı konuşmada Erdoğan, özetle şunları söyledi: KABİNE KURMUŞLAR Biz 17 ve 25 Aralık Operasyonları’na darbe girişimi dediğimizde birileri bunun üzerini örtmeye, bunu çarpıtmaya, gündemi değiştirmeye çalışıyor. Hazırladıkları, sonra panikleyip imha etmeye kalkıştıkları iddianamede bu ülkenin Başbakanı, ‘örgüt lideri, dönemin başbakanı’ gibi ifadelerle yer alıyor. Kabine de kurulmuş. Bunlar elimize geçti. Bütün Bakanlar Kurulu iddianamede zanlı olarak gösteriliyor. Bu belgelere ulaşıldı. Bunları görevden alan polislerin bilgisayarından tek tek çıkarıldı. ABONE OLMAYAN FEZLEKEDE 25 Aralık için hazırlanan, darbe sonrası hükümeti yargılamak üzere kullanılan o fezlekede kriter olarak, malum bir gazetenin aboneliğini kullanıyorlar. Eğer üzerinde durdukları şahıs o malum gazetenin abonesiyse fezlekeye almıyorlar. Abonesi değilse zanlı olarak fezlekeye alıyorlar. Hiçbir suç unsuruna rastlayamadıkları halde, kin duydukları şahısları, benim yakın çalışma arkadaşlarımı dava listesine alıyorlar. Bunlar afaki sözler değil. Bunların hepsinin belgeleri, delilleri elimizde. Bunlar yakında çıkacak. Zaten o malum gazete de suçunu bildiği için panikledi, tutuştu. Sahte ihbar mektupları üzerinden suçluluk duygusuyla kendince senaryolar yazıyor. BANA BENZER ARTİST ARIYORLAR Şimdi bir senaryo da benim için hazırlamışlar. Avrupa ülkelerinden birinde platolar hazır. Bana benzer bir artist arıyorlarmış. Aileme benzer artistler arıyorlarmış. Buldukları anda çekime başlayacaklar. Hedefleri cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde bunu piyasaya sunmak. Hayırlı olsun. Reklamın iyisi, kötüsü olmaz. Ne yaptıklarını çok iyi bildikleri için, başlarına neler geleceğini çok iyi biliyorlar. İnlerine girdik, daha da gireceğiz. Kaçıp saklandıkları inlerinde her birini bulup adalete teslim edeceğiz. REFORMLAR DEVAM EDECEK 2 ay sonra 10 Ağustos’ta Türkiye, tarihi nitelikte bir seçim yapacak. Adayımız her kim olursa olsun reformlar devam edecek. İstikrar muhafaza edilecek ve 2023 hedeflerine kararlılıkla yürünecek. Türkiye’nin ne seçim öncesinde ne seçim sonrasında bir belirsizlik, bir kaos yaşamasına asla izin verilmeyecektir. Bizim siyasi hareketimiz şahıslar üzerinden değil; ilkeler, değerler üzerinden, çerçevesi belli politikalar üzerinden ilerliyor. 28 Ağustos’tan itibaren kim cumhurbaşkanı ya da başbakan olursa olsun Türkiye reformlarını yapmaya, büyümeye, güçlenmeye devam edecek. TEK İKTİDAR MİLLETİN 2007’de yaptığımız Anayasa değişikliğiyle sadece cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili şekil şartını değiştirmedik. 1961-1982 Anayasaları’yla getirilmiş bir vesayet anlayışını da ortadan kaldırdık. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi siyasi iktidar karşısında bir devlet iktidarı anlayışının ortadan kalkması anlamına gelir, bunu biz getirdik, milletimizle, yüzde 69 ile. Bu ülkede tek iktidar var. O da milletin iktidarı. DEĞİŞİME DİRENİYORLAR Türkiye değişirken değişmemekte direnenler var. CHP’nin, MHP’nin en çok aradığı kriter ne? Cumhurbaşkanı siyasetin dışında olacak. Hem siyasetçi olacaksın hem de bunu söyleyeceksin. Bu her şeyden önce siyasetçinin kendisini inkar etmesi. Siyaset kötüyse neden o koltukta oturuyor, neden o partinin başında duruyorsun. CHP Genel Başkanı’na bakıyorsunuz, sabah akşam sözlükten öğrendiği sıfatları arka arkaya sıralıyor. Cumhurbaşkanı şöyle olacak, böyle olacak. Peki adayınız kim olacak? Ona bir cevabı yok. KENDİLERİNE MERTEK ARIYORLAR CHP Genel Başkanı televizyona çıkmış, çözüm için 17 önerilerinin olduğunu söylüyor. Birinciyi söylüyor, ikinciye gelinci sıra unuttum diyor. ‘Ben böyle bir cevap vereceğimi düşünmüyordum, evrakı yanımda getirmedim’. Ankara’da bozkurt işareti yaparken de MHP’liyim diyebilirdi. Böyle bir genel müdür çıkacak cumhurbaşkanlığı adayı belirleyecek. Anadolu’da güzel bir kavram vardır, mertek. Mertek çatıyı tutmaya yarar. Ahşaptan uzunca bir sütundur. Anadolu’da güzel bir deyim vardır. Başkasının gözündeki çöpü görür, kendi gözündeki merteği görmez. 30 Mart’ta bunların mertekleri çöktü, çatıları uçtu. Şimdi kendilerine başka çatı, mertek arıyorlar.