Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçmişte ilk meclisin Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey ile Başvekil Adnan Menderes’e yapılanların bugün kendisine yapılmak istendiğini belirterek “Biz Ali Şükrü bey gibi dik duracağız. Merhum Menderes gibi milletin hizmetkarı olacağız” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün saat 13.00 sıralarında özel uçakla İstanbul’dan Trabzon’a geldi. Trabzon Havalimanı’nda Erdoğan'ı, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, eski çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, AK Parti Milletvekilleri ile partililer karşıladı. Erdoğan karşılama sonrasında mitingin yapılacağı Atatürk Alanı’na geçti. Mitingin başlamasına kısa bir süre kala havada uçan ve Başbakan Erdoğan’ın resimlerini, ismini ve AK Parti afişleri taşıyan 2 paramotor emniyet ekipleri tarafından polis helikopterinin uçuşunu tehlikeye düşürdükleri gerekçesiyle uyarıldı. Trabzonspor atkısı ile Trabzonlular’a seslenen Erdoğan’ın konuşması için işitme engelliler için 4 gencin görev yaptığı gözlendi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Trabzon oy Trabzon. Uşaklar sizleri yürekten selamlıyorum” diyerek konuşmasına başladı. “Al şalım yeşil şalım yağmurlarda buluşalım. Maçka’da buluşalım” türküsü ile birlikte Trabzon’un ilçelerine yöresel türkülerle selam yolladı. Fatih’i Fatih Sultan Mehmet olan Trabzon’un Kanuni’nin ve Yavuz Sultan Selim’in şehri olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Ali Şükrü Bey’in şehri Trabzon seni kalpten selamlıyorum. Bugün çok farklısın Trabzon. Karadeniz gibi coşmuşsun. Rebbum Trabzon’u korusun. Rabbim huzurumuzu kardeşliğimiz yol arkadaşlığımızı muhafaza etsin” ifadelerini kullandı. İstanbul’daki dünkü mitingine vurgu yapan Erdoğan, “İstanbul dün tarih yazdı. Zaten Trabzon dediğin zaman akla İstanbul, İstanbul deyince akla Trabzon gelir. Geçen seçimlerde Bayburt’a Gümüşhane’ye gitmiştim ama bu seçimde Gümüşhane ve Bayburt’a gidemedim. Bayburt ve Gümüşhane’ye Trabzon’dan selamlar söylüyorum. Giresun’u da buradan selamlıyorum. 3 ay önce Giresun’daydım. Orada muhteşem bir mitingimiz oldu. Giresun da gereken cevabı 30 Mart’ta verecektir” diye konuştu. Sıcak hava nedeniyle ceketini çıkartarak konuşan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Trabzon’da Türkiye’de ne yapılmak istendiğini açık açık anlatmak istiyorum. Trabzonlu bir kahraman bir şehit üzerinden Türkiye’de oynanan oyunu anlatmak istiyorum. Ali Şükrü Bey Trabzon’un meclisteki ilk mebusuydu. 1920’da meclis açılırken Trabzon’u temsil etmek üzere oradaydı. Ali şükrü bey Osmanlı’nın kahraman bir subayı olduğu kadar en yürekli vekillerinden biriydi. Her türlü haksızlığa karşı çıkıyordu. Esarete korkaklığa tahammülü yoktu. Ne yaptılar biliyor musun? bu kahraman Trabzonlu’yu tam 91 yıl önce Ankara’da alçakça şehit ettiler. Ali Şükrü bey’in katledilmesinin çok önemli bir manası vardı. Ali Şükrü bey’e suikast düzenlerken herkese korku salarak ‘Sonunuz Ali Şükrü bey gibi olur’ mesajı veriyorlardı. Ali Şükrü Bey gibi gibi Merhum Menderes de korkmadı sinmedi. Milletin sevgisini kazandı ve tek başına iktidara geldi. Ama onu da Menderes’i İmralı’da 2 bakanı ile birlikte idam ettiler, onlar şehit oldular. Menderes’i idam ederek tüm milletvekillerine, bakanlara ve başbakanlara mesaj veriyorlardı; ‘Eğer bizim istediklerimizi yapmazsınız sizin de sonunu Menderes gibi olur.’ Siyasete ve hükümetlere korku salıyorlardı. Merhum Trabzonlu Ali Şükrü beye ve Menderes’e yapılmak istenen neyse bize de yapılmak istenen aynısı.” “GERÇEK YUMRUĞU TRABZONLU SANDIKTA VURSUN” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ana muhalefet partisinin genel başkanının kendisine küfür ettiğini belirterek “Adam ana muhalefetin genel başkanı bana küfrediyor. İstanbul’daki büyükşehir belediye başkan adayı Trabzonlu hemşerime el kaldırıyor. Bunları gördünüz diği mi ? Bunlar anarşist, bunların her yeri terörle ortaklaşa yürüyor. Sen nasıl olur da benim bir vatandaşıma yumruk sallarsın. Bunlardan edep, adap yok. Ben diyorum ki gerçek yumruğu Trabzonlu hemşerilerim sandıkta bunlara vursun. İstanbul vuracak ama Trabzon bir başka vursun. Karadeniz dalgalarlı bu kez bunları çok daha farklı boğsun. Kılıçdaroğlu kalkmış helal haramdan bahsediyor. Sen ne anlarsın. Sen SSK’nın başındayken bizi helali haramı gösterdin ya” şeklinde konuştu. “Pensilvanya, CHP ve MHP’yi kiraladı. BDP’yi de kiraladı” diyen Erdoğan, her mitinginde vurgu yaptığı paralel devlete Trabzon’da da vurgu yaparak “Bir kısım medyayı da kiraladı. Onlarla birlikte bazı işveren çevrelerini de şantajlarla şuanda emir komutası altına aldı. Şimdi bizi yıpratmak için gayret içindeler. Diyorum ki ; benim abdestimden şüphem yok, namazımdan da şüphem yok. Sen abdestinden şüphesi olanlarla uğraş. Bunlar ülkenin milli güvenliğini tehdit eden çalışmalar içindesin. Sen başbakanı, cumhurbaşkanını dinleyemezsin. Bunlar casusluk örgütü olduğu için bizi dinlemeye varıncaya kadar uğraştılar. Ülkeyi yönetenlerin haremine giriyorlar. Bunu tehdit olarak yapıyorlar. Ne yaparsanız yapın, elinizden ne gelirse gelsin, ininize gireceğiz ininize. Bu ülkeyi bu devleti sokakta bulmadık. Gereği neyse onun hesabını soracağız. Biz Ali Şükrü bey gibi dik duracağız. Karşımda Esmalar’ı görüyorum. Merhum Menderes gibi milletin hizmetkarı olacağız. (Trabzon Belediyesi’nin eski hizmet binasının balkonunu göstererek) Burası Menderes’in kürsüsüydü. Menderesin Trabzon’a hitap ettiği kürsünün yanında ben de Trabzonlular’a hitap ediyorum. İnanıyorum ki siz 30 Mart’ta bu CHP, bu MHP, bu Pensilvanya’ya en güzel cevabı vereceksiniz. İnşallah milletimizin desteği ile tuzakları bozacağız. Bunların tuzaklarına karşı bunların bilmediği bir şeyi var. Milletimin tuzağı var her şeyden önemlisi Rabbimin tuzağı var. Bu mücadeleden vazgeçersek eğer boyun eğersek milletin değil bizim istikametimizde yürüyeceksin derler. Eğer bu istiklal mücadelesini kazanamazsak sonunuz Ali Şükrü Bey gibi, Menderes gibi Turgut Özal ve Ak Parti gibi olur diyecekler. Bizden sonrakilere korkuyu, şantajı miras olarak bırakmak istemiyoruz. Bizden sonrakilerin kasetlerle şantajlarla dublajlarla tehdit edilmesini istemiyoruz. Çetelerle biz mücadele ettik, mafya ile biz mücadele ettik. Biz bu ülkede çetelerle mücadele ederek enerji kaybedilmesin istiyoruz. Biz oyumuzu hakaret edenlere mi küfredenlere mi yalan söyleyenleri mi yoksa bu milletin hizmetkarı olanlara mı vereceğiz” dedi. “BU BİR İSTİKBAL VE İSTİKLAL MÜCADELESİDİR” Erdoğan, partisinin sandık görevlilerinin telefonla arandığını ve yanlış bilgiler verilmeye çalışıldığını kaydederek “Bizim müşahitleri arayıp ‘sizi AK Parti genel merkezinden arıyoruz’ deyip ‘sizin sandıklarınız değişti. Siz şuradasınız, buradasınız’ deyip yanlış şeyler söylüyorlar. Şeytanın aklına gelmeyen bunların aklına gelir. Sakın bunlara aldanmayın bu oyuna gelmeyin. Bu bir istikbal ve istiklal mücadelesidir. Bu mücadele Türkiye’nin geleceğini belirleyecek bir mücadeledir. Türkiye’yi ya kasetler yönetecek, ya montajlar tehditler yönetecek ya da Türkiye’yi siz yöneteceksiniz. Çocuklarımız yönetecek, millet yönetecek. Ya vesayet ya siyaset olay bu. 30 Mart’ta Türkiye’de vesayet bir daha kaybedecek inşallah siyaset kazanacak. Fatih Sultan Mehmet’in emanetine Ali Şükrü beyin hatırasına, demokrasiye, milli iradeye, başbakanına sahip çıkıyor musun Trabzon ? 30 mart’ta mührü AK Parti’nin sütununda ampulün ve onun altındaki dairenin içine basıyor musun Trabzon? “ diye sordu. Trabzon’un kahramanların, mert ve dürüst insanların aynı zamanda alimlerin şehri olduğuna dikkat çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Özellikle de Of. Nice alimler zahitler gönül insanları yetiştirmiş bir şehirdir. Pensilvanya’daki gibi değil ha. Onu zaten tanıdınız. Geçenlerde ne diyor benimle ilgili söylediği ifade şu; yazıklar olsun. ‘Bu uzun bize çok hainlik yaptı’. Nasıl bir hainlik yaptıysak. 17 üniversite kurmak için geldiler hepsine onadık. Okullar için yer istedi verdik. Uluslar arası camiada davet ettiler gittik. Olimpiyat dediler her türlü desteği verdik. Ama dert başka. Hani dershaneleri reforma ettik. Bunları bu rahatsız etti. Hiç çekinmeyin hafta sonları Mili Eğitim Bakanlığımız takviye kurslar altında çocuklarımıza ders vereceğiz. Bunların okullarından çocuklarınızı alın. Devletin okulları bize yeter. Dünyanın parasını aldılar yetmedi bir de dershaneye git. Sülük bunlardan faziletli. O zararlı kanı emiyor bunlar yararlıların kanını emiyor. Oflu kardeşlerim böyle hoca böyle alim olur mu insanların telefonunu dinleyenlerden alim olur mu insanların yatak odasına girenden alim olur mu ? İstanbul’daki mitingi Pensilvanya’daki zattan gizlemişlerdir. Yoksa tansiyonu çıkar dün İstanbul’u gördüyse inanın dizlerinin bağı çözülmüştür. İnanın tir tir titreyip ‘yanlış yaptık’ demiştir. Ne yaparlarsa yapsınlar demokrasi mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.” Trabzon’a yapılan ve yapılacak yatırımları anlatan Erdoğan, şehir hastanesi sözü verdi. Erdoğan, bu hastanede 4 tane hastane olacağını ve 301 milyon TL’ye mal olacağını kaydetti. Trabzon yat limanını ihale aşamasında olduğunu belirten Erdoğan, Trabzon’a müjdelerle geldiğini ifade ederek Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya bağlayan Zigana Dağı’na 12 km uzunluğunda yeni bir tünel yapacaklarını müjdeledi. Erdoğan “Burada yapacağımız çift tüplü tünelle dağa 500 metre daha az tırmanacağız. Güzergah 10 km kısalacak. Yakıttan, zamandan tasarruf sağlayacak, kış, kar ve sis ulaşıma engel olmayacak. Tünelin hizmete girmesi ile ticaret ve lojistiğin ana güzergahı olacak. Trabzon Limanı’nın önemi daha da artacak. Proje çalışmaları devam ediyor. En kısa sürede ihalesi yapılacak” dedi. Erdoğan, Kanuni Yolu’na vurgu yaparak “Trabzon’a Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan en büyük ulaşım projesidir. Tam 600 milyonluk yatırım, muhteşem bir proje. Akyazı stadından başlıyor Maçka yolunun 9 km’sinde son buluyor. 24 km’lik yol. 3 şerit gidiş, 3 gidişli bir yol” dedi. Başbakan Erdoğan hükümetleri döneminde Trabzon’a yapılan yatırımları tek tek anlatarak Trabzonlular’dan destek isteyerek “Bu CHP pislik demektir, çöp dağları demektir. Kirlilik demektir. Ben İstanbul’u bunlardan aldım ben bunların geçmişini iyi bilirim” diyerek Büşükşehir Belediye Başkan adayı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ve 19 belediye başkan adayına destek istedi. Konuşmasının ardından Başbakan Erdoğan, havalimanına geçerek Ordu Mitingi için helikopterle bu ile hareket etti. *** Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon'un ardından geldiği Ordu'da meydanı dolduranlara hitap etti.. “BU NASIL BELEDİYECİLİK” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada, “Demokrat Parti'nin Ordu milletvekili, 1949'da Ordu'da çok büyük yoksulluğun yaşandığını anlatıyor. Evlerde ekmek yoktu. Elektrik zaten yoktu. Gazyağı yoktu. Peki, ne var? CHP var. CHP demek ‘yokluk’ demektir. CHP demek ‘susuzluk’ demektir. CHP demek ‘karanlık’ demektir. İstanbul'u ben onlardan aldım. Onların belediyeciliğini bilirim. Şimdi gelirken helikopterden aman Yarabbi baktım ki derenin kenarına denizle derenin kesiştiği yeri belediye çöp mahalli olarak kullanıyor. Bu nasıl belediyecilik? O çöpün sızıntısı dereye denize gider. Bu CHP'ye belediye teslim edilir mi ya. Koskoca İzmir'de vahşi depolama var. Yıllardır İzmir'i bunlar yönetir. Daha modern depolama yapamadı. Ben göreve geldiğimde İstanbul'a modern depolama yaptım” dedi. Başbakan Erdoğan, Ordu'nun büyükşehir olmasına 6 gün kaldığını söyledi. Erdoğan, geçmişte Ordu'da çok büyük yokluklar yaşandığını, yaşlıların yaşanan sıkıntıyı çok iyi bildiğini ifade etti. Erdoğan "CHP demek yokluk demek, CHP demek çöplük demek. Bugün hala koskoca İzmir'de modern çöp tesisi yok. Şimdi Ordu'da bir değişim dönüşüm yapacağız. Ordu'yu çöpe mahkum edenlere güle güle diyoruz" diye konuştu. “PENSİLVANYA’NIN CEKETİNİN CEBİNE GİRDİLER” Erdoğan, “1950 seçimlerinde iki CHP'li kente geliyor ayakları çamur olduğu için bucak müdürünü tahkir ediyorlar. Sonra da köylere verilenleri söylemek için bucak müdürüne soruyorlar. Bucak müdürü de ‘efendim her köye 6 oklu bir bayrak verdiniz’ diyor. 1950 sonrası şehirlere köylere hizmet gidiyor yol elektrik su gidiyor, insanlar ilk kez insan yerine konuyor. Ama CHP bunu kabul edemiyor. Sonra sokak olayları ile ülke tahkir ediliyor, sonrasında da ülkeye müdahale ediliyor ve merhum Menderes idam ediliyor. CHP yapmaz bir şey yapılmasını da istemez. CHP üretmez, bir şey üretilmesini de istemez. CHP asla millete hizmet etmez hizmet edilmesini de istemez. İşte şimdi CHP ve MHP Pensilvanya’nın ceketinin cebine girdiler. Bu gece internette bir yaşlı amcayı görmüşsünüzdür. İzledim, ben gece 00.00’da ‘onu arayacağım’ dedim. 90 yaşında. Dünyayı görmüş. Mahmut Erarslan amcayı gece 00.20’de aradım. Bana hayır dualarını ilettiler. Pensilvanya'da birileri bize beddua ediyor. Mahmut Amca gibiler de dua ediyor. Ben Mahmut Amca'yı bugüne kadar görmedim. O da görmedi, ama gönüller konuşuyor. Myanmar'dan, Libya'dan, Mısır'dan Mekke, Medine'den, Afganistan'dan dualar var. Ey Pensilvanya senin bedduaların bize gelmez” dedi. "CHP'NİN BİRİNCİ OLMAK GİBİ BİR DERDİ YOK" CHP’nin birinci olmak gibi bir derdinin olmadığını ifade eden Erdoğan, “Ayni şey MHP ve BDP için geçerli. AK Parti 1. parti olmazsa ben genel başkanlığı bırakacağım. Peki, Kılıçdaroğlu ‘dürüstüm’ diyorsun öyle mi. Senin yüzlerce yalanını yakaladık. Birinci olamazsan bırakmaya var mısın? Hala cevap veremedi. Çünkü o nal topluyor. 5 yıldır genel başkan. 3 seçime girdi. 3 seçimde geride. Neden orayı işgal ediyorsun. Aynı şeyi Bahçeli’ye söylüyorum. 7 seçimin hepsinde de nal topladı” ifadelerini kullandı.