SON DAKİKA



Haber > Gündem > Ben Trabzon'un Ayşe'siyim

Ben Trabzon'un Ayşe'siyim

02 Mayıs 2016 Pazartesi - 10:09




AK Parti Trabzon Milletvekili Av. Ayşe Sula Köseoğlu gazetemizin konuğu oldu. Köseoğlu, “Trabzon’un gücünü arkamda hissediyorum. Çünkü ben Trabzon’un





Doğu Karadeniz’in tek kadın milletvekili AK Parti Trabzon Milletvekili Ayşe Sula Köseoğlu gazetemizin konuğu oldu. Sahip olduğu konumu ile 7’den 70’e herkese kendini sevdiren, siyaset sahnesinde Trabzon ve ülkesi için eşini ve çocuklarını bile ihmal ederek emek veren Köseoğlu birbirinden çarpıcı ve önemli açıklamalar yaptı.

TAKIM OYUNU OYNUYORUZ

Trabzon için bu dönem en büyük Trabzon siyasi profilinin görünen en büyük özelliği birbiriyle çok güzel bir takım oyunu oynayan siyasi ekibin bugüne kadar belki olmadığı noktasındadır. Biz gerçekten 5 AK Partili milletvekili olarak birbirine yakın, koordineli, iş birliği içerisinde bir siyaset icra ediyoruz. Hem hepimizin teşkilattan gelmiş olması, teşkilatın hiyerarşisini biliyor olmamız, tabandan gelen insanlar olmamız kopmadan gelmemiz bize siyaset anlayışı getirdi. Biz de daha önceden yönetim kademelerinde görev yaptık. Trabzon’da herkes lider, herkes her şeyi bilir ve Trabzonlunun özgüveni çok geniştir. Yalnız takım oyunu oynamaya çok müsait bir yapımız yoktur. Ama bunu yapabildiğimiz noktalarda Trabzonspor şampiyon oldu. O ruhu yakaladığınız noktalarda hem sporda hem sanatta hem de her alanda bizim önümüzü açan bir etki yaratıyor. Ben Trabzon’un siyasetinde bunun çok ciddi bir çarpan etkisi yapacağını düşünüyorum. Biz burada Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Süleyman Soylu’nun başkanlığında en az ayda bir defa projelerle ilgili bir koordinasyon toplantısı yapıyoruz. Bazen Trabzon’da bazen Ankara’da. Bu toplantımıza bazen Trabzon Valisi Abdil Celil Öz ve Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu da dahil oluyor. Çünkü projelerin takibi ve şehrin bütün koordinasyonlarıyla olabilecek işler. Biz 5 milletvekilimiz arasında projeleri böldük. Sayın bakanımız burada üst perdede bulunuyor.

Ben Güney Çevre Yolu, Erzincan- Trabzon demiryolu ve turizm ile ilgili projeleri takip ediyorum. Bu anlamda belli alanda takip ettiğim için özellikle turizm projelerinin hem sanayi ve ticaret odası ayağını hem DOKAP ayağını hem belediyeler ayağını hem de merkezi hükümetin yatırımları ile ilgili ayağını ciddi bir arşiv ve doküman ile toparlıyorum. Bunlarla ilgili tamamen hukufiyet sağlayarak, tıkandığımız noktada ne yapabiliriz noktasında çalışmalar yapıyoruz. Bunlarla ilgili adımları aşama aşama takip ediyoruz ve yeni neler yapılabilir noktasında yeni şeyler var. Örneğin Uzungöl’de seyir terasları yapılması benim fikrimolarak ortaya çıkmıştı. Oraya sıradan seyir terası değil de özellikli seyir terası yapılabilmesi için çalışıyoruz. Burada Karadeniz Teknik Üniversiteside benim ilgi alanımda ama ikinci üniversiteyi Sayın Adnan Günnar takip ediyor. Havaalanı ve yatırım adası projelerini Sayın Muhammet Balta takip ediyor. Bu anlamda milletvekillerini kendi içerisindeki hem birbirini bilgilendirmek hem de projeye odaklı takip etme noktasında güzel bir uyumumuz var. Bu, şehir için çok önemlidir. Bu projelerin hepsini 4 yıl içerisinde yapabilmemiz mümkün değil. Ama önemli olan şehre bir ufuk biçmek. Çünkü artık Ordu, Giresun, Rize farklı alanlarda gelişen şehirler. Ama Trabzon hem kökü itibariyle hem de birim itibariyle bölgenin doğal bir başkenti. Dolayısıyla bu kimliğini pekiştirip daha da güçlendirebilecek ve önümüzdeki 10- 20- 30 yılı planlayacak projelere ihtiyacı var. Biz bu anlamda sadece Trabzon’a bugün için değil de ufkunu açabilecek projelerin en azından başlangıç aşamasını ya da tamamlanmasını yaparız. Bu yıl içerisinde inşallah Erzincan- Trabzon demiryolunun proje aşamasının tamamlanması noktasında bir çalışma bekliyoruz.

TRABZON BÖLGE VE ÜLKENİN GELECEĞİ ADINA ÇOK ÖNEMLİ


Turizm anlamında pek çok ilçemizde ciddi anlamda turizme yönelik yatırımlar var. Maçka’dan, Çaykara’dan, Araklı’dan, Tonya’dan... Örneğin Tonya’nın yayla fotoğraflarını milletvekillerine gösterdiğimizde ağızları açık kalıyor. Böyle bir güzellik olamaz diye. Kadın milletvekillerimizi en kısa zamanda Trabzon’a getirip gezdireceğim. Turizm bu ara belki çok fazla konuştuğumuz bir şey ama Trabzon’un ve bölgenin geleceği anlamında hayati derecede önemli olduğu için öncelik aldığımız bir konu. Bir yol yapıyorsunuz turizmle ilgili, sağlık yatırımları turizmle ilgili, spor yatırımları yine bir anlamda turizmle ilgili. Dolayısıyla yaptığımız her yatırım bir turizm ayağı olduğu için turizm anlamında hepsinin bir katkısı var. Trabzon gerçekten bölgenin ve belki Türkiye’nin ekonomisine ciddi anlamda yatırımlarla öncülük alabilecek bir şehir. Buna yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Sayı Başbakanımız Katar emiri ile ciddi anlamda yatırım konusunda bölgeyle ilgileniyorlar. İnşallah amacımız Trabzon’u bölgenin turizm merkezi ve cazibe merkezi anlamında altyapıları tamamlayarak ilimizi ve ilçelerimiz buna hazır hale getirmeye çalışıyoruz. Bu konuda ilçelerdeki diğer projelerde belediye başkanlarımızın tamamıyla mutat toplantılar zaten yapılıyor. İlçelerin takip edilmesi gereken projelerini belediye başkanlarımızla beraber takip ediyoruz. Buradaki milletvekilleri arasındaki uyum sadece kendi arasında değil yereldeki işlerin takibi anlamında da bir iş bölümü anlamında devam ediyor.

AİLE DESTEĞİ BAŞARI İÇİN GEREKLİ

Hizmet için ciddi çalışma temposu içerisinde haftanın 3-4 günü Ankara’dayım. Ama oradaki meclis çalışması biter bitmez Trabzon’a geliyorum. Burada hem sıradan Ayşe olarak hem de vekil Ayşe olarak devam ediyorum. Eşim burada, 14 ve 18 yaşlarında iki kızım var. Büyük kızım üniversite sınavına hazırlanıyor, küçük kızım da fen lisesi 1. sınıfta okuyor. Eşim dersleri noktasında çok titiz. Bu anlamda pek çok rolü o üstlenmiş durumda. Burada benim eksikliğimi eve hissettirmemeye çalışıyor. Ben aile desteğinin bir kadın olarak siyasette çok önemli olduğuna inanıyorum. O destek olmadan bu işin yapılmasının zor olacağını düşünüyorum. Biz buradan her koşulda Trabzon’un emrine amadeyiz. Eksik görülen her noktada da eleştiriye ama yapıcı eleştiriye açık olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Dünya görüşlerimiz ne olursa olsun 4 yıl önümüzde seçim yok. Burada vekilleriniz biziz. Her görüşten her fikirden insanın fikrine açığız. Amacımız Trabzon’a bir çivi çakmak ve ülkenin ilerlemesine bir katkı sağlamak.

BİRBİRİMİZİN DEĞERİNİ BİLELİM

Enteresan olaylar karşımıza çıkıyor. O buluşmayı sadece dert dinleme değil de gerçek bir buluşma gibi yaptığım için benim çok hoşuma gidiyor. Benim görüşmelerime vatandaşlar ellerinde çiçekleri, çikolataları ile geliyorlar. ‘Sırf sizi görmek için geldik, iyi ki varsınız’ demek için gelenler oluyor. Ya da ‘Burada olduğunuzu biliyorum, sadece bir selam verip çıkayım’ diyen oluyor. Fotoğraf çekilmek için gelenler oluyor. Bu çok güzel bir şey. İnsanların vekilleriyle direkt temas kurabilecekleri bir alanın olması çok güzel. Normalde ben zaten buradayım. Ama o buluşmaya orada olduğumu bildikleri için gelenler oluyor. Gelenlerin yüzde 80’i iş için geliyor belki ama işini göremediğimiz insan da oradan mutlu ayrılıyor. Çünkü vekillerimizle aramızda bir mesafenin olmadığını görmek, aynı yerde, aynı koşulda beraberce aynı ortamda bulunduğunu hissetmek bile çok güzel. Biz duygusal insanlarız. Her insanın değer görme, değerli olduğunu görme isteği var. Konumumuz ne olursa olsun, ister vekil, ister bakan, ister cumhurbaşkanı, ister vatandaş; insanın en değerlisi, kendisinin onurlanması ve değer görmesi. Bu benim için de böyle, herkes için de böyle. Bunu hissettiren insanlar bizi mutlu ediyorlar. Bence toplumun da birbirimizi kendimize değerli hissettirebilecek şekilde davranması gerekir. Mecliste günümüz köstebek gibi yerin altında geçiyor. Meclis saat 2’de açılıyor, çıkış saatimiz hiç belli olmuyor. O kapalı mekan içerisinde, yerin altında bir çalışma yapıyorsunuz.Ama dışarı çıktığınızda hayatın ne kadar güzelliklerle dolu olduğunu fark edebiliyorsunuz. Bizim insanlarımızın motivasyona ihtiyacı var. Hayatlarındaki artı şeyleri fark etmeye ve o artı şeylerle iyi hissetmeye ihtiyaçları var. Yaşama sevinci dediğimiz şey biraz bu. Bu şehirdeki gerginliği pozitif yönlendirmelerle dağıtmaya ihtiyacımız var.


ayse

SÖZ SÖYLETMEYİZ

Köseoğlu, ülke politikası ile ilgili olarak, “AK Parti’nin gündeminde laiklik yok. Bize AK Partili olmayan çok sayıda vatandaşımız oy verdi. Bayrağımıza, vatanımıza, milletimize söz söyletmeyiz” dedi.

Köseoğlu, Trabzon milletvekilleri ile birlikte takım oyunu içerisinde ülkeye ve millete hizmet etmek için yoğun bir çalışma temposu içerisinde olduklarını belirterek şunları söyledi:

78 MİLYONA SÖZ VERDİĞİMZ ANA UNUTULMAZ ANDI


Meclisi ekranlardan izlemek, fotoğraflarını görmek farklı bir şey. Ekranlarda gördüklerinizle oraya girdiğiniz arasında çok fark var. İlk kapıdan içeri girdiğimde Ayşenur Bahçekapılı hemşehrimizdir. Kendisine, ‘Başkanım nasıl oturuyoruz? Düzen nasıl?’ diye sordum. Sayın Bahçekapılı tarif etti. İlk sırada grup başkanvekilleri oturur. Yan tarafında genel başkan yardımcıları, geri kalan kısımda oturma düzeni ile ilgili bir sıkıntı yok. Herkes istediği yere oturur. İlk seçildiğimiz zaman 7 Haziran idi. AK Parti’nin mevcut milletvekillerinden kayıp olduğu ve daha az yer edindiği bir konumdaydı. Eski vekillerin üzgün olduğunu görmüştük. Çünkü mevzi kaybedilen bir boyut vardı. Bu, eski vekiller için daha üzücü bir durum. İlk yemin törenini icra ettiğimizde, o kadar insanın yemin ettiğini dinlememize rağmen heyecan bambaşka idi. Özellikle o ilk metinde büyük Türk milleti önünde, 78 milyonun tamamına bir söz verdiğinizi hissetmek gibi bir durumdu. Benim için unutulmaz bir andı.

YARIŞMAK ZORUNDAYIZ

Bizde ilk seçimden kimse mutlu olmadı ve daha fazla çalışıp bu seyri değiştirme heyecanı herkeste vardı. İlk seçimde biz meclisin çalışma ihtimalinin sıfır olduğunu gördük. Şu an büyük bir çoğunluğa sahip olmamıza rağmen meclisin iç tüzük sistemi bütün partilere, milletvekili sayısına göre değil de grup sayısına göre konuşma hakkı verdiği için veya önergede söz alma hakkı verdiği için iktidar partisinin de muhalefet partileriyle söz alma hakkı eşit. Yani bir sen diyorsun, üç muhalefet söylüyor. Oy dağılımına göre bir paylaşım yok. Meclisin çalışması, kanun çıkarması bundan dolayı çok uzun zaman alıyor. Dolayısıyla tek başına iktidar olmadığınız bir meclis aritmetiğinde o meclisin sağlıklı yürüyebilmesini sağlamak çok zordu. Yani neden muhalefetle koalisyonlarda işin yürümediğini bu aritmetikte ve meclisin iç tüzük çalışma sisteminde çok daha iyi anlıyorsunuz. Çünkü hem kendi içinizdeki birliği sağlamak zorundasınız koalisyonda hem de muhalefetle aynı şekilde yarışmak zorundasınız.

BİZE AK PARTİLİ OLMAYAN ÇOK KİŞİ OY VERDİ

7Haziran’daki tabloyu vatandaşlarımız kestiremedi. Herkesin niyeti şuydu: AK Parti tek başına iktidar olacak. Ama biraz oyu düşsün. ‘Ders verelim’ mantığındaydı. Vatandaşın genel algısı, yaptığımız gezilerde de AK Parti’ye biraz bizim hissiyatımızı daha çok anlasın diye bir tepki göstermek istedi. Çünkü kolay değil, 14 yıllık bir iktidar. İçerisinde her zaman her şeyi yüzde yüz doğru yapma ihtimalimiz olmadığı bir süreçtir. Eksiklerimiz de olabilir. Ama samimiyetle bir hizmet yapma gayreti var. Burada vatandaşların kısmi bir oy kaybını düşündüğünüzde memnun olmayan vatandaşın bir ders verelim, zaten iktidar olacak da çok güçlü olmasın mantığı oldu. Ama 7 Haziran’da ortaya çıkan tablo bu verilen dersin AK Partiye değil de Türkiye’nin tamamına, herkesin kendine bir ders verdiğini gördü. Çünkü Türkiye’nin istikrarsızlık halinde bugünkü şikayet ettikleri dönemden çok daha kötü bir döneme gideceği görünüyordu. Bize AK Partili olmayan çok insan oy verdi. Çünkü insanlar kendi geleceklerine oy veriyorlar. İstikrarlarına oy veriyorlar. Kimse hayatında karmaşa, huzursuzluk, istikrarsızlık, belirsizlik istemiyor. İnsanlar daha istikrardan, ülkenin genel anlamındaki huzurdan, hangi görüşe sahip olursa olsun kendi görüşünün biraz daha önüne koyuyorlar.


AK PARTİ'NİN GÜNDEMİNDE LAİKLİK YOK

Türkiye’nin şu anda laiklikle, laikliğin uygulanmasıyla ilgili sorunu vardı. Dolayısıyla biz ülkede herkesin kendisini birinci sınıf vatandaş olarak hissedeceği, her kesime dininden, inancından, düşüncesinden dolayı sorgulanmayacağı bir Türkiye arzu ediyoruz. Laiklik de bunun teminatı olarak masaya konmuştur. Ama uygulamadan kaynaklanan laiklik adına dayatılan bir kısım uygulamalar nedeniyle insanlar mağduriyete uğradılar. Oysa bugün gerçekten laikliğin doğru uygulanmasını gösteren bir bakış içerisinde hükümet icra ediyoruz. Dolayısıyla laiklik, herkesin algıladığı şekilde insanların din özgürlüklerini özgürce yaşayabilmeleri, dini inançlarını başkalarına dayatmamaları noktasındaki bir anlayıştır. Sayın Meclis Başkanı İsmail Kahraman düşüncesini söylemiştir. Düşüncesinin amacı da kanaatimce laikliğin o uygulamalarından kaynaklanan mağduriyetlerin ortaya çıkmasıdır. Ama bugün AK Parti’nin gündeminde laiklikle ilgili bir sorun yok.

ayse2

DOKUNULMAZLIKLARDA KÖKLÜ ÇÖZÜMLER ŞART

Şu an olası bir seçim durumunda AK Parti’nin bugünkü oy oranından daha fazla oy alacağını düşünüyorum. Çünkü halkımızla iç içeyim, onların bizlere olan güveninin her geçen gün arttığını görüyorum. İnsanların bir kısmı, ‘AK Parti terörle mücadeleyi seçime kadar sürdürecek, seçimden sonra bırakacak’ dedi. Pek çok insan bu anlamda AK Parti’nin samimiyetini kendi kafasında ve dışarıya karşı sorguladı. Oysa gelinen süreçte terörle mücadele notasındaki tavizsiz adımların devam ettiğini gösterdi hem Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu hem de Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet... Bu anlamda, oradaki halk da ülkenin beraberliğine, birliğine halel getiren her türlü eyleme karşı tavrını net bir şekilde ortaya koyacak. Orada mağdur olan, göç etmek durumda kalan ve hayatlarında sıkıntı yaşayan o yöre insanımızın tamamını kucaklayacak ve şefkat elini oraya sokacak. Ama ülkenin otoritesine, devletin birliğine beraberliğine, bayrağına söz söyletmeyeceğimiz noktasındaki algı insanlarda daha net oluştu.


TEKLİFLER VAR

Teröre destek verenlerin vatandaşlıktan çıkarılması noktasında teklifler var, ancak çalışma yok. Bu çok iyi düşünülmesi gereken bir alandır. Çünkü teröre destek vermek bir sözle de algılanabilir. İçeriği çok geniş oluşturulabilecek bir kavram. Bu tip kavramlarda vatandaşlık kavramı bizim için çok önemli bir bağ. Teröre karşı verilen mücadelede yakalanan binlerce tonluk bomba imha edildi. Bazı yerlerde sokağa çıkma yasakları ilan edildi. Sur, Cizre gibi ilçelerdeki operasyonlarla buralar tamamen hendeklerden, çukurlardan, bombalardan temizleniyor. Burada yıkılan ve tahrip edilen yerlerin kamulaştırılmasıyla ilgili hükümetimizin çalışmaları oldu. Zarar gören yerleri yeniden imar etmek gibi. Oradaki mevcut tarihi yapıları, dokuları koruyarak yıkılan şehrin tamamını kalitesine yakışır şekilde imar etmeye yönelik bir çalışmamız var. Yani bir yanıyla terörden temizlemek, diğer yanıyla da orada yıkılan ve tahrip olan her şeyi yeniden çok daha güzel şekilde imar edecek bir şehircilik anlıyışı...

PARTİ AYRIMI GÖZETMEDEN NET BİR ÇÖZÜM GETİRİYORUZ

Bunlarla ilgili HDP’li 45 milletvekili hakkında fezleke düzenlenmiş. Bunların yanı sıra CHP’li 51 milletvekili, AK Parti’den 25, MHP’den 7 ve 1 tane de bağımsız milletvekili var. Bu milletvekilleri hakkında daha önce işlemiş oldukları suçlarla ilgili ya da iddianame açılmış ve fezleke düzenlenmiş milletvekilleri hakkında hararetli bir Anayasa Komisyonu toplantısı yapıldı. Önceden de mecliste gergin ortamlar oluştu. Siyasetin bu anlamda gerildiği bir ortam var. AK Parti burada parti ayrımı gözetmeksizin net bir çözüm getiriyor.

Çünkü bunlarla tek tek görüşmeye kalkarsanız buradaki HDP’lilerin görüşmeleri aylar sonrasına gelebilir. Çünkü tüzük geliş sırasına göre alınmasını ön görüyor. Dolayısıyla burada köklü bir çözüm ve meclisin zamanını işgal etmemesi için 550 civarında fezleke var. Bunların tamamını tek görüşme ile halledip kim varsa yargılanıp alacakları cezai durumları değişecek. O yüzden buradaki anayasa değişikliği aslında bütün toplumun desteklemesi gereken bir olgu. Çünkü partili bir bakış açısına sahip değil. Hem sorunu kökünden çözen hem de birikimi engelleyen bir rol üstleniyor. Bu kapsamda Selahattin Demirtaş’ın 71 tane dosyası, Kemal Kılıçdaroğlu’nun 39 tane dosyası, Devlet Bahçeli’nin 8 dosyası ve Figen Yüksekdağ’ın 11 tane dosyası var. Ayrıca Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın, Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun da var. Burada demek ki parti ayrımı gözetmeksizin herkesi içine alan bir düzenleme bulunuyor. Buradaki süreçte kimse cezasız kalmayacak. Vatandaşlıktan çıkarılma noktasında dışarıya giden insanların propaganda yaptığını ve sorunu çözmediği görüyoruz. Bizim bugün hem Brüksel’de hem de Avrupa Parlamentosu’nda ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Çünkü onların da yaptığı çalışmalar bizi bazı noktalarda köşeye sıkıştırma amacı güdüyor. Ama gerçekten bu mücadele sadece iç boyutta sürmüyor. Ülkenin uluslararası platformdaki temsil edildiği her noktada da aynı mücadeleyi milletvekillerimiz sergiliyorlar

KAHRAMANCA MÜCADELE VERDİM

Kadına şiddet konusunda zerre kadar taviz verilmemesi gerektiğine inanıyorum, bu konuda gerekeni yapmaktan imtina etmeyeceğim. Bu anlamda bireysel olarak çok hassasım. Normalde kadın sayısının her alanda arttırılması noktasında yerel yönetimde görev yaptığım sırada kadın belediye meclis üyesi ve kadın il genel meclis üyesi sayısını arttırmak için kahramanca mücadeleler vermiştim. Şimdi de sayın başbakanımız ile beraber bir bölge toplantısı yaptık. Sayın başbakanımıza bürokraside daha çok kadın görmek istediğimizi aktardım. Bugün bir kadın olarak başbakan yardımcımız yok. Müsteşar yok, büyükelçi çok az. Bunların arttırılması noktasında ısrarlı bir talebi sürekli dile getirirsek bu sayının artacağını düşünüyorum. Bölgenin tek kadın vekili olmakla gurur duyuyorum ama yetmez. Çok daha fazla kadın olması gerekir. Toplumun zayıf kesimleri olarak biri kadın, bir de çocuk. En çok gündemde olan çocuk istismarı ile ilgili mecliste bir alt komisyon kuruldu. Ben de o alt komisyonun bir üyesiyim. Komisyonda bu anlamdaki çalışmalara başladık. Toplumun zayıf kesimleri ile ilgili olan her türlü çalışmayı onları güçlendirmek anlamında yapıyoruz, ben de içerisinde olmayı arzu ediyorum. Bu çalışmaları yaparken Trabzon’un gücünü arkamda hissediyorum. Çünkü ben Trabzon’un Ayşe’siyim. Trabzon benim aşkım. Trabzon’un da beni aynı ölçüde sevdiğine inanıyorum. Bütün Trabzon’un gücünü arkamda hissediyorum.

VİZE UYGULAYANLARDAN DAHA KATILIMLI BİR DEMOKRASİ UYGULUYORUZ

Dünyanın kendine ve bize uyguladığı çifte standart var. Biz onlardan çok daha demokratik, çok daha katılımcı bir demokrasi uyguluyoruz. Terör olaylarına karşı Türkiye’nin aldığı önlemlerle ilgili bazen içeriden bazen dışarıdan Türkiye’ye karşı bunu görmezlikten gelme, bizim aldığımız önlemlere karşı daha sert reaksiyon duyuyorsunuz. Sosyal medya ile yavaşlatma ya da internete yasak konduğunda hemen insanlar ‘aman yasakçı ülke, despotik ülke’ diyorlar. Ama Amerika, Fransa gibi ülkeler anında irtibatı kesip olağanüstü hal ilan ediyor. Havaalanlarında bile ellerinde silahlı insanlara rastlanıyor.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap