Orman müthiş bir hızla yanarken, küçük bir serçe yolundaki gölden pençeleri arasına su alıp ormanın üzerine bırakıyor ve tekrar göle uçuyormuş. Orman yangınını kenara çekilip izleyen hayvanlardan biri gülümseyerek bağırmış; “Ne o? Ormanı bir kaç damla su ile mi söndüreceksin?” Serçe cevap vermiş: “Benim elimden gelen bu...” * Cumhuriyetin temel direği olan demokrasinin omurgası sandığa 1 Kasım Pazar günü tek bir oy atma hakkı bulunanlara; “Hiç değilse serçe kadar olun...” Çünkü; etrafımızı, her şeyi para ve makam kazanmak olarak görenler sarmış. Oysa, kıymetli olan doğru bir amaç uğruna gösterilen çabalardır.

HANGİ YANDAN?

Bir yanda; 2 gün önce Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun; “Nişantaşı’ndan Kandil’e nefret köprüleri kuranlar” diye itham ettikleri... Diğer yanda; “Biz gönül köprüleri kuruyoruz” dediklerinden, 28 Şubat 2015’de “Dolmabahçe’den Kandil’e biat edenlerle barış çubuğu tüttürenlerin” bir ve birlikte fotoğrafları... Sahi! Sizce birincisi mi, yoksa ikincisi mi doğru?

TÜRKİYE-İRAN İŞ KONSEYİ’NDE YİNE TRABZONLU DÖNEMİ...

2001 yılında kurulan ve 2014 yılının Ekim ayında vefat edinceye kadar başkanlığını Ali Osman Ulusoy’un yaptığı DEİK’e bağlı Türkiye-İran İş Konseyi’nin başkanlığına bir yıllık bir aradan sonra yine bir Trabzonlu, Bilgin Aygün seçildi. Başkan Yardımcılığı’nı ise Ali Osman Bey’in kızı Hülya Ulusoy üstlendi. Bilgin Aygün, Ali Osman Ulusoy ile birlikte kuruluşundan beri Türkiye-İran İş Konseyi’nde yer almıştı. Aygün aynı zamanda, Suriye ve Irak İş Konseyleri’nde de yönetim kurulu üyeliği üstlendi. Babasından sonra Ulusoy Şirketler Grubu’nun başına gelen Hülya Ulusoy’un yönetimde başkan olarak yer alması en çok İranlıları sevindirdi. İranlıların babasından dolaya Hülya Ulusoy’a ayrı bir sempatileri bulunuyor.

OLUP, BİT(MEY)ENLER..

Son yıllar, aylar, günler, hatta saatlerde ben diyeyim “olup bitenlere”, siz söyleyin “olup bitmeyenlere” akıl sır ermiyor, vicdanlar müsade etmiyor, hukuk elvermiyor, din cevaz vermiyor... Ama değişen hiç bir şey yok. Çünkü, birilerinin birileri adına “gereğini yapın” diye fetva vermesi yetiyor da artıyor bile!

CUMHURİYET FAZİLETTİR; DE!

Atatürk “Cumhuriyet ahlâki fazilete dayanan bir idaredir” demişti. O zaman Türkiye’de Cumhuriyet’in işi gerçekten zor! Çünkü ahlâkın önüne geçirilmiş bir ameli ile kainatın sonsuzluğu içindeki ehemmiyetsizliğini idrak edemeyen fazilet sahiplerinin hegemonyası öyle veya böyle sürüyor.