Başbakan Erdoğan, partisinin Afyon kampında Gülen cemaatine yönelik ''Bu ülkeye ihanet edenlerin görevlerini değiştirmek cadı avıysa, biz bu cadı avın
'Henüz cumhurbaşkanlığı konusunda bir karar vermiş değilim. Kararımı verdiğimde bilahare açıklayacağım. Ama çıkarsam, yetkilerimi sonuna kadar kullanırım. Cumhurbaşkanının yetkileri Anayasanın 104üncü maddesinde yer alıyor. Bu yetkileri sonuna kadar kullanırım. Cumhurbaşkanı bir kere yürütmenin başıdır.''
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı için henüz karar vermediğini ancak çıkması halinde Çankayaya sıkışıp kalmayacağını söyledi. Partisinin Afyonkarahisar kampının dünkü son bölümünde cumhurbaşkanlığı sürecine ilişkin önemli mesajlar veren Erdoğan, Formaliteden, sembolik bir cumhurbaşkanı olmam, yetkilerimi sonuna kadar kullanırım dedi. Bakanlarıyla birlikte karşısına çıktığı milletvekillerinin görüşlerini alan Erdoğan, Siz Çankayaya çıkarsanız Akbulut modeli gibi bir Başbakanlık ile karşılaşır mıyız? ANAPın başına gelenler bizim de başımıza gelir mi? endişelerini Biz ANAP değiliz. ANAPın başına gelenler bizim başımıza gelmez. Çünkü bizim değer dünyamız da siyasal anlayışımız da tamamen farklı. Onun için bu tür değerlendirmeler doğru değil diyerek yanıtladı.
CUMHURBAŞKANI YÜRÜTMENİN BAŞI
Söz alan vekillerin önemli bir bölümü, Erdoğanın cumhurbaşkanlığına destek açıklaması yaparak, Artık sizin Çankayaya çıkmanız zorunlu hale geldi. Halk kendi cumhurbaşkanını seçeceği için yeni dönem de farklı olacaktır. Artık eski tarz cumhurbaşkanlığı ve eski tarz başbakanlık modelleri olmaz. O dönem geride kaldı. Siz halkın seçtiği başkan olacaksınız dedi. Erdoğan da bu yorumlar üzerine şu değerlendirmeyi yaptı: Henüz cumhurbaşkanlığı konusunda bir karar vermiş değilim. Kararımı verdiğimde bilahare açıklayacağım. Ama çıkarsam, yetkilerimi sonuna kadar kullanırım. Cumhurbaşkanının yetkileri Anayasanın 104üncü maddesinde yer alıyor. Bu yetkileri sonuna kadar kullanırım. Cumhurbaşkanı bir kere yürütmenin başıdır.
BELGE: DÖNEMİN DEVRİK BAŞBAKANI
Toplantıda, paralel yapı diye nitelenen Gülen Cemaati de gündeme geldi. Milletvekilleri, Cemaate yönelik tepkilerini dile getirirken, İçişleri Bakanı Efkan Ala da bu yapıya yönelik hükümet olarak yürütülen mücadeleye ilişkin ayrıntılı bilgi verdi. Devletin bu yapıdan temizlenmesi için kararlı bir mücadele yürütüldüğünü vurgulayan Ala, bu konuda yasal bazı değişikliklerin gelebileceğinin de işaretini verdi. Sürpriz bir belgeyi milletvekilleriyle paylaşan Ala, Son anda yakılmaktan kurtarılan belgelerden biri diyerek 17 Aralık sürecinde Erdoğan hakkında hazırlanan iddianameye işaret etti. Ala, hazırlanan bu iddianamede Erdoğan için Dönemin devrik Başbakanı ifadesinin kullanıldığına özellikle dikkat çekti. Olayın hükümete yönelik bir darbe, yasadışı dinlemelerle birlikte de işin uluslararası casusluk faaliyetlerine kayan bölümleri olduğunu belirten Ala, yasadışı faaliyetlerin hesabının sorulacağını söyledi.
FEYZİOĞLU'NA AFYONKARAHİSAR YANITI: KİMSİN SEN YA
Başbakan Erdoğan, Ak Partinin Afyonkarahisarda düzenlenen 22nci İstişare Toplantısının kapanışında Danıştayın kuruluş yıldönümünde tepki gösterdiği Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğluna Kimsin sen ya diye yüklendi. Her yıldönümlerinde biz nezaketle kutlamalara katılıyoruz. Birileri bunu fırsat olarak görüp, fırça çekebileceği imkân olarak görüyor. Siz kimsiniz ya, siz kimsiniz? diyen Erdoğan, özetle şunları söyledi:
TÖVBE TÖVBE...
Dün Danıştayın malum kuruluş yıldönümündeydik. Sayın Cumhurbaşkanımız da, Genelkurmay Başkanı orada. Bakanlar orada. Tabii tüm yargı camiasının mensupları orada. Baro Başkanı çıkıyor, Sayın Danıştay Başkanının 25 dakika konuşma yaptığı yerde ki kendisine de 15-20 dakika konuşması söylenmiş, 1 saat konuşma yapıyor. Sen misafir olarak geliyorsun, konuşma hakkın yok. Çıkıyorsun orada zehir zemberek bir konuşma yapıyorsun. Seçilmişlere, işte o hücrelerine sinmiş kibirle parmak sallamaya yelteniyor. İnsanda en başta bir nezaket olur. Engelliler konusundan başlıyor. Ki anlattığı şeylerden görüyorum ki engellilerle ilgili ne yaptığımızdan adamın haberi yok. Oradan geçiyor basın özgürlüğüne, çevre meselesine çıkıyor sokak olaylarına. Van depreminden de bahsediyor. Vanda bir şey yapılmadığından bahsediyor.
Şimdi orada insan nasıl olacak da buna tahammül edecek. Avrupa Birliğinden de bahsediyor. ASELSAN Roketsandan bahsediyor. Yahu sen kim Aselsan kim? Kimsin sen ya? HSYK yasasına da değiniyor, sanat hakkında da görüşlerini aktarıyor. Tövbe tövbe... Vanda deprem oldu, ben ve arkadaşlarım süratle Vana hareket ettik. Ankaradan Kızılay, AFAD ilgili kurumlarımız Vana yola çıktılar.
ŞAKLABAN BİLGİSİ
Öyle bir yığılma oldu ki Vanda, biz araçlarımızla Vanda Ercişte dolaşamadık. Orada ekiplerimizi kurduk. Bakan arkadaşlarımızı görevlendirdik. Başlarına da Beşir Beyi getirdik. Çalışmaları koordine ettik. Toplam 29 bin 486 konteyneri depremzedelere sunduk. 175 bin 70 afetzede barındı. Türkiyenin genelinde, nerede devletin sosyal tesisleri varsa, bu tesislere biz Vandaki depremzedelerimizden arzu edenleri otobüslerle taşıdık. Kalıcı konutların temelini depremden 39 gün sonra attık. İlk yıl bunların çoğu tamamlandı. Van, Edremit, Ercişte 17 bin 489 konut inşa ettik. Evini yapana yardım yöntemiyle köylerde 6 bin 202 konut inşa edildi. Toplamda inşa edilen konut sayısı 23 bin 691e ulaştık. Bunlar bir yılda oluyor.
Vana depremden sonra bütün bu süre içerisinde yaptığımız yatırım 5 milyar. Eski rakamla 5 katrilyon. Bundan haberin var mı senin ya? Neymiş ona öyle bilgi verilmiş. Sen bilginin kaynağına inmemişsin ki. Senin gibi düşünenler, senin şaklabanların geliyor sana bu bilgiyi veriyor. Sen bu işin asıl sahibi karşısında bu doğru olmayan sözleri konuşuyorsun. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar ya. Sana yalan konuşmak yakışır mı? Güya önünde de profesör var. Şimdi bir konteyner kent istismarıdır gidiyor. Şu anda sadece 67 aile kalıyor. Bunlar da hak sahibi olan afetzedeler değil. Bizler orada hak sahibi olanlara yaptığımız konutlardan verirken, artakalan konutlardan da kiracı olanlara kura çekmek suretiyle verdik. Kiracı kiracıdır. Ama bir kısmına verebildik. Eğer diğer kiracılar da almak istiyorsa, ya kiracı olarak yerleşecek ya da toplu konut idaresi olarak, illa konut almak istiyorsa konuta girer alır.
67 AİLE İSTİSMARI
E sen nasıl hukukçusun ya? Hak sahibi olan kişi neyse, ona bizim önce çözüm bulmamızdır. Kiracı olana bizim al sana da ev deme mecburiyetimiz yok. Ama ona kiraya yer bulduğumuz gibi konteynerleri bulduk. Bunların dışında da devletin tüm sosyal tesislerinde onları misafir ettik. Artık konteyner kentler kaldırılıyor. Fakat 67 aile buraları boşaltmak istemiyor. BDP, CHP, MHP zihniyetindeki istismarcılar, fotoğrafın bütününü bir kenara bırakıyor bu 67 aileyi istismar ediyor.
İDAMLARDAKİ İMZA
Burada şimdi bir şey söyleyeceğim. Birçok arkadaşım belki bilmiyor. Bütün bu acıları çektiren kim biliyor musunuz? Bu idam kararlarını veren kim? Bu konuşanın dede-babası da bu imzayı atanların içinde. O 3 tane idamla (Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan) ilgili Turan Feyzioğlunun da orada ismi var. O zaman ki heyetin içinde o da var. Sen önce bunun hesabını ver ya. Bu makamda olduğum sürece bundan böyle bunların konuşacağı yere hiçbir zaman katılmam. Ne adli yıl açılışına ne diğerlerine. Bunların burada konuşma hakkı olmadığı halde bunlara söz veriyor. Bunların orada konuşma hakkı yok. O zat, CHP kurultayında yapacağı konuşmayla Danıştay konuşmasını karıştırmış.