Yüzde 52 oyla seçilmiş Cumhurbaşkanı ne diyor Rize’de?

"İster kabul edilsin ister edilmesin, Türkiye'nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken bu fiili durumun hukuki çerçevesinin yeni bir Anayasa ile netleştirilmesi, kesinleştirilmesidir.’’

Yani ne diyor Erdoğan? Türkiye’nin yönetim sistemini değiştirdim!

Peki nasıl değişmiş bu? Mecliste anayasa değişikliği mi yapılmış? Yasalar mı değişmiş? Türkiye’de devrim mi olmuş, darbe mi gerçekleşmiş? Ne olmuş da Türkiye’nin yönetim şekli değişmiş?

Yanıtı yine Erdoğan’da. Diyor ki; ‘’Sistemi fiili olarak değiştirdim.’’

Yani Erdoğan açıkça anayasayı çiğnediğini, mevcut sisteme aykırı olarak fiili durum yarattığını ilan ediyor. Parlamentoya çağrıda bulunarak bu yasadışılığı, bu anayasal suçu yasal-meşru hale getirmelerini istiyor.

***

Anayasal sistem tıkanabilir, yasalar eskiyebilir. Elbette gerektiğinde değiştirilmelidir. Ama anayasayı korumak, gözetmek, anayasaya uygunluğu denetlemek zorunda olan Cumhurbaşkanı, anayasayı ihlal ettiğini açıklarsa ne olacak?

Üstelik ihlal ettiğini açıkladığı madde öyle sıradan ya da sadece belirli alana ilişkin bir madde değil. Söz konusu olan Türkiye’nin yönetim şekli.

Yönetim şekilleri ya demokratik seçimle oluşan parlamento tarafından değişir. Ya halk hareketi ile yönetim değişir ve kurallar yeniden belirlenir. Ya da askeri ve sivil darbelerle bu gerçekleşir.

Askerler yönetime el koyduğunda iç hizmet yasasına dayanarak bunu yaparlardı ve kendilerine hukuki bir zemin gösterirlerdi.

Şimdi Erdoğan, yönetim şeklini değiştirdiğini açıklıyor. Bunun darbeden ne farkı var? Demokratik yollarla, parlamento karar vermeden yapılan her türlü müdahale ve fiili durum darbe değil mi?

Erdoğan, işlediği anayasal suçlara çok daha ağır bir suç eklemiştir, bu da darbe suçudur. Bir bildirgeyi bile darbe diye niteleyenler, acaba bu açık ilana ne diyecek?

ÖLÜM VAATETMEK

Önceki gün şehit Başkomiser Ahmet Çamur’un cenaze töreni vardı Çaykara’da. Başta o güzel çocuklarının ve eşinin hüzünlü görüntüleri olmak üzere törendeki her kare içimizi yaktı. Terörü de, teröristi de, siyasi beklentiler için bu kanlı ortamı yaratanları da kınamak insanlık gereğidir.

Daha 2 ay öncesine kadar şehit cenazelerinde slogan atmayı bile kötü amaçlı tutum ve istismar olarak değerlendiren, ‘’oralar slogan atmak, siyaset yapmak yeri değildir’’ diyen Erdoğan, şehit cenazesini miting alanına çevirdi.

Türkiye’ye verdiği mesaj sadece ölüm oldu. Ne kadar çok terörist öldürüldüğünü, şehitlerin gelmeye devam edeceğini, bu mücadelenin kıyamete kadar süreceğini açıkladı.

Ne yani bu kan, bu acı hiç bitmeyecek, bu topraklara hiç barış gelmeyecek mi? Memleketin başındaki insanın topluma vaadi sadece şehitlik ve ölüm mü?