Bugün vefalı olmayı hatırlatalım dedik..
Konumuz
KTÜ ‘de 2 dönem rektörlük yapan Prof. Dr. Süleyman Baykal…
Çünkü çok özel bir insan…
Çizgisini hiç bozmadı..
Rektör olmadan önce neyse..
Rektör olduktan sonrada o oldu..
Rektörlükten ayrıldı yine o oldu.
Yaşamı ve duruşu ile bu şehrin örnek bilim adamı oldu..
Şöyle bir bakın yaşamına…
Hiç bir gün kulislerde olmadı…
Haksızlık yapıldı “ Allah biliyor. Bu bana yeter” dedi.
İki dönem Rektörlük yaptı ardından olumsuz tek söz bırakmadı..
Varsa söyleyin!
Ve en önemlisi ‘Benim işim akademisyenlik’ diyerek makamını siyasetten hep uzak tuttu…
Her gün gazetelerde olma imkânı varken, görevi boyunca medyatik bir isim olmamaya özen gösterdi…
Ve bu davranışına şimdi de  özenle devam ediyor…
Zor şehir Trabzon’a rağmen, layıkıyla yürüttüğü görevini layıkıyla sonlandıran bir isim olarak bilim adamlığını sürdürüyor..
Süleyman Baykal şu anda KTÜ’de beyin ve Sinir Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde yolumuz Farabi Hastanesi’ne düştüğünde kendisine selam vermek istedik.
Kapısının önüne geldiğimizde sırasını bekleyen hastalarla karşılaştık ki hastaların hepsi Baykal’ı baba gibi görüyor.
Geçmiş yıllarda zaman zaman mesafeli duruşuna karşı yapılan eleştirilere “Benim işim akademisyenlik. Her insanın bir davranış şekli vardır. Önemli olan soğuk görüntü değil,  içte taşıdığınız samimiyettir. Yapmacıklığı sevmem. Samimiysem samimiyimdir bir insana karşı. Samimi değilsem gülücükten samimiyete dönüştürmem. Bu da Allah’ın verdiği bir yapı, bunu da değiştiremeyiz” cevabı vermişti.
Hep öyle oldu..
Süleyman Baykal olduğu ve göründüğü gibi olmayı kendine görev edinmiş bu şehrin yetiştirdiği en önemli değerlerinden biri…
Allah sağlıklı uzun ömürler versin..