“Mayıs ortalarına doğru da bu işi netleştireceklerini biliyorum. Önümüzdeki 7 yılın bir muhasebesini çizecekler” diyen Arınç, A Haber’de şunları söyledi: 2023’E GÖTÜRECEK ZEMİN 12 yıl başarılı bir Başbakanlık’tan, güçlü bir liderlikten sonra kendisinin (Erdoğan) aday olmasını ve 1’inci turda da yüksek bir oyla seçilmesini arzu ederiz. Tanıyabildiğimiz, bildiğimiz, güvenebildiğimiz kadarıyla Sayın Gül, çok iyi bir insandır. Çizgisini ve ülkemiz, davamız için neler düşündüğünü çok iyi bildiğimiz bir insan. Ama bu istişarelerin sonunda Başbakanımız, belki farklı bir yöne gidip kendisi tekrar partinin başında bu işleri 2023’e, daha sonrasına götürebilecek bir zemini hazırlamayı tercih edebilir. GÜL, BAŞKASI OLSUN DERSE (Erdoğan olmazsa Cumhurbaşkanlığı’na tek aday Gül mü?) Bugün için öyle görüyorum çünkü 7 yıllık performansı ve aldığı karnede bütün notlarının ‘pekiyi’ olduğunu görüyorum. Bu bizim de gönlümüze hoş gelecek bir şey olur. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Ben teşekkür ederim ama bu görevi yaptım. Bundan sonra bir başka arkadaşımız veya bu işi daha başarıyla yapacak bir insan da olabilir’ derse o zaman şöyle herkes kendine dönüp bakacaktır. Mayıs ortalarına doğru da bu işi netleştireceklerini biliyorum. Ayın 15-20’sinde tekrar Sayın Cumhurbaşkanımız ile bir araya gelecekler. Önümüzdeki 7 yılın bir muhasebesini çizecekler, biz de inşallah en hayırlı kararı sanıyorum bundan sonra işitmiş olacağız. İTTİFAK ADAYI KİM? Başbakan ‘Hep ikimizi düşünmeyin başka şeyler de olabilir. Ama bu diğer partilerin de üzerinde ittifak edebileceği, herkesin rahatlıkla oyunu verebileceği bir kişi de olabilir’ derse, bunu kendisi, arkadaşı için de bir başka bu meziyetlere sahip bir kişi için de tarif etmiş olabilir. Bekleyelim. Yapılacak tek şey en azından mayıs ortalarına kadar bu işi beklemek. Şimdi halkın seçtiği ama yetkileri Meclis’in seçtiği bir cumhurbaşkanınkine sahip bir insanın bir çelişki yaşayıp yaşamadığını göreceğiz. Bu Anayasa içinde akort edilmesi gereken bir noktadır. 2’ncisi Sayın Başbakanımız yarı-başkanlık veya başkanlık sisteminin Türkiye’yi daha iyi yönetebileceğini inanıyor. Diyelim ki Sayın Başbakanımız, cumhurbaşkanı olur ama partisi 2015 seçimlerinde 367’yi de içine alabilecek bir çoğunlukla seçimi kazanırsa, Ak Parti kendi başına bir anayasa değişikliğini mutlaka yapar ve başkanlık sistemlerinden birisine dönüşü gerçekleştirebilir.” HADDİMİZİ DE BİLELİM (AYM Başkanı Haşim Kılıç’a dönük ağır sözlere karşı uyarıda bulunarak) Twitter kararından dolayı Sayın Kılıç’ı da, mahkemenin üyelerini de eleştiriyorum. Benim eleştirim de geçmişte birilerinin yaptığı durumdan vazife çıkarmak eleştirisiydi. Herhalde Sayın Kılıç’ı o kadar üzdüm ki beni bu törenlere bile davet etmedi. Haşim Kılıç’ın geçmişte yaptığı hizmetlere ve Türkiye kavgası içinde verdiği mücadeleye saygı duyarak, bugünkü yaptığı hatayı eleştirilerle sonlandırmalı, bunu daha ileriye götürmemeliyiz. Buna bir yol kazası olarak bakmamız lazım. Eleştirelim ama hakkımızı ve haddimizi de bilelim.