‘Efkan ALA’ talimatı ile verildiği rivayet edilen “PKK’lıları dağda görseniz dahi dokunmayın” talimatının Jandarma ve özel harekât birliklerine verildiği şayiaları, videolarla birlikte sosyal medyada yayınlanmaktadır. Bu talimat(!) Türk insanının, askerin, polisin moralini bozup, kanını dondurmakta; insanlarda, hükümetin olaya bakışı konusunda şüpheler yaratmaktadır(kasti de olabilir). Böyle bir şey yapılmış ise bunun altında halen “Durun bakalım bu adamlar belki akıllanır(!), insafa gelir” şeklinde beklenti var ise yandı gülüm keten helvam. Bunca delikanlılar boşuna ölüyor demektir.

Türk MİT ve diğer istihbarat teşkilatlarının bu yayınlardan haberi yok mu? Bunları hükümete rapor etmiyor mu? Bu denli kasti yayınların beşinci kol faaliyetlerinden daha da etkili olduğunu; vatandaşın devlete, hükümete ve kolluk kuvvetlerine karşı itimadını zayıflattığını anlamıyorlar mı? İnsanların güvendikleri kaleleri yıpratıp etkisizleştirmeye kimsenin hakkı yok.

TC istihbarat teşkilatları ve TİB bu dezenformasyon sahiplerini veya siteleri tespit edip derhal gerekli mercileri harekete geçirtmeli. Hatta bu konuda yeterli bilgiler ve malumat halka deklare edilip, etrafta yayılan bilgi kirliliğine cevap verip, halk aydınlatılmalıdır. Son zamanlarda askere ve polise yapılan saldırılarla, adeta devletin acz içerisinde olduğu imajı ortalıkta yerleştirilmeye çalışılmaktadır. MİT ve TİB bu konuda  daha hassas ve etkili olmalıdır. Bırakın vatanı, halkın umutları dahi elden gidiyor. Umudu tükenen halk artık birer Zombi’dir.

PKK hareketinin gayesi artık belli. Varın gerisini siz hesap edin...

“TERÖR MÜ DEDİNİZ? UYUMAYIN...” 

Hangi terör, benim saf vatandaşım. Siz herhalde halen işin vehametini, önemini ve gerçek gayesini, bırakın gayesini de işin ebadını halâ kavrayamadınız değil mi? Terör dediğin üç-beş ayda biter. Bu Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı ilan edilmemiş fakat meriyette 30 yıldır sürüp giden Türk’ü yok etme savaşıdır. Bu PKK denilen “Uluslararası ihanet şebekesi” Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı Ermenistan ve İsrail hayallerini gerçekleştirmek için kendilerine Kürt süsü veren, esasen ne olduklarını dahi artık gizlemek ihtiyacını duymayan, Sırrıların, Ahmetlerin, Gültenlerin, Sabahatların, vs...  “Anam Kürt ise babam Ermeni” diyerek gerçek kimliklerini yarı yarıya açıklayabilenlerin savaşı.

Adamlar esasen, kâmilen Ermeni de; Kürtleri, Müslüman Kürt arkadaşlarımızı kendi taraflarına çekmek için bir taraflarının Kürt olduklarını söyleyen, tüm Dünya haçlılarınca kullanılan bu hainlerle ve Güneydoğu’da kalan Ermeni kalıntıları ile sürdürülen bir savaştır. PKK bir Kürt hareketi değil, uluslararası Anadolu’yu İsrail ve Ermeni’ye katma savaşıdır. Kandırılmış zavallı Kürtler, TC ve Türk insanına karşı kullanılıyor. Buna gerçekten bir savaş süsü verseler o zaman bu iş bir ayda biter. İşte onun için uluslar arası “Türk düşmanı” teşkilatların oyununa gelip, biz de buna “Terör” demek ahmaklığına düşüyoruz.

Hani NATO, hani BM, hani biz stratejik ortaktık. Acaba “PKK’ya dokunmayın emri, uluslararası Türk düşmanlığının bir talimatı olmaya? Hayır, bin kez hayır, vallahi savaş, Türk’ü ve Müslüman’ı Anadolu’dan yok etme savaşı. Asla merhamet yok, bu bir savaştır tereddüt yok...