SON DAKİKA



Haber > Gündem > İktidara tek parti gelirse kaos olur; tek umut ko

İktidara tek parti gelirse kaos olur; tek umut ko

25 Ekim 2015 Pazar - 09:13








CHP, 7 Haziran seçimlerinde flaş bir vaade imza atmış, iktidar olmaları halinde asgari ücreti bin 500 TL’ye çıkaracağı sözünü vermişti. Arkasından MHP de bin 400 TL olarak açıklamıştı. CHP’nin emeklilere 2 maaş ikramiye verilmesi başta olmak üzere muhalefetin birçok vaadi AKP’yi çok rahatsız etmişti. Anayasayı ihlal ederek açıkça taraf olan Erdoğan, bu vaatler için şöyle demişti: "Birisi çıkıyor bakıyorsunuz 'Bin 500' diyor. Birisi çıkıyor bakıyorsunuz 'Bin 600' diyor… Böyle bir şeyin olması mümkün mü?" Başbakan Davutoğlu ise ‘’Akıl dışı vaatler’’ demişti. AKP ve hükümet yetkilileri muhalefeti ‘’hayalperest’’ olmakla suçlamıştı.

İKTİDAR YAPAR, MUHALEFET VAAT EDER

Gelin görün ki; 1 Kasım seçimlerinde AKP’nin en önemli vaadini, asgari ücretin bin 300 TL olması oluşturdu. Bazı kalemlerde CHP, MHP ve HDP’yi de birçok maliyeti yüksek vaatte bulundu. Muhalefet de haklı olarak ironik bir soru yöneltti: ‘’Bu kadar vaade kaynağı nereden bulacaksınız?’’ İktidar partisinin bu kadar vaadi insanın aklına şu soruyor getiriyor tabi: “Madem bunlar bir ihtiyaçtı, 13 yıldır neden yapmadınız?” Öyle ya, iktidar vaat etmez, yapar! Kaldı ki; son günlerde öne çıktığı gibi dış politika, iç barış, ekonomi, demokrasi ve özgürlükler, yolsuzluklarla mücadele, üretim başta olmak üzere pek çok alanda büyük başarısızlıklar söz konusu. Geçen seçimlerde CHP’nin başta emekliler, asgari ücretliler ve taşeron çalıştırılan işçiler olmak üzere birçok vaadi sandıkta karşılık bulmadı. Hatta seçmeninin önemli bir kısmı ‘sefalete ve rezalete evet’ dedi. Elbette bunun nedenleri üzerine siyaset ve sosyal bilimcilerin çalışması, muhalefetin de ‘neden bir güven sorunu yaşandığı’na kafa yorması şart.

KAN, KRİZ VE İSTİKRAR!

7 Haziran seçimlerinde ne oldu? Seçmen kimseye tek başına iktidarı vermeyerek uzlaşma istedi. Erdoğan’ın tek adamcı, her türlü yetkiyi elinde toplayan ve ‘demokrasinin esası olan güçler ayrılığı’ ilkesine son vererek ‘Süper Başkan’ olma hayallerine son verdi. Ancak Erdoğan ve AKP bu sonucu bir türlü hazmedemedi. Daha ilk andan itibaren erken seçim çalışması başlatıldı. ‘Uzlaşmaz’ görünmemek için sözde koalisyon görüşmeleri yapıldı. AKP için ‘istikrar’ vurgusuyla tek başına iktidar zemini yaratılması gerekiyordu. Memleketin içine düştüğü ya da düşürüldüğü terör ve ekonomik kriz ortamı kullanıldı. Hatta bazıları bu ortamı bizzat AKP ve Erdoğan’ın yarattığını öne sürdü. Türkiye Cumhuriyeti’nin başına gelen en büyük kitlesel katliam olan ‘Ankara saldırısı’ başta olmak üzere terör olayları, şehit ve ölümler, siyasetin malzemesi yapılıyor. Hatta son hafta, çok daha çarpıcı bazı kışkırtıcı eylemlerin gerçekleştirileceği, böylece AKP’nin tek başına iktidarı için zemin yaratılmaya çalışılacağı öne sürülüyor. PKK ve IŞİD, terör eylemleriyle sanki bu senaryoya destek veriyor.


BEYAZ TOROS VE PKK İLE MASA

Davutoğlu Van’daki konuşmasında, "AK Parti iktidardan indirilirse buralarda terör çeteleri dolaşacak, beyaz toroslar dolaşacak. Biz buraları faili meçhullere bırakmayacağız" dedi. Beyaz toroslar, 90’lı yıllarda devlet görevliler tarafından yapıldığı öne sürülen faili meçhul cinayetleri simgeliyor. Bu tavırla geçmiş korkular üzerinden Kürt seçmen baskı altına alınırken, devleti koruma adına hareket ettiğini söyleyen hükümet, aynı devleti hedef gösteriyor. AKP, PKK ve şiddet üzerine yürüttüğü politikayı öylesine ileri götürmüş durumda ki; Trabzon Milletvekili Süleyman Soylu, PKK ile masaya oturulmasını isteyenlere sert çıkıp, zihin bulanıklığına neden olabiliyor. Oysa, açık ya da gizli olarak yaklaşık 8 yıldır PKK lideri Abdullah Öcalan ve PKK üst düzeyi ile görüşmeler yapan, geçen Nisan’da HDP ile protokol imzalayan kendi hükümeti ve partisi.

KOALİSYON ŞANS

Erdoğan ve AKP, iktidarı kimseyle paylaşma niyetinde değil. Ülke, ‘’Yönetim biçimini değiştirdik’’ diyerek, açıkça anayasaya karşı darbe yaptığını belirtecek ölçüde her şeyi göze almış, hukuk ve anayasa dışına çıkmış bir yönetimle karşı karşıya bulunuyor. Eğer sandıklar üzerinde oyun oynanmazsa, bu seçimlerden de tek başına iktidar görünmüyor. Yani seçmen yeniden uzlaşma ve koalisyon isteyecek. Erdoğan ve izleyenler bunu kabul edecek mi? Erdoğan’ın siyasete ve partisine bu derece müdahalesi devam ederse, bu olanaksız görülüyor. Koalisyon bir süre denense de yeni bir erken seçime gidebilir. Ama bu da AKP’nin bölünmesini getirebilir. Yasal boşluklardan yararlanılıp, bazı fiili durumlar yaratılıp, Erdoğan başkanlığında mevcut geçici hükümet ya da yeni bir geçici hükümetle yürünebilir mi? Olabilir tabi. Ama buna büyük bir demokratik isyan olacağı ortada. Sonuç olarak 1 Kasım sonrasında çok çarpıcı gelişmeler yaşayabiliriz. AKP tek başına gelse de istikrar görünmüyor. Erdoğan ve AKP’nin dediği gibi “Koalisyon kaos getirmez”. Tam tersi, uzlaşmaya ihtiyaç olan bu dönemde, koalisyon ülke için en büyük şans olabilir...

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap