TC devleti IŞİD oluşumu ile bıçak kemiğe dayandıktan sonra ‘yakın’ denebilecek bir mücadele başlatmışken, yayın organlarında IŞİD için sık sık "Terör örgütü" tabiri kullanılmaktadır. Bu tabirin defalarca tekrarının bence en önemli gayesi kamuoyu içerisinde IŞİD için "tu kaka" imajı yaratmak ve bu konuda son zamanlarda moda olan bir tabirle ‘aleyhte algı operasyonu yaratılmak’tan ileri gidememektedir. Bendeniz bu olayların başlangıcından beri "Terör örgütü" tabirinin IŞİD’in şu anki faaliyetlerini net olarak tarif edemediği görüşünde idim. Bir şer odağı ile mücadele edebilmek için önce onun etki mekanizmasını, mücadele enstrümanlarını ve taktiklerini ve şu anki gayesini iyi bilmek gerekir.

Burada IŞİD’in yukarıda sorgulanan maddelerden kendisine uyan mücadele tarzını incelediğinizde, dünyada bugüne kadar "Terör örgütü" tariflerinin hiçbirine uymadığını göreceksiniz. Dikkat edilirse; IŞİD oluşumunun gayesi etiketinden de anlaşıldığına göre, Irak ve Suriye toprakları içerisinde otorite boşluğu olan coğrafyayı kendi hegemonyası içerisine sokup, buralarda bir devlet kurmaktır. Oysa, terör örgütlerinin esas geyesi halkların veya halklar içerisindeki sınıfların ezikliklerini(!) artı kendilerine göre mevcut devlet düzenini değiştirmek için devletin yapısına sabotaj ve silahlı müdahalelerle düzen değişikliği yapmaya çalışmaktır.

Fakat IŞİD, bunların fevkinde herkesin dikkatten kaçırdığı bir olayı gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Düzeni değiştirmek değil, boşluklardan istifade ile kendi mantıklarına uygun devlet kurmaktır. O halde; bu bir terör örgütü değil, akılların fevkinde ihtiyatlı, eğitimli, planlı ve sanki bu konularda tecrübeli bir kitlenin hareketine benzemektedir. Kuruluşun bu coğrafyayı çok bildiği anlaşılmakla, askeri taktik, psikoloji, işgal, savunma, toplu harekât, nizami, gayri nizami ve gerilla taktiklerini çok iyi bildiği anlaşılmaktadır. Peki bunca eğitimi bunlar bir yılda mı aldı, yoksa en azından baştaki elemanlar (veya yabancı danışmanlar) zaten önceden bu konuda işi bilenler mi idiler?

Buraya çok dikkat! Sadece "Terör örgütü" kapsamı ile mücadele şekli belirlediğinizde konuyu basite tenzil etmekle, bu noktada TC devletinin bu mücadele içerisine girdiği şu günlerde, IŞİD’in tarifini ve gayesini çok iyi analiz edemezse Türkiye Cumhuriyeti’ne kurulan 'harbin içerisine çekilme' sinsi taktikleri tuzağına düşmüş olunur. Bundan yaklaşık bir yıl önce yazdığım bir makalede yine bu konuya benzer bir tarifi anlatırken eskilerden de örnek vermiştim. 11. ve 12. asırlarda Moğol istilasını da hatırlayın. Önce 'çapulcu akını' sanıldı fakat sonraları 300-400 yıl süren bir Cengiz hanedanları devletleri bu bölgelerde hüküm sürdü. İşte bu IŞİD hareketini de bazı haklar peşindeki örgütlerle karıştırdığınızda, ileride yanlışlarla hüsrana uğrayacağınız kesindir. Bunlarla olan mücadele konseptinde devlet ve devlet savunma örgütleri olarak, bu konuları çok iyi analiz etmeniz gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isterim.