AKP’nin seçim zaferinin arkasında birçok neden var elbette. Ama, terörün ve şiddetin yükseldiği bir dönemde ‘’istikrar’’ söylemi çok tuttu. Erdoğan ve takipçileri, MHP ve HDP’yi “kandan ve terörden beslenmekle’’ suçladı ama, seçim sonuçlarına göre bu ortamdan asıl beslenen AKP oldu.

En yakıcı sorun kuşkusuz ki terör ve Kürt sorunu. Erdoğan yönetimi geçmişte PKK ve HDP ile masaya oturup çözüm süreci adı altında bir yola girmişti. Ama başarısızlıklarla kan kaybeden AKP’ye yeni bir gerilim gerektiği için, masalar yıkıldı. Son 5 aylık dönemde 400’ün üzerinde ölüm ve katliamlar yaşandı. Vatandaş şiddet ve terör ortamından kaçayım diyerek istikrar hipnozunda AKP’ye sarılıp tek başına iktidara taşıdı. Peki bu sorun nasıl çözülecek? Operasyonlarla mı, yeniden masa kurularak mı? Ya da işi meclise havale ederek (ki olması gereken budur), toplumsal katılımı da sağlayarak yeni bir çıkış mı denenecek? Daha önce ayakları altına aldıkları milliyetçiliğe sığınıp, hatta en milliyetçi olup çuval çuval oy devşiren AKP, yeniden PKK ve HDP ile masa kurarsa, bunu nasıl anlatacak?

BALKON

Medya bu balkon işini o kadar ciddiye alıyor ki, kaç gündür politik yorumlarda hep Davutoğlu’nun balkon konuşması ve orada verdiği “kucaklayıcı” mesaj var. Balkon işini başlatan Erdoğan da barışçıl bir dil kullanır, ama bu bazen 24 saat bile tutmazdı. Hep aynı saldırgan, gerilimli üsluba; siyasal muhaliflerini aşağılayan, hain ve terörist ilan eden ayrıştırıcı ve ayrımcı, hatta tahrik edici, kışkırtıcı bir dile dönerdi.

Davutoğlu Konya’da Mevlana’dan başlamak üzere seçim akşamı birçok balkon konuşması yaptı. Hepsinde barışçıl bir dil vardı. Seçim kampanyasında “CHP-MHP-HDP-PKK-DHKPC-Paralel yapı karşımızda şer ittifakı kurdu” diyeceksin, seçimi kazanınca zeytin dalı uzatacaksın! Peki bu söylem samimi mi? Erdoğan deneyiminden sonra bekletip görmek en iyisi.

GERÇEK KARAR VERİCİ

Ama bu arada gerçek iktidarın kim olduğu da önemli; Erdoğan mı, Davutoğlu mu? Herkes biliyor ki gerçek hükümet, gerçek başbakan, gerçek karar verici ve oyun kurucu, bu sonuca ulaşmada yolları döşeyen, ortamı hazırlayan Erdoğan. Dolayısıyla Davutoğlu’nun balkonlarda ne dediği değil, Erdoğan’ın ne yapacağı önemli.

Erdoğan yüzde 49 nokta küsuru, kendi egemenliğini pekiştirmek, Türkiye’yi dar ideolojik kalıplarına göre dönüştürmek, süper başkanlığı gerçekleştirmek için kullanırsa, Türkiye’nin yeni ve büyük gerilimler yaşayacağı çok açık.