İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Trabzon’da ana muhalefet partisi genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklendi. Soylu, Kılıçdaroğlu’nun 4 milyon Suriye’nin vatandaşlığa alınacağı sözlerine, “Diyarbakır’da kim var Kürt kardeşlerimiz. Bakın fitneye. Beni bağışlayın ancak Şeytan Aklı böyle olur. “Suriyeli 4 milyon kişiyi bunlar vatandaş yapacak” Öyle tehlikeli bir yere çomak sokuyor ki inanın bu toplumun düşmanı olsanız böyle yapmazsınız” diyerek yanıt verdi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Trabzon’da Türk Mühendisleri ve Mimarlar Odalar Birliği (TMMOB) Trabzon Bileşenleri ve Odaları ile bir araya geldi. TMMOB üyeleri ile kahvaltıda bir araya gelen Bakan Soylu, burada dikkat çeken ifadeler kullandı. Toplantıya Bakan Soylu’nun yanı sıra Trabzon Milletvekili Adnan Günnar, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, AK Parti İl Başkanı Haydar Revi ile TMMOB’nin, odaların başkanları ile üyeler katıldı. 

Toplantının açılışını ilk olarak AK Parti İl Başkanı Haydar Revi kısa bir konuşma yaptı. Başkan Revi’nin ardından ise TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Genel Sekreteri Şaban Bülbül konuştu. Bülbül, “Şaban Bülbül,  15 meslek odası ile sadece Trabzon sınırları içinde 7 bin mimar ve mühendisi temsil eden bir kuruluşuz. Hem şehrimize hem bölgemize, ülkemizde yaşadığımız sorunları tartışıp çözümler bulmaya çalışıyoruz.

Bugüne kadar bir teşekkürü hak eden, bizlerin görüş ve düşüncelerini alı bizlere önem veren önerileri dikkate alan sayın bakanımız Süleyman Soylu’ya camiamız adına teşekkür ediyoruz. Bizleri dinledi, bizim görüşlerimize önem verdi. Çözüm önerilerimizi dikkate aldı. Bugün gelinen noktada baktığımızda ülkemizin geleceği ile ilgili dönüm noktasındayız. Biz ülkenin geleceği söz konusu olduğunda siyasi fikirleri değil ülkenin geleceği noktasında adımları atmak için görevimiz vardır.

Bizim bir tek sevdamız vardır, kalkınmış gelişmiş bir ülke olmak. 16 Nisan’da bir süreç var, referandum süreci. Referandum sürecinde oylamada neler oylanacağını siyasi fikirlere bakmadan ülkenin geleceği için oylayacağız. Bizler burada aldığımız bilgileri etrafımızda hem meslek odalarımıza hem de halkımıza iletme zorunluluğumuz vardır. Sessiz kalamayız, bu ülke bizimdir…"

ENDİŞEMİZ, GELECEK NESLİNDE… 

Bakan Soylu ise, “Bu coğrafya şuan da dünyanın en önemli hem de bizim açımızdan etrafımız açısından da, toprak parçasıdır. Burada kendi kurallarımızla, kendi değerlerimizi, kendi anlayışlarımızı ortaya koyamazsak, burada hep birlikte başkalarının yönettiği, başkalarının üzerinde söz sahibi olduğu ve sürekli geri dönüp bakan, arkaya dönüp bakan, tartışmakla zaman kaybeden bir ülke haline geliriz. Çok badirelerden geçtiğimiz apaçık. Ama bir şey var. Bu ülke güzel cumhuriyetimizin kurulduğu ilk tarihten itibaren çok mesafe aldı. Bizim derdimiz, bu mesafeyi kat ve kat çok daha ileri seviyelere götürmemiz gerekirken hala eski hastalıklarla uğraşıyor olmamız. 

Endişemiz bizden sonra geleceklerin de aynı hastalıklarla uğraşıyor olması. Bu tartışma kültürünü, demokrasi kültürünü içten yaşamaktadır. Herkes kendi söylediğini ifade etmektedir. Elbette bunların arasında itibarsız sözler, hakaret olacaktır. Onları toplumumuz ayırmasını çok iyi bir şekilde gerçekleştiriyor. Hangisinin doğru olduğunu, olmadığını ayırıyor. Yalanın hiçbir şekilde bu coğrafyada her hangi bir durumda devam etmediğini hepimiz biliyoruz. Türkiye’de siyaset zordur, devlet adamlığı da kolay değil ama STK yöneticiliği de zordur."

TÜRKİYE’DE Kİ YABANCI MİSYONLU SİVİL TOPUM ÖRGÜTLERİ… 

"Dünyanın STÖ’lerinin özellikle önemlilerinin Türkiye’de bir çok faaliyet içinde bulunanların neyi yaptıklarını, neyi yapmak istediklerini, kendi ülkeleri tarafından nasıl yönlendirildiklerini çok net şekilde bildiğim için ifade etmek istiyorum. Örneğin Almanya’nın Türkiye’deki, Amerika’nın, İngiltere’nin Türkiye’de ki STÖ’lerinin insani yardım çerçevesinde Türkiye’ye gelmektedirler. Biz insani yardıma elbette evet deriz. Ama yaptığımız bütün araştırmalarda bilmenizi isterim ki etrafımızda ki coğrafyada oyun kurmaya çalışan dış dünyanın en büyük aparatları Türkiye’de ki Sivil Toplum Örgütleridir… Yıllardan beri buna alıştırdılar. Siyasi dokunulmazlık zırhı kuşandılar. Kendilerini istedikleri yerde konumlandırdılar. Para transferlerinden, çalıştırdıkları insanlara kadar bir çok şeyin sabıkalı olduğu, tamamen toplum mühendisliği yaptığı, Türkiye üzerinde bütün yerlerde sadece ve sadece onların elemanlarının bazılarının gizli servis elemanı olarak çalıştıklarını tespit etmenin hayal kırıklığı içindeyiz. Atıkları adımları kontrol etmemiz gereken bir anlayışımız var. Sadece yardım kuruluşu çerçevesinde olanlar değil, hem PKK’yı destekleyenler, terör örgütlerine destek sağlıyorlar. Bir yardım derneğine bakıyorsunuz, geçen yıl hiç yardım almamış bir yılda 700 milyon doların üzerine çıkmış. Hemen bastığınızda terör örgütünün sesi çıkıyor."

ŞIRNAK’TAN TÜRKİYE’YE GİRİŞ YAPARKEN YAKALANDI

"Yine Şırnak’tan Türkiye’ye giriş yapmak isteyen, elinde PKK sözcülerinin kitapları olan, haber taşıma mantığı ortaya koyan bir kişiyi daha alındı. Din adamı görünümünde, gazeteci kılığında bu ülkede yaptıklarını tek tek biliyorum. Ajanlık yapıyor Bir tanesi yine büyük ülkenin İstanbul’da ki konsolosluğunda günlerce korundu ve muhafaza edildi.

Ülkemizin gizli belgelerini, bilgilerinin içinde bulunduğu bir takım dokümanlara ulaşmak için o bağlı bulunduğu ajanlığını yaptığı ülkenin insanları ile irtibat kurmak için kendini konumlandırmış. Önemli bir kişi ki aylarca onu konsoloslukta sakladılar muhafaza ettiler. Burada kandile gidip geldiklerini bilmediğimizi mi zannediyorlar. PYD’den PKK’ya sızdırılan silahları bilmediğimizi mi zannediyorlar.

Türkiye Cumhuriyetini hiçbir şeyden haberi olmayan bir devlet mi zannediyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devletine saygı duymayan, bu toprağa bu devlete saygı duymayan herkese hukukumuz ve demokrasimiz içinde gerekli müdahaleyi yapacağımızı bu konuda Türkiye’nin çekimser davranmayacağını, sonucu ne olursa olsun nereye giderse gitsin, bu ülkeye halel getirmeyeceğimizi sizin ve aziz milletimizin huzurunda bir kez daha söylemek istiyorum. "

TÜRKİYE’YE KOYULAN YASAK

"Almanya’nın, Hollanda’nın yaptıkları… Geçen gün Amerikan Güvenlik Bakanı ile gücen hafta Pazartesi günü akşam 45 dakikalık görüşme yaptık. Bunun son derece yanlış olduğunu, hem Londra havalimanı, hem Frankfurt, havalimanından bizim havalimanının çok güvenli olduğunu, bu alanın kararının dostluk açısından sıkıntı olacağını bildirdik. Dışişleri Bakanımız ve Ulaştırma Bakanımız da bildirdi. Bugüne kadar kendi aparatları ile bu ülke üzerinde oyun kurmaya çalıştılar."

KILIÇDAROĞLU, FİTNE SOKMAYA ÇALIŞIYOR… 

"Türkiye etrafında bulunan imkanları bugün iyi kullanan bir ülkedir. Bunun yüz katı kadar, 2 bin katı kadar kendi medeniyetimizin gereğini yaptık.  Ana Muhalefet Partisinin genel başkanı önemli bir söz söylüyor. Diyarbakır’a gidiyor. Biz de Diyarbakır’daydık. Hani’deydik, Silvan’daydık.. Açık hava mitingi yaptık. Hatta bir tanesi kapalıydı salon doldu taştı, dışarıda yaptık. Diyarbakır’da kim var Kürt kardeşlerimiz. Bakın fitneye.. Beni bağışlayın ancak Şeytan aklı böyle olur. “Suriyeli 4 milyon kişiyi bunlar vatandaş yapacak” Öyle tehlikeli bir yere çomak sokuyor ki inanın bu toplumun düşmanı olsanız böyle yapmazsınız.

Oradan Kürt kardeşlerimize, Arap Kürt düşmanlığı üzerinden bir şey üretebilir miyim diye bir şey yapıyor. Biz oraya gidiyoruz ne anlatıyoruz. Biz bu coğrafyanın kardeş olduğunu anlatıyorum. Biz insanız. 600 yıl bu coğrafyada aynı sancak altında yaşadık. Orada ki vatandaşlarımıza diyoruz ki, “Sizin 16 yaşında ki kızlarınızı dağa götürenlerden hesap sormaya geldik” diyoruz. Sen bir ana muhalefet lideri bunu orada tahkim edeceğine, kuvvetlendireceğine başka bir çabayı oraya sokmaya çalışarak aslında bu fitneyi oraya sokmaya çalışıyorsun. 

Oradaki kardeşlerimize açık çık söyledik. Şu Kandil’de ki hangi birinin hayatta yaşadıkları size uyuyor. Size ıstırap çektiriyorlar, Avrupa’da ki kumarhaneden çıkmıyor. Belediye başkanı seçiyorsunuz, belediyeye uğramıyor. Sonuna kadar Hayır diyebilirsiniz, bu anayasa karşı gelebilirsiniz. Buna itiraz etmiyorum. Ama işin bir boyutu var. Sadece ben ‘Evet’ için yanlış istikamet, yaparsam bu öteki dünya var. Biz terörle mücadele veriyoruz. Kim destekliyor bunları. Ondan sonra bize insanlıktan, temel hak ve hürriyetlerden bahsediyorlar. Az buçuk asayişi bozan biri olduğunda polislerin yaptıklarını görüyorsunuz. Ama biz yaptığımızda başka bir tabloyu, eylemi ortaya koyuyorlar. Bunlarla kora kor mücadele etmeden Türkiye’nin bağımsız olması mümkün değil.

Kora kor mücadele edeceğiz. Bu tartışma Cumhuriyet kurulmadan önce de yaşandı. Mandacılar o zaman da vardı. Bu olabilir, bunu yapanlar eyvallah devam etsinler, devam ediyorlar. O zaman mandacılar içinde kimlerin olduğunu o zaman net bir şekilde biliyoruz. Son yılların güçlü zaman dilimindeyiz. Bu fırsatı iyi yönetemezsek, gelecek nesiller hesabını sorar…

Sayın Başbakanımız 51 vilayette talimat verdi. Köy yoları sıcak asfalt olacak. Yine büyükşehirde benzer çalışma içinde. Evlatlarımız iyi çalışıyor. 19 terörist etkisiz hale getirildi. Bu terörle mücadele sadece PKK terör örgütü ile yaptığımız mücadele olarak görüyorlarsa yanlış yapıyorlar. Bütün mühimmatlarını oraya yığsınlar, bilsinler ki Kandil’de kalmayacak PKK’da kalmayacak. Kardeşlerimiz büyük bir iman ve kuvvetle orada.."

DESTEĞİNİZİ BEKLİYORUM

"Trabzon'dan şunu bekliyorum terörle yapılan mücadeleden şöyle oldu böyle oldu demek için gün sayıyorlar. Diğer tarafları bilmem. Ben trabzonu çocuğuyum terörün tüm unsurlarını ortadan kaldırmak için olan bu süreçte desteğimizi bekliyorum"