Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’na “çözüm sürecini ayağınızın altına alıp, sepete atacak mısınız?” diye soran Bahçeli, partisinin kırmızı çizgilerini anımsatarak, “Sizin için en kutsal değerinizi esas alırız. Protokolü hep beraber yazarız da o kalemin ucunda yazarken ayağının yerden kalktığını bilemeyiz. Ama bunların hepsini kabul ettikten sonra milletin huzurunda Ku’ran’ı Kerim’e el basarsanız, basarız” dedi.

Bahçeli, genişletilmiş il istişare toplantılarına bu hafta Tokat, Sivas ve Yozgat ile devam etti. AKP ile koalisyon şartlarını bir yenisini daha ekledi. AKP’nin şartları kabul etmesinin yeterli olmadığını, Kuran-ı Kerim’e de al basmalarını istedi. Ardından, “MHP, milletin önünde Kur-an’ı Kerim’in üstüne el basacak, siz de var mısınız?” dedi.

 Bahçeli, Kuran’lı koalisyon şartlarını şöyle sıraladı: “1-Anayasanın ilk dört maddesinden taviz yok. Üniter yapı, toprak bütünlüğü, başkent Ankara, dilimiz Türkçe. 2- Terör örgütü PKK ile Güneydoğu Anadolu’da ya da Türkiye’nin diğer yerlerinde mücadele edilecek. 3- PKK, kendini lağvedecek. Silahlarıyla birlikte teslim olacak. Masumlar anaların kucağına, suç işleyenler yargıya, oradan da cezaevine... Silahlar, Türkiye Cumhuriyetinin envanterine kayıt edilecek. 4- 17-25 Aralık dosyası yeniden açılacak. Hırsızlardan hesap sorulması için Bilal oğlan dahil herkes yargıya gidecek. 5- Çözüm süreci çöpe atılacak.

 Bu tekliflerimizi kabul ediyorsanız, bir protokole bağlıyorsanız o zaman taşın altına değil elimizi, gövdemizi bile koyarız. AKP, bu şartları kabul ederse, Türk milletinin en mukaddesi olan ve milletin huzurunda Kur-an’a el basar mısınız? MHP, basar ve basacaktır.”Bahçeli, CHP’nin terörle olayları için komisyon kurulması önerisinin AKP ve MHP oylarıyla reddedilmesi üzerine yapılan eleştirilere ise tepki gösterdi. Bahçeli, şöyle konuştu: “AKP ile MHP’nin aynı yönde oy kullandığını gören medya, CHP ile HDP’nin ihanet işbirliğinden niye bahsetmiyorsun? Biz, CHP’nin bu önerinin zamansız olduğuna inanıyoruz. ‘Devlet, teröre karşı zaman kaybetmeden gereğini yapmalıdır’ diyoruz.”