Çebi, özellikle gençleri ve kadınları hedef kitle olarak belirleyip, ülkesine, milletine, bayrağına, dinine bağlı sporcu bir nesil yetiştirilmesi için çalışacağını belirterek, gerçekleştirebileceği projeleri de anlattı.

Spora nasıl başladınız? SELÇUK ÇEBİ: 1991-92 yıllarında Araklı İmam Hatip Lisesi’nde spora ilk adımı attım. Babam ve arkadaşları mahalle aralarında güreşi hem yapmayı hem de izlemesini çok severdi. Beni de koltuğunun altına alır, güreş müsabakalarını izlemeye götürürdü. İçimde güreşe karşı o yaşta bir heyecan oluşmaya başladı. Babam beni izlese de o gururu, o mutluluğu ona yaşatsam diye düşünürdüm. Bu düşünce güreşe başlamama vesile oldu. İmam Hatip Lisesi’nde güreşin olduğunu duydum. O sebeple tercihimi bu liseden yana yaptım.

İlk dünya şampiyonluğunun öyküsü nasıl? SELÇUK ÇEBİ: 1998 yılında Güney Afrika’da Johannesburg’a gidilirken milli takıma girmiştim. Tabiî ki oraya gitmeden önce dünya şampiyonu olmak için dua eder, “Allah’ım bana dünya şampiyonu olmayı nasip eyle” derdim. Öyle bir an oldu ki şampiyon oldum. O müsabakalara giderken arkadaşlarım, hocalarım, “Dünya şampiyonu olduğunda devlet sana o zamanın parasıyla 3 milyar ödül verecek” diye söylediler. Ben de, para için değil, ülkem için dünya şampiyonu olmayı istediğimi söyledim. Para ondan sonra geliyor dedim. Şampiyon oldum. O günü unutamam. Para da geldi sonra tabi ki.

Unutamadığınız maçınız var mı? SELÇUK ÇEBİ: Unutamadığım maç 2010 yılındaki Rusya’daki Ermeni ile yaptığım final maçıydı. Dünya Şampiyonası’nda final oynuyorsunuz, ikinci olsan bile çok büyük bir başarı ama yenildiğin zaman Ermeni’ye yenildin. Tabii ki ülkemizde bu ülkeyle sorunlardan dolayı o maçta büyük stres yaşadım. Ama o sporcu şu anda emin olun dünyadaki en iyi arkadaşlarımdan biri, hala görüşürüz ve çok samimiyiz. Bütün dünya sizi izliyor. Hatta 2010 yılında bütün branşlarda tek dünya şampiyonu olmuştum, o sene ama Ermeni ile final oynamak ve kazanıp şampiyon olmanın gururu çok başka bir şeydi, unutulmazdı. Sayın Cumhurbaşkanımız, o dönemde Başbakan’dı ve daha havluyu sırtımdan almadan beni aramış ve kutlamıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sizi araması nasıl bir duygu? SELÇUK ÇEBİ: Sayın Cumhurbaşkanımız spor kökenli, futbol kökenli, sporu çok iyi bilen, spora ve sporcuya değer veren bir devlet adamı ve siyasetçi. 2009 yılında büyüklerde ilk dünya şampiyonu olduğumda aramıştı. Minderde bayrakla turumu attığım an telefonu verdiler bana. Çok heyecanlandım, gururlandım. Daha sonra karşılaştık ve adı Yusuf olan oğluma “Koca Yusuf” dedi. Her görüşmemizde “Oğlum, gelinim nasıl?” diye sorması, bütün bunlar beni kendisine gönülden bağladı. Her zaman desteğini gördük. Her zaman yanımızda ona ayrı bir gönül bağıyla bağlıyız. Onu Allah için sevdik, yaşantısı, duruşu, her şeyi ile kendisine bağlandık.

Ailenizin siyasete girmenizle ilgili düşünceleri neler? SELÇUK ÇEBİ: Çebi sülalesi çok kalabalık, çok büyük bir aileyiz. Bundan 5 yıl önce 120 bin nüfusa sahiptik. Bununla birlikte evimizin altında birey olarak en çok sevinen eşim oldu. Eşime neden diye sordum. Eşlerin çoğu bu durumu istemez. Yoğun bir tempo her zaman devam ediyor dedim. Sen neden bu kadar sevindin? Çünkü bizim 15-20 gün çok yoğun kamplarımız oluyor ve ben günlerce eve gidemiyorum. Üç tane çocuk beni özlüyor, ben onları özlüyorum. Eşimin tek dediği şu: Çok sevindim çünkü her akşam evdesin. Sabah erken de gitsen akşam 12.00 de olsa yine evdesin. Ama en çok sevinen eşim.

Çevrenizin siyasete girmenize etkileri var mı? SELÇUK ÇEBİ: Birçok kesimden, sadece ailemizden değil kendi spor camiamızdan, Trabzon’daki spor camiasından, ailemizden, aile büyüklerimizden ve herkesin ortak düşüncesi ‘biz seni oralarda görmek istiyoruz’. Spora daha çok katkı sağlarsın diye hep siyasete yönlendirdiler. Bizim için bu sefer dönüşü olmayan bir yol. Hem kendimiz istedik hem de bizleri istediler. Çoğu yerde şu vardır: Siz talip olmasanız da sizi talip gösterirler. Bizi halkımız talip etti buraya, orada görmek istedi. Genel merkezimiz de, inşallah karar verecek merciler de bizi oralarda görmek isterler.

Yarışmalara hazırlandığınız merkezler sizin antrenman yapmanıza yeterli mi? SELÇUK ÇEBİ: Bütün salonlarımız maça yönelik. Şu anda Cemal Kamacı Spor Merkezi’nde 20 tane branş antrenman yapıyor. Yeterli mi, asla değil. İmkanlar o kadar, buradaki il müdürlüğü ne yapabilir ki? Yapacak hiçbir şeyi yok. Hayri Gür yapıldı, bir branşa verildi, basketbola. Cemal Kamacı’da 15 tane branş var. Judo tohum verdi. Burada judo daha iyi olduğundan tohum projesinden dolayı onlara daha farklı bir yer yapıldı. Ama yeterli değil çünkü nüfus her zaman büyüyor, çoğalıyor. Birçok projem var. İnşallah bu yolda ilerlersem bu projelerimi hayata geçireceğim.

Neden siyaset? 

SELÇUK ÇEBİ: Tabiî ki spor bir yere kadar, ben de çok şükür sporda yaşanacak bütün başarıları elde ettim. Sporumuzda, özellikle amatör branşlarda büyük sıkıntılar var. Çözülmesi gereken sorunlar var. Bu 12 yılın içerisinde ülkemizde spor anlamında, tesis anlamında korkunç yatırımlar yapıldı. AK Partimizle beraber gerçekten bir çağ atlandı. Ama Sayın Cumhurbaşkanımız bir yerde şunu söylemişti hiç unutmuyorum: "Bizden önce hastaneleri normal müteahhitler yapıyordu, tıpkı ev gibi hastane yapıyorlardı. Şimdi ise işi bilenlere yaptırdığımız hastanelere baktığımızda, gerçekten kalınabilecek çok nezih, çok temiz tek kişilik, ikişer kişilik odaları, duşları her şeyi içinde olan dört dörtlük hastaneler yaptık." Sporda sorunlar var. Amatör branşların hala beyinlerde ve zihinlerde yeri değişmedi, hala bodrumlarda ya da stadyumların altında. Biz bunları istemiyoruz. Biz beyinleri değiştirmek istiyoruz. Artık insanlar benim genç kardeşlerim. Her zaman geriden değil spora bir adım daha önden başlasın istiyoruz.

ÖRNEK OLMALIYIZ

Bizim çektiğimiz sıkıntıları çekmesin istiyorum. Onların da en temiz ortamlarda, nezih, havadar tesislerde aileleriyle gelebilecek, antrenmanlarını onların da izleyebileceği ortamları sağlamamız gerek. Trabzon’umuza EYOF ile beraber çok güzel yerler, spor salonları yapıldı. Ama bunlarda antrenman salonları yapılmadı. Bizim Trabzon’umuzda değil aslında ülkemizin büyük bir sıkıntısı. Birkaç tane kulübümüz var. İstanbul Büyükşehir Kulübümüz, Kadir Topbaş beyefendimizin Cebeci’de yaptırdığı spor kompleksi var, bu örnek bir kompleks. Bütün illerde olması gereken bir kompleks bana göre. Ama bununla beraber Trabzon’umuz bir spor kenti, sporla özdeşleşmiş. Bütün insanı, gençliği çok fazla olan ve enerjik, inatçı, inançlı bir gençliğe sahibiz. Bu kardeşlerimiz sporda çok iyi yerlere gelebilirler. Biz bunlara sadece bir örnek, bir önder, bir harita olabiliriz. Bu bağlamda onlara daha iyi imkanlar vermeliyiz.

SIKINTI

Bir insan 100 metreye koşmaya çıkacak, bizler 10 metre geriden başlıyoruz spora. Bizde spor kültüründe sıkıntımız var. Biz sadece özellikle ülke olarak 25-30 yaşına kadar spor yapılır diyoruz. Kesinlikle yanlış bir görüş.