Çoğu zaman pek çok şeyden şikayet ederiz. Özellikle de can ve mal güvenliğimiz söz konusu olduğunda; "sokaklar güvenli değil, sokakta güvenlik yok, vatandaşın sokak güvenliği sağlanamıyor, sağlanmıyor falan yerde eylemler yapıldı her taraf yakıldı yıkıldı, yöre halkı mağdur oldu, şu kadar insan yaralandı, ölenler oldu. Devlet nerede? Devletin eli kolu bağlı, güvenliği sağlayacak kolluk kuvvetlerinin yetkisi yok ki.

Güvenlik kuvvetleri yakalıyor ama bu kapıdan giriyor öteki kapıdan çıkıyorlar, yasalar yetersiz, mevzuat yetersiz. Avrupa’yı da, Amerika’yı da görüyoruz. O ülkelerdeki uygulamalar nasıl, bizde nasıl?" türü yakınmalarda bulunuruz... Sokakların güvenliğinden söz açıldığında genellikle "gece vakti sokaklarda rahat gezebiliyor muyuz, gezemiyor muyuz?" ekseninde, bir Amerikan şirketinin 102 ülkede telefonla ve yüz yüze yaptığı anket çalışmalarından örnekler (evet) şeklinde verilen cevaplar...

Vietnam: Evet gezebilirim, erkekler %85, kadınlar %77- Tunus: Erkekler %90, kadınlar %73- Bangaldeş: Erkekler%86, kadınlar %78- Endonezya: Erkekler %88, kadınlar %80- Cibuti: Erkekler %86, kadınlar %82- Ürdün: Erkekler %92, kadınlar %77- Katar: Erkekler %95, kadınlar %77- Singapur: Erkekler %99, kadınlar %98- Danimarka: Erkekler %93, kadınlar %74- Türkiye’de ise durum iç açıçı değil. Erkekler %49, kadınlar %35, genelde %42...

Yani listenin sonlarında bir yerdeyiz... Görünen o ki zenginlik, eğitim düzeyi ve inanç gibi faktörler sokakların güven seviyesiyle ilişkili değil, çünkü ilk on listesinde bu faktörler hesaba katıldığında taban tabana zıt ülkeler bulunuyor... Bu araştırmada dünyanın en güvenli ülkelerinin ağırlıklı olarak Güneydoğu Asya’da toplandığı göze çarpıyor. Ortadoğu ülkeleri de fena görünmüyor. Listenin sonlarında da bilgi verelim: Ukrayna-Rusya-Litvanya-Venezuela ve Güney Afrika halkları, ülkelerini hiç de güvenli bulmuyor ve geceleri sokakta yalnız yürümenin iyi bir fikir olmadığını düşünüyorlar, bunların genel oranı %35 civarında... Sokakların güvenliğini sağlamanın önemini sanki bilmeyen mi var? Herkes bilir ve söyler de, neden karşı çıkar, işte o bilinmez.