SON DAKİKA



Haber > Gündem > Terörle mücadelede doğrular, yanlışlar

Terörle mücadelede doğrular, yanlışlar

24 Aralık 2015 Perşembe - 10:17








Vatandaşa ‘’Ya kaos ya istikrar’’ denildi. Muhalefetin bir türlü aşamadığı güven sorununun da etkisiyle seçmen korkutularak, tek parti iktidarı sağlandı. Ama bırakın istikrarı, memleket hızla bir kaosun içine yuvarlanıyor.

Bugün birçok Güneydoğu kenti Suriye-Irak’a dönmüş durumda. Şehit ve ölüm haberleri bitmiyor. Vatandaşlar kendi ülkelerinde mülteciye döndü. Bazı bölgeler neredeyse tamamen boşaldı. Aş yok, iş yok, okul yok, sağlık hizmeti yok. Bir terör saldırısı ya da operasyonundan çok bir iç savaş görüntüsü egemen. Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan vahim gelişmelerde iki taraf ve iki yanlış anlayış öne çıkıyor.

PKK, ÖZERKLİK VE HENDEK PKK

ve onun şemsiyesi altındaki yapılanmalar. PKK, 2 ayaklı bir strateji uyguluyor. İlki kırsal kesimde klasik terör olaylarına dayalı saldırı, sabotaj, mayınlama ya da bombalama eylemleri. Genelde ‘vur-kaç’ taktiğine dayalı bu eylemlerde çok sayıda güvenlik görevlisi, çatışmadan şehit edildi. Bu saldırılar Erdoğan yönetimi ile PKK arasında yapılan görüşme sürecinde, örgütün nasıl serbest bırakıldığını, ülkeyi terk etmek yerine bölgeyi nasıl silah deposu haline getirdiğini ortaya koydu.

Daha tehlikeli boyut ise, çatışmayı kentlere indirmek. Bir süredir kırsalda yaşanan yol kesme, hendek kazma olayları, doğrudan yerleşim birimlerinin içinde yapılmaya başlandı. Bu bölgelerde devlet otoritesi reddedilerek, ‘özerklik’ ve ‘öz yönetim’ ilan eden örgüt, olayı bir halk ayaklanmasına götürmek niyetinde.


KABUL EDİLEMEZ

Kuşkusuz ki; hiç bir ülke, hendeklerin kazıldığı ve eli silahlı kişilerin nöbet tuttuğu böyle bir ortamı kabul edemez. Bugün yaşanan çatışma ve ölümlerin, halkın ödediği bedellerin en önemli sorumlusu örgüttür. Ne yazık Meclis’te 3. parti olan HDP de, 7 Haziran seçimlerinden sonra barış adına inisiyatif alamayarak, büyük hayal kırıklığı yarattı. Bugün de hendek siyaseti ile bu tehlikeli gidişin peşine takılmış görünüyor.

SADECE SİLAHLA OLMUYOR

Bu ortamın ikinci sorumlusu elbette Hükümet ve onun üstünde bir vesayet kurumu olarak duran, anayasaya aykırı biçimde yasadışı bir fiili başkanlık oluşturan Saray yönetimidir. PKK ve HDP ile masaya oturan da odur, masayı yıkan da, ‘istikrar’ sopasıyla bu ortamın oluşmasına en büyük katkıyı veren de. Geçen 30 yıldaki deneyimlere karşın sadece silahlı mücadele ile çözüm aramada ısrar, hatta çok daha ağır yöntemlerin kullanılması, yangını söndürmek yerine daha da büyüten bir rol oynuyor.

EN MAKUL YOL


Oysa, silahlı tehdide karşı meşru yöntemlerle mücadele ederken, siyasetin içeride ve dışarıda ortaya gerçek bir çözüm koyması gerek. Bunun yolu, siyaset ve toplumu sürece katarak en meşru zemin olan Meclis’te çözüm aramaktır. Tıpkı ‘çözüm(süzlük) süreci’nde yanlışlarda ısrarda olduğu gibi, bugünkü yanlışta ısrar, daha vahim olaylara kapı açacaktır.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap