AK Parti MKYK Üyesi ve Trabzon Milletvekili Süleyman Soylu, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Trabzon Şubesi’nde düzenlenen toplantıya katıldı. Türkiye'nin geleceğine yönelik pembe tablo çizen Soylu, şunları söyledi: "Allah'a şükürler olsun Türkiye daha ilerlemeden geriye adım atmış değildir. Demokrasiden, ekonomisinin büyümesinden, kalkınmasından ve bütün coğrafya ile ilgili düşündüklerinden henüz geri adım atmış değildir. Türkiye ciddi bir şekilde yolculuğuna ve yoluna devam etmektedir. Bugün tam bu tablo üzerindeyiz ve bu tablo üzerinden Gezi olaylarını, 17-25 Aralık olaylarını, 6-7 Ekim olaylarını tartışabiliriz. Bu tablo üzerinden, niçin hiç birbirine benzemeyen birtakım siyasi düşüncelerin, partilerin ve insanların bir araya nasıl geldiğini tartışabiliriz. Biz bunların tamamı üzerinden aslında dünyada neler olup bittiğini ve Türkiye'nin neresinde olduğunu tartışabilme kabiliyetine sahip olabiliriz."

ZİHNİYET DÖNÜŞÜMÜ

Soylu, Türkiye'nin, fırsatlarının farkında olduğuna dikkat çekerek, "Türkiye bu fırsatların farkında olabilecek büyük zihniyet devrimlerini ve dönüşümlerini gerçekleştirmiştir. Türkiye bugün ayakta duruyorsa bilinmesini isteriz ki 21. yüzyılın başından itibaren sağladığı zihniyet dönüşümüdür. Dünyayı iyi anlıyor, iyi okuyor, etrafımızdaki coğrafyayı iyi okuyor. Bizim milletimiz de işte büyük millet olmanın, bir büyük devletin bakiyesi olmanın en önemli avantajlarından bir tanesini yaşıyoruz, korkusunu da onlar yaşıyor" ifadelerini kullandı. AK Parti'nin değerlerini bütün toplumla paylaştıklarına işaret eden Soylu, "AK Parti, Türkiye'nin bütün değerlerini ve ideallerini geleceğe taşımak, Türkiye kitabının ön sözünü iyi okumuş, iyi hazmetmiş ve onu yarına taşıyabilmek için gayretini ortaya koyan büyük bir taşıyıcıdır. Bir medeniyet, değer, istikrar ve barış taşıyıcısıdır" diye konuştu.

Devletçi geçiniyorlar

Soylu, çok partili siyasi hayatta hep iki kanat olduğunu anlatarak, şunları söyledi: "Bir, halkın yanında olanlar; iki, halkın yanında olmayanlar, başkasının borazanını öttürenler ve kendilerini 'devletçi' diye bir konuma koyanlar. Bunların içerisindeki bu mücadelenin yine tarafları vardır. Birisi bu topraklarda milliliği öne sürüyor, birisi de güya başka türlü pazarlamalar altında Türkiye'yi gayri milli bir yapılanmaya doğru götürmektedir. Türkiye kendi hedeflerine ulaşabilecek bir ülkedir. Türkiye gerek 2023, gerek 2053, gerekse 2071 yani kendi adına ortaya koyduğu büyük hedefleri kucaklayabilecek ve bunları bir noktaya taşıyabilecek kabiliyete sahip ülkedir ve bunu sağlayacaktır."