Türkiye tarihi bir seçimi daha geride bıraktı. Rakamlar Yüksek Seçim Kurulu tarafından kesin ilan edilmemesine rağmen, artık değişmeyecek birçok husus var. Bunlardan ilki tabii ki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin net bir şekilde tek başına iktidarı tekrar elde etmiş olması. 317 milletvekili kazanması. CHP aynı oy oranını ve 2 milletvekili fazla kazandı ama MHP ve HDP'de ciddi oy kayıpları var. Özellikle MHP'den çok ciddi sayıda oy ve milletvekilinin AK Parti'ye gittiğini görüyoruz. Aynı şekilde HDP'nin yaklaşık 3 puanlık bir kaybı var. Bu kaybın Güneydoğu'dan da olduğunu görüyoruz. İstanbul'dan da milletvekili kaybı görünüyor. Buradan hareketle şunu çok net bir şekilde söyleyebiliriz ki; bu seçimin tek bir galibi var, o da Adalet ve Kalkınma Partisi. Tabii ki Cumhurbaşkanı Erdoğan bu seçimin galibi, çünkü bu seçimi Cumhurbaşkanı götürdü. Beş ay içerisinde yaklaşık 9 puan bir artış sağlamışa benziyor. Bu 2011 seçimlerindeki oyu yakalamış olduğunu gösteriyor. Neredeyse iki kişiden birinin tekrar AK Parti'ye oy vermesine tanık oluyoruz.

BARİZ BİR YENİLGİ

Diğer partilerin hepsi yenik çıktı. Özellikle Milliyetçi Hareket Partisi'nin çok net bir şekilde yenildiğini görüyoruz. 7 Haziran sonrasında sergilediği tutum ve özellikle tekrar başlayan çatışma sürecinde belli ki AK Parti ve Erdoğan, MHP ile AK Parti arasında tereddütte olan seçmeni yanına çekebilmiş. Bir diğer husus da, daha önce AK Parti'ye oy verip de 7 Haziran'da sandığa gitmemiş olan seçmenlerin önemli bir kesiminin AK Parti’ye oy verdiğini görüyoruz. Bu arada beş aylık süre içerisinde seçme hakkını kazanan gençler içinde de belli bir oranı tutturmuş olduğu muhakkak. CHP'nin oyunun yine yüzde 25'te kaldığını görüyoruz. Rakamlar bu. Bu bariz bir yenilgidir, bariz bir başarısızlıktır. CHP'nin oyunun artması bekleniyordu. Bu konuda iddialar vardı, araştırmalar bu yöndeydi. Ama CHP'nin hiçbir şekilde oyunu artırmadığını görüyoruz. CHP'nin sorunu sadece Kılıçdaroğlu sorunu değildir.

7 HAZİRAN EMANETLERİ

HDP'nin özellikle büyük şehirlerde yaşadığı oy kaybının büyük bir kısmı AK Parti'ye ve CHP'ye gitmiş olabilir. Yani 7 Haziran'ın emanetlerinin bir kısmı tekrar eski patilerine geri döndü. HDP'nin Güneydoğu'da da çok ciddi bir şekilde oy kaybına uğradığını görüyoruz. Buradan şunu çok net olarak söylemek mümkün: Suruç katliamının ardından Ceylanpınar'da 2 polis memurunun evlerinde vurulması ve bunun PKK tarafından üstlenilmesiyle beraber başlayan çatışma süreci, bu arada yaşanan bütün gerginlikler, cenazeler ve en son Ankara'da yaşanan büyük katliam, bütün bunlar AK Parti'nin oylarının artmasına vesile olmuş, bu çok net görünüyor. Çünkü beş ay içerisinde Türkiye'de başka bir şey değişmedi. Şu mümkün: Tek başına iktidar isteyen, istikrar isteyen ciddi bir seçmenin AK Parti’ye yönelmiş olması olabilir; ama bu beş aylık süre içerisinde Türkiye'de en önemli gelişme çatışma ortamıydı, çatışmaların tekrar başlamasıydı. Bunun MHP'ye ve HDP'ye ayrı ayrı darbe indirdiği çok net ortada.

ÇOK DAHA KARARLI

Beş aylık sürenin üzerinden Türkiye kaldığı yerden, yani 6 Haziran'da bıraktığı yerden devam edecek. Şunu söylemek mümkün: Eğer bu seçim sonuçları 7 Haziran'da çıkmış olsaydı bu kadar büyük bir şaşkınlık yaratmazdı. Çünkü yerel seçimlerde ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde çok büyük bir başarı elde etmiş AK Parti’nin bütün sorunlarına rağmen, özellikle 17-25 Aralık sürecine rağmen. Ama 2011 seçimlerine göre çok büyük bir gerileme, 9 puanlık bir gerileme yaşamıştı. Beş ayda bu dokuz puanı, hatta biraz fazlasını alabilmiş. Bu tabii ki AK Parti'ye ve Başbakan Davutoğlu'na çok daha büyük bir özgüven verecektir. AK Parti’nin bu yeni dönemde hedeflerine çok daha atak, çok daha kararlı gitmesini bekleyebiliriz. Şunu da akılda tutmak lazım: Özellikle MHP'nin, hatta belli ölçülerde HDP'nin de yaşadığı şoktan istifade ederek yakın bir zamanda, eğer işler beklediği gibi giderse Türkiye'yi bir erken seçime bile götürebilir. Anayasayı tek başına değiştirebilecek bir çoğunluğu hedefleyerek, Türkiye'de başkanlık sistemini tekrardan hayata geçirmek isteyebilir.

TARİHİ BİR SEÇİM

Gerçekten tarihi bir seçim yaşadı Türkiye, bu seçimin tarihi bir seçim olacağı bekleniyordu ama yapılan kamuoyu araştırmalarının hemen hemen hiçbiri bunu göstermedi. Bir tek Adil Gür'ün yüzde 47 göstermesi, genellikle eleştirilmişti. Onun bile şu anda geride kaldığı görülüyor. Bu şaşkınlığın üzerine bir yığın teori üretilebilir, ama çok net bir şey var: Birileri siyasette devletin imkânlarını kullanarak da olsa, (7 Haziran'da da kullanmışlardı ama başarılı olamamışlardı) bu sefer başarılı oldular. Tayyip Erdoğan'ın siyasi becerisinin hâlâ güçlü bir şekilde varlığını koruduğunu görüyoruz. Diğer siyasi partilerin ve parti yöneticilerinin de gerçekten çok büyük bir başarısızlıkla karşı karşıya olduklarını görüyoruz. Tabii herkes istifalar bekleyecek, bunların artık çok fazla anlamı da yok. Öncelikle MHP'de, ardından CHP'de ve kısmen HDP'de önümüzdeki dönem yaşanacak olan tartışmalar vs. AK Parti'nin önünün daha da açılmasına neden olacak...