"Yeşil yol; kara yol" derken, işin içine moru da, sarısı da girdi. Anlayacağınız morartacak, sarartacak yolun yordamın tarifi değişti. Hoş bu ülkede her şey değil ise bile, çok şey kör misali tarif edilmiyor mu? Kör de fili bile tuttuğu yere bakarak(!) tarif ettiğine göre! Varın çıkın işin içinden bakayım.

*

Ama şu dağlara, yaylalara yol işinde, sorunun cevabı galiba ‘Nereden baktığına bağlı’da.

*

Kimisi yollardan bakıyor, kimisi dağlardan. Kimisi paradan bakıyor, kimisi gelecekten. Kimisi ahşaptan bakıyor, kimisi betondan. Kimisi turizm dolarlarından bakıyor, kimisi ‘az olsun sağlıklı olsun’dan. Kimisi bugünden bakıyor, kimisi gelecekten. * Yeşille kamufle edilen kara yol ile ‘çevresi de değişecek, çehresi de’ diye düşündüğümüz dağlara sırtını dayamış yaylaların yol azlığında durumu ortada. Geçmişten gelen ahşapları saysak bile yüzde 80'i beton binalarla kaplı. Balahor Yaylası'nda bile 3 katlı beton evler var. Bu betonlar yolun azlığı, ulaşımın zorluğunda yapıldı. Siz bir de, ulaşım kolaylaştığında yapılacakları düşünebiliyor musunuz?

Yol yokluğunda bunları yapan ahalinin; varlığında, tabiatı nasıl betonla donatacağını görün. "Devlet müsaade etmez" denilecektir. Sanki şimdiye kadar devlet yok muydu ki? * Ne demiştik? Nerden baktığınıza bağlı. Bir de bu açıdan bakın! Gelecektekilere tıpkı denizle ilişkisi kesilen sahiller gibi, yeşilsiz dağlar kalacak mı, kalmayacak mı? * O ki; ‘nereden baktığına bağlı’ üzerine hasbıhal ettik, bir fıkra ile bohçayı bağlayalım: Öğretmen; "Yavrum söyle bakalım. Belediyenin görevleri arasında seni en çok etkileyen hangisidir? Çocuk; "Otobüs ücretlerine sık sık zam yapılması öğretmenim."

DOKTOR RAPORU HASTA EDİYOR!

Hastalık sadece insanlara, canlılara mahsus bir şey değildir. Ekonomi hasta olur, araba olur, konutlar olur, toprak olur, hava olur, su olur! Hatta fabrikalar, işyerleri bile olur!

*

Hem de doktor raporuyla! Nasıl mı? Özellikle geride bıraktığımız Ramazan ayında had safhaya ulaşan, sonrasında da devam edecek gibi görünen bir rapor sıkıntısı iletildi bize. Kimisi sevkli, kimisi acilden başta fabrikalar ve işletmelerde olmak üzere çalışanlar işverene 3-5, bazen de 10-15 günlük raporlar getirip, "hadi bana eyvallah" diyerek, hasta olduğu için yatıp dinlenmeye değil, sokaklarda gezmeye gittiler! Hem de çok sayıda.

*

Bu da makinenin durmasına, üretimin aksamasına neden oldu, oluyor. Yerine 3-5 günlüğüne monte edilebilecek yedek personel bile az geliyor. İster istemez, işveren "bu raporları gelişigüzel, kimisi de hatır hesabına veren doktorlar, lütfen bu gerçeği de göz ardı etmesinler. Gerçek hasta hesabıyla rapor versinler, hatır hesabıyla değil" diye şikayet ediyor. * Haksızlar mı? Doktor raporu ile işler hasta olmuyor mu?