Türkiye dün yeni bir utanç günü, bir kara gün yaşadı. Anayasa’nın 30. maddesi ortadayken, iktidar-devlet terörüyle Kanaltürk ve Bugün TV basıldı, yayınları kesildi, el koyuldu. Hem de seçimlere 4 gün kala. Gerekçe komik. Asıl neden, bu kuruluşların bağlı olduğu İpek Holding’in cemaate parasal kaynak sağladığı iddiası.

Biber gazı, cop, kapıları kırıp içeri girme, yayın odalarını basma, kameraların fişini çekme; gazetecileri dövme, gözaltına alma, milletvekillerini tartaklama...

ETÖ’DEN FTÖ’YE

Bu tabloları daha önce de yaşamıştık. Sözgelimi Ergenekon davası sürecinde başta Cumhuriyet, Ulusal Kanal, Aydınlık, Odatv olmak üzere birçok gazete, televizyon, dergi baskına uğradı, çalışanları gözaltına alındı, tutuklandı, bazıları yıllarca zindanlarda yattı.

Bunu yapanlar, o gün AKP iktidarının ortağıydı. Türkiye’ye karşı bir kumpas kurulmuştu ve bu operasyon bizzat iktidar tarafından yürütülmüştü. Erdoğan ve cemaat ayrışınca, daha önce medyaya operasyon yapanlar, muhalif medyayı hedef gösterenler, bu kez eski ortakları tarafından hedefe oturtuldu. O gün onlar ETÖ, yani sözde Ergenekon Terör Örgütü’nün çökertilmesi için yalanlara, düzmecelere, senaryolara dayalı yayınlar yaptı. İddialar çöktü. Devran döndü. Bu kez FTÖ, yani Fethullah Terör Örgütü’ne operasyon yapılıyor. Cemaate yakın medya hedefte.

ANAYASA ASKIDA

Gerçek bir hukuk devletinde elbette herkes hesabını verecektir, vermelidir; Cemaat de, Saray da, iktidar mensupları da.

Ama bugün Anayasa askıya alınmış, hukuk sümen altı edilmiş, adalet ayaklar altındadır.

Devletin başında oturanlar, açıkça anayasayı ihlal ettiğini açıklayarak, demokrasiye karşı darbeyi ilan etmiştir. İktidarı kaybedeceklerini anladıkça daha baskıcı, daha faşizan, daha zorba uygulamaları devreye sokuyorlar. Bir yanda terör ve şiddet sarmalıyla toplum tehdit ediliyor, diğer yanda muhalefet susturuluyor.

AKP’li bir vekilin açıkladığı gibi sırada Hürriyet grubu, Cumhuriyet, Sözcü, Aydınlık, Zaman, Birgün ve diğer muhalif gazete ile televizyonlar var.

CUMHURİYET 92 YAŞINDA

Bugün Cumhuriyetimizin 92. yıldönümünü kutluyoruz. Ülkemizi emperyalist işgalden kurtarıp cumhuriyeti kuranlar; bağımsız, çağdaş, uygar, laik, demokratik, üretken, eşit yurttaşların yaşadığı bir ülke istediler.

Gelin görün ki; eksik de olsa demokrasiyle iktidara gelenler, bugün demokrasiye, anayasaya, adalete, hukuka ve cumhuriyete karşı büyük bir darbe hareketi yapıyor.

Bugün, herkes için hukuk, herkes için adalet, herkes için eşit, özgür, mutlu bir Türkiye’yi savunma zamanıdır.

Bunun ilk adımı 1 Kasım’da sandığa gitmek, zorbalığa karşı demokrasiyi seçmektir.