Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu tarafından düzenlenen basın yemeği oldukça ilginç görüntülere sahne oldu.

Yemek öncesi yaşanan arama krizinden sayın bakanın protokol masasında kimin oturacağı krizine kadar... Öncelikle salona girmek isteyen meslektaşlarımız ve medya patronları aranmak istendi. Araya Selahattin Aydınlı girerek krizin büyümesine engel oldu.

Aranma krizinde ilk tepkileri koyanlar ise internet haber sitesi yöneticileri idi. Tepkiler oldukça sertti. Hatta tehdit boyutuna kadar ulaştı. Sayın Bakana söylenecekti  olur mu böyle şey diye...

Koyulan tepkiler tartışılmaya açık.

Neden mi?

Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanını korumakla mükellef onlarca güvenlik görevlisi elbette görevlerini yerine getirecek. Güvenlik olmayan yerde zafiyet doğar. Sonuçta korunan kişi Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı, hemşehrimiz. Düşünsenize Trabzon’da kendinizi en güvenli hissettiğiniz yerde hemşehrilerinizin yanında yaşanacak olumsuz bir hadisenin nasıl sonuçlar doğuracağını!

Bu doğrultuda orada güvenlik güçlerine konulan tepkilerin dozajının sayın bakanımıza anlatılması gerektiğini düşünüyorum. Bu görev de orada bulunan Selahattin Aydınlı ve diğer danışmanlara düşüyor.

Salon yavaş yavaş dolarken protokol masasında kimin oturacağı tartışılmaya devam ediyordu.

Ve teker teker protokol masasına oturtulacaklar masaya davet edildi.

TSYD başkanı, Gazeteciler Cemiyeti başkanı, gazete patronları ve temsilcileri derken iki isim daha masaya oturtuldu.

Henüz hiçbir resmiyetleri olmayan onlarca haber sitesinden ikisinin temsilcisinin masaya oturtulması salonda homurtulara neden oldu. Aradan iki gün geçti, nedense hiçbir site sahibi buna ses çıkarmadı. Hepsi birer gazeteci, yıllarını vermiş bu işe. Şimdilerde birer haber sitesi sahibi. Masada yer alamamalarının nedeni tıklanma sayılarında önde gelememeleri miydi acaba? Belki de partiye veya oradaki isimlere çok yakın olamamalarından kaynaklanıyordu. Her şey iyi güzel de hiçbirinden ses çıkmaması hayret verici. Sayın site sahipleri, Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, atı alan Üsküdar’ı geçti.

Sayın Ali Öztürk’e buradan seslenmek istiyorum. Sorumlu yazı işleri müdürünüz, cumartesi günü sosyal medyadan, yemeği Gazeteciler Cemiyeti’nin değil İçişleri Bakanlığının organize ettiğini, bu yüzden de daha önce almış olduğunuz katılmama kararınızı değiştirdiğinizi bildirdi. Merak ediyorum acaba Gazeteciler Cemiyeti bu yemeği düzenlemiş olsaydı ve siz katılım göstermeseydiniz yaşanan olaylara tepkiniz ne olurdu? Zoraki de olsa protokol masasını Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Yusuf Turgut’la paylaşmanız yine de güzel.

Yemekte güzel olan, sayın bakanımızın hemşehrilerine samimi ve dobra açıklamaları ile birlikte, tüm vekillerin ve belediye başkanlarının diğer basın mensuplarının masalarını paylaşmaları idi.

Organizasyonun düzenlendiği otel idarecilerine de buradan seslenmek istiyorum. Birçok organizasyona ev sahipliği yapıyorsunuz, umarım diğer organizasyonlarındaki hizmet kaliteniz bu kadar ağır olmaz!