İYİ Parti’nin kurucu yönetiminde yer alan Süleyman Aydoğdu, “Bugüne kadarki siyasi tercih ve kararlarımın hiçbiri tesadüf değildir. Hepsinin haklı ve sağlam zeminleri vardır” dedi.

ZAYIFLIKLARINI SAKLIYORLAR

“Ben İYİ Parti’nin Trabzon ve Türkiye için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Hatta İYİ Parti’nin Türkiye’ye olduğu gibi Trabzon’a da iyi geleceğini biliyorum. Zaten anketler de bazı sonuçları ortaya koyuyor. Tüm yasa ve gelişmelerin iktidarın lehine olmasına rağmen oyları ancak yüzde 45’lere çıkabiliyor. İşte İYİ Parti’nin farkı burada. Ancak iktidar, zayıflığını ve başarısız olabileceği ihtimalini halktan uzak tutup bir güç gösterisi yapmaya çalışıyor. Sandıkların güvenliğine gelince, erken yapılacağından şüphelendiğim seçimleri bile tartışır hale geldik. Bu, Türkiye’nin siyasal yapısını ve demokratik temaülleri de dikkate almamaktan başka bir şey değil.”

Trabzon’da daha önce Ortahisar Belediye Başkan Yardımcılığı, Trabzonspor yöneticiliği gibi görevlerde bulunan, ardından İYİ Parti’nin kurucu yönetiminde yer alan Süleyman Aydoğdu, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. İYİ Parti’nin kurucu yönetiminde bulunan ancak ilk kongre sonucu oluşan yönetimde yer almayan Aydoğdu, bu durumun şahsi tercihi olduğunu ve aktif siyasete biraz ara vereceğini söyledi. İYİ Parti’nin 2019’daki seçimlerde belirleyici olacağını da ileri süren Aydoğdu, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

İşte Aydoğdu’nun açıklamaları:

İŞİME ODAKLANACAĞIM

“10 Mart 2018’de gerçekleştirilen İYİ Parti kongresinden sonra yönetimde yer almamış olmam bazı spekülasyonlara neden oldu. İl yönetimine girmek isteyip de girememişim gibi bir algı oluştu. Ancak ben bana göre geçerliliği olan bazı sebeplerden dolayı il yönetiminde olmamayı tercih ettim. Bunu İYİ Parti İl Başkanımızla da konuştum. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki: İYİ Parti’de bulunduğum süre zarfında gerekli saygı, sevgi ve ilgiyi gördüm. Ama bir gerçek de var ki insanların siyasetin dışında aile ve iş hayatı var. Benim de bir müddet için aktif siyaseti bir kenara koyarak işime konsantre olmam gerekti ve ben de bu tercihimi kullanıyorum. Bu olayın Trabzon’da farklı şekillerde yorumlanmasını temenni etmiyorum. Bunu yapanlar doğru yapmış olmazlar.”

ELİMİ TAŞIN ALTINA KOYARIM

“Trabzon daralmış, nefes alamıyor. Sahibi yok. Seçtiğimiz milletvekilleri, belediye başkanları, görevdeki bürokratlar yani AKP’yi oluşturan unsurlar kendi içlerinde birliği sağlayamadılar ve rekabetleri had safhada. Burada herkes kendisini kurtarmanın endişesine düşerek Trabzon’u sahipsiz bırakmıştır. Onun için diyorum ki gün şehrimiz ve ülkemizin geleceği açısından kavgadan vazgeçerek birlik olma günüdür. Trabzon içinde de yeni dönemde seçeceğimiz kişileri de iyi belirleyip, halkın hassasiyetlerine göre karar vermeliyiz. Ben 33 yıldır siyasetin içindeyim. Trabzon beni çok önemli yerlere getirdi. Bugüne kadarki siyasi tercih ve kararlarımın hiçbiri tesadüf değildir. Hepsinin haklı ve sağlam zeminleri vardır. Gün gelir bize ihtiyaç olursa elimi yine taşın altına koymaktan imtina etmeyeceğim. İnsanların enerjilerini Trabzon ve Türkiye için yarara dönüştürebileceğimizi düşünüyorum. İYİ Parti’deki arkadaşlarıma başarılar diliyorum ve onların dışardan bir takipçisi olduğumu da söylemek istiyorum. Şartların oluştuğu dönemlerde küçük dokunuşlar yapacağımı da belirtmek istiyorum.”

DEMOKRASiNiN KILICI: OHAL

“15 Temmuz’un üzerinden neredeyse 2 yıl geçti, hala OHAL’in devam ediyor olması ve hatta seçimleri bile içine alabileceği bu sürecin makul ve mantıklı bir izahı olamaz. Demokratik bir ülke olan Türkiye’de OHAL’in demokrasinin kılıcı gibi halkın iradesinin üzerinde durarak gölge bırakması ve o gölgede seçime girmek yarın başka sorunlar doğurur. Bundan başta demokrasimiz olmak üzere herkes zarar görür. Ortaya çıkacak siyasi neticeden itibaren de göreve gelecek olan iktidar tartışılır. Keşke ittifak yasaları ve seçim güvenliğini içeren meclis çalışmaları gibi hayati meseleler uzun süreye yayılabilseydi. İnsana sorarlar ‘20 saat çalışarak Meclis kürsülerinde uyuyarak kimi temsil ediyorsunuz, neyi amaçlıyorsunuz’ diye. Bu şekilde günü kurtarmak kimsenin işine yaramaz.”

Şükran ATALAR