Onur, Trabzonun kanayan yarası olan çocuk onkoloji hastanesi için bekleyişin sürdüğünü söyledi.
Trabzon'da yapılması uzun zamandır planlanan ancak bir türlü yapılmayan çocuk onkoloji hastanesi ile ilgili olarak, Trabzon Lösemili Çocuklara Yardım Derneği Başkan Yardımcısı iş adamı Murat Onur, arkadaşımız Gülşah Yıldırıma dobra açıklamalar yaptı.
GÖNÜLLÜ OLMAK ÇOK ÖNEMLİ
Derneğin kuruluşundan ve faaliyetlerinden söz eder misiniz?
ONUR: Bizim derneğimiz lösemili bir çocuğun annesi olan Zübeyde Kamber tarafından kuruldu. Bir vesileyle bizden yardım istediler ve bu derneğin içerisinde olmamızı istediler. Biz de seve seve kabul ettik. Bizim ailemizde lösemi hastası olan kimse yok. Biz tamamen gönüllülük ilkesiyle hareket ediyoruz. Kurulduğu döneme oranla şu anda lösemili çocuk sayımız daha fazla
Derneğimiz daha çok bu çocukları hayata kazandırmak, onları yaşama inandırabilmek, daha kaliteli bir yaşam sürmelerini sağlamak için çaba içerisindedir. Faaliyetlerimiz arasında ailevi yardımlar ve destekler bulunuyor. Özellikle derneğimizin başkanı Prof. Dr. Erol Erduran, bizzat çocuklarımızın sürekli yanında. Onlarla yakından ilgileniyor.
BAĞIŞLARA DOKUNMUYORUZ
Bağışlara sizin hiçbir şekilde dokunmadığınız ve çocukların masraflarını kişisel bütçenizden karşıladığınız doğru mu?
ONUR: Evet, kesinlikle
Biz bankaya yatırılan bağış paralarına asla dokunmuyoruz. Gerek çocuklara gerekse ailelere yapılan yardımları kendimiz karşılıyoruz. Bankada biriken paranın tamamını, yapılacak hastane için kullanacağız. Bizim derneğimizin bir lokali ya da bir ofisi bile yok. Toplantılarımızı kendi ofislerimizde yapıyoruz. Onun için, yapılan bağışları bir kumbarada para biriktirir gibi saklıyoruz. Biz henüz bağış hesabından nasıl para çekildiğini bile bilmiyoruz.
SIRA
BÜROKRATLARDA
Lösemili çocuklarımız için yaptığınız etkinlikler de oluyor. Karadenizli sanatçılar ya da iş adamları duyarlı mı bu konuda?
ONUR: Kesinlikle sanatçılarımız duyarlı. İş adamları da aynı şekilde... Tabii ki bunların arasında da duyarsız davrananlar oluyor. Bazı insanlar kolayca empati kuramıyorlar. Biz diyoruz ki; bazı şeyleri anlamak için illa ki aynı şeyi yaşamış olmak gerekmiyor. Mesela, Volkan Konakla birlikte bir konser organize ettik. Kendisi bizden hiçbir ücret talep etmedi. 7500 kişilik konser salonunda boş yer kalmadı. Biz bu konserden çocuklarımız için 250 bin TL gelir elde ettik. Böyle yardımlaşmalar bizi sevindiriyor. Bu arada Trabzon basınına da ayrıca teşekkür ediyoruz. Hastane konusunda bizden desteklerini asla esirgemiyorlar. Şu anda bize gerekli olan tek şey, bürokratlarımızın ufak bir desteği
HER AİLE ZENGİN DEĞİL
Lösemili çocuğu olan ailelerin maddi-manevi durumları nasıl?
ONUR: Genel olarak ailelerin durumu pek de iç açıcı değil. Bu hastalıkta ailelerin çok bilinçli olmaları gerekiyor. Biz aslında hiçbir çocuğumuzu lösemiden kaybetmiyoruz, enfeksiyondan kaybediyoruz. Bu noktada yine onkoloji hastanesinin gerekliliği ortaya çıkıyor.
Trabzonun kanayan yarası
Kurulması planlanan çocuk onkoloji hastanesinden bahsedelim biraz. Gündemde olmasına rağmen neden kurulmuyor?
ONUR: Öncelikli hedefimiz Trabzona bir hastane kazandırmak. Trabzon artık büyükşehir ve Karadenizin başkenti olma yolunda ilerliyor. Bundan dolayı biz Trabzonda çocuk onkoloji hastanesi kurmayı arzuluyoruz. Çünkü KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesine Karadeniz Bölgesindeki hemen hemen her ilden hasta çocuklarımız geliyor. Bu çocuklarımızın kendileri için daha uygun bir ortamda tedavi görmeleri gerekiyor. Çok küçük yaşlardaki çocuk hastaların, kötü odalarda hayatlarını idame ettirmeye çalışmaları, çok hoş değil
Bu yüzden bu konunun Trabzonun kanayan yarası olduğunu, yetkililerin görmesi gerekiyor. Farabi Hastanesi, üst düzey bir hastane, hocalarımız çok başarılı insanlar ancak bazı yetersizlikleri var elbette. Oda sayımız az, lösemili çocuklarımızın kesinlikle kendilerine özel bir hastanede tedavi görmeleri şart. İşte bu nedenle biz Trabzona 50 yataklı bir çocuk onkolojisi hastanesi kazandırmaya çalışıyoruz. Bu hastanede eğitim salonları da olacak. Yani çocuklarımızın hem tedavi görüp hem de yaşama bağlanmalarını sağlamayı hedefliyoruz.
Siz onlara mikrop bulaştırmayın
Biraz da bu çocuklarımızın toplum içerisindeki durumlarından bahsedelim. Dışlanma gibi bir durum söz konusu olabiliyor mu?
ONUR: Bu konuda size yaşadığım bir olayı anlatmak isterim. Lösemi hastası bir kızımız vardı. Liseye kaydını yaptırmak istediğimizde okul müdürü buna karşı çıktı ve çocuğu okula kaydedemeyeceğini söyledi. Nedeni ise bir hayli ilginçti. Lösemi hastası çocuğumuzun, diğer çocuklara hastalık bulaştırabileceğini söyledi. Oysa lösemi hastaları mikrop bulaştırmaz, aksine mikrop kapar. Gelin görün ki; bazı insanlar bu kadar bilinçsiz ve önyargılı olabiliyorlar. Bu çocuklarımız çok zor şartlarda yaşıyorlar. Bizim onlara destek olmamız gerekiyor. En önemlisi de onları yaşayacaklarına inandırmak
Mesela benim çok büyük bir hayalim var. Lösemili bir çocuğun nikah şahidi olmayı çok istiyorum.
Futbolculara var çocuklara yok
Çocuk onkolojisi hastanesi bu kadar gerekliyken ve sizin gibi yardımsever, gönüllü insanların da çabası varken, neden henüz bir hastanemiz yok? Hastanenin kurulmasına engel teşkil eden durum nedir?
ONUR: Aslında şehrimizde insanlar sürekli yatırım yapma peşinde
Tabii ki her alanda yatırım yapılsın, şehrimiz gelişsin ama niye bizi görmedikleri gerçekten merak konusu. Bu hastane kurulursa bizim gerçekleştirmek istediğimiz adaklarımız bile var. O derece gönül koyduk bu işe. Hastane yapılırsa hepimiz o hastanenin inşaatında çalışacağız, sırtımızda taş taşıyacağız. Ama ne yazık ki bir türlü bunu aşamıyoruz. Trabzon Belediye Başkanı Sayın Orhan Fevzi Gümrükçüoğlunun da bize vermiş olduğu sözler var bu konuda
Trabzonun en birinci gündem maddesi daima Trabzonspordur. Evet, hepimiz Trabzonsporluyuz ama bir futbolcuya 10 milyon lira verilebilirken, çocuklarımız için bir hastaneyi neden yapamıyoruz?