Trabzonspor’un Ersun Yanal ile anlaşmasının ardından gerek yönetim kanadında gerekse taraftarlar arasında ikiye bölünmeler olduğu söylendi, yazılıp çizildi. Ama kimse madalyonun diğer yüzünden Yanal olayına bakma gereğini duymadı.

Düşünün, Son iki maçında kalesinde 13 gol gören, büyük borç yükü nedeniyle transferde atılacak adımlarını bile hesaplayarak atması gereken bir kulübün başına geçen Yanal gelecek belirsizliğine aldırış etmeden ateşten gömleği sırtına geçirme cesaretini göstermiştir. Bundan dolayı Yanal’ı kutlamak gerektiğine inananlardanım. Bırakın Yanal’ın özel hayatını irdelemeyi... Bırakın Yanal’ın aldığı ücreti hesaplamayı...

Her defasında Yanal’ın Trabzonspor’un başına geçmesini eleştirenler değil mi övünerek bahsettikleri 2010-2011 sezonunun temelinde deneyimli teknik adamın imzasının olduğundan söz eden? İşine karışmadan o zaman Ersun Yanal’a verelim transferde tek yetkiyi... Hep birlikte görelim nasıl bir takım inşa edeceğini...

Fırsatı kendisine verdiğimiz zaman Yanal kadro mühendisliğini layıkıyla yerine getirecektir. Her şeye hakim edasıyla Trabzonspor’da aldığı sorumluluğun da hakkını sonuna kadar vereceğinden en küçük bir kuşkum yok. Amaç göze hoş futbol ortaya koyan, başarıya koşan bir takım görmekse bırakın işini yapsın, biz de ona destek verelim ki enkazı Yanal’ın kaldırması rahat olsun...