Öncelikle bazı köşelerde takımın kötü futbolunu fırsat ile Ersun hocanın bilgisayar kullanımı konusundaki hassasiyetini akıllarınca ti'ye alanları protesto ediyorum. Sizler bu aleti tedavülde herhangi mesleki alanda uygulayıp kullanan kişilerin bu alandaki başarılarını kendi zaafınızdan dolayı kavrayamayabilirsiniz. Ayrıca, hoca ile olan hesabınızı Trabzonspor üzerinden bibahane, bağlamayı bir yol vızzt geçin!

Bendeniz 55 yıl futbol hayatı olan eski bir profesyonel futbolcu ve 35 yıllık bilgi işlemci olarak bilgisayarı sadece oyun makinesi olarak gören, fakat futbol içerisinde nerede, nasıl uygulandığını kavrayamadan Ersun hocanın bilgisayarına sataşanlara gülüyorum. Elbette bilgisayarın spor alanında nerede, nasıl kullanıldığını, istatistiki bilgilerin sporcular üzerinde bazı yazılımlarla nasıl değerlendirildiğini siz kavrayamıyorsanız, bu kabahat Ersun hocanın değil sizindir.

Ha, gelelim Ersun hocanın maçlarda başarılı olup olamama meselesine... Bu konu ayrı konu. Futbolculara top oynamayı Ersun hocanın bilgisayarı öğretmiyor. Sadece Ersun hocaya sporcuların anatomik ve fiziksel performansına, belki maç simülasyonlarına rehber olmaktadır. Burada, hocaların maç içerisindeki başarıları ise, saha kenarındaki duruşları, idman esnasındaki performansları, sağlık durumları, özel hayatlarındaki vaziyetleri ve oyuncularına örnek teşkil edecek davranışlar ve hatta hocaların ailevi yapıları ile sosyal hayattaki itibarları sporcuların saha içerisindeki oyun performansını ve hocalarına olan itaatlarına yön verir.

Burada dikkat edilmesi veya eleştirilmesi gereken konu ise Ersun hocanın bu sefer Trabzonsporlu oyuncular üzerinde sistematik olarak neden etkin olamadığıdır. Ne yalan söyleyeyim, Ersun hoca benim Türk futbolu içerisinde "Bilgisayarı dahil" acizane takdir ettiğim 2-3 hocadan birisidir. Fakat ne yazık ki hocayı bu sefer Trabzon’da pek etkili göremedim. Elbette bunun sebeplerini en iyi kendisi sorgulayıp bulabilir.

Umarım bir an evvel kendisini toparlar, zaafların nedenlerini teşhis eder, kurtulur, Trabzonspor’un ve Türk futbolunun kendisine en çok ihtiyaç hissettiği şu zamanda kendine lâyık hizmeti verir. Altyapıya değer vermesi ile bana hocam rahmetli Adnan SÜVARİ’yi hatırlatmaktadır. Ersun hocanın Trabzonspor için yapacağı en önemli katkı, özünden bu takıma birkaç oyuncu kazandırması olacaktır. Bugün ise, Trabzonspor’un şu savunma zaafına neden hiç kimsenin bir türlü ilaç olamadığını da anlamak mümkün değil. Zira savunma, maalesef rakip oyuncuları seyretmekten kaleciden seken toplara dahi müdahale edemeyecek kadar hipnotize futbol oynamaktadır.

Bu zaaf, Trabzonspor’u esas bocalatan faktör olması yanında, ne yazık ki haksız olarak önce kaleci Fatih ve İbrahim’in başını yedi; (Temenni etmem ama) şimdi de muhtemelen kaleci Hakan’ın, sonra da Ersun hocanın başını yiyecek olan ana faktördür.