Trabzonspor'un çivisi çıktı... Ekonomisi dibe vurdu... Borcu tutabilene aşk olsun! 190 milyondan alınan borç son mali genel kuruldan sonra 368 milyon olarak açıklanmıştı. Şimdi ise öyle zannediyorum ki 400 milyonu geçmiştir. Yaşadığımız günlerde kaynak yaratılmadığında Trabzonspor ekonomik olarak diplemiş olacak. Hiçbir borcunu ödeyemeyecek duruma gelecek. Futbolcuların ve teknik heyetin alacağı ise Allah kerim! Bu ekonomik tablo. Ya idari anlamda durum ne? Genel Müdür Sinan Zengin kimseyi tınlamıyor. Zengin'in ağzından çıkan her söz kulübün içerisinde kanun sayılır. Yöneticiler bile Sinan Zengin'in söylemlerinin ve yaptıklarının üzerine bir yaptırım uygulayamıyor. Zira Abdi Salih Üstünsalih'in istifa noktasına gelmesinin nedeni, Sinan Zengin'in yönetim kuruluna danışmadan, genel menajer olarak Fatih Şahinoğlu'nu atamasıydı. Bakalım bu film nasıl bitecek? Zengin, Şahinoğlu konusunda direniyor. Abdi Salih Üstünsalih ise restini çekti, o da başkan İbrahim Hacıosmanoğlu'nun kararını bekliyor. Tam bir arap saçı, çöz çözebilirseniz... Dedim ya Trabzonspor'un çivisi çıkmış... Sanki ayaklar baş, başlar ayak olmuş Trabzonspor'da. Neresine el atsanız elinizde kalıyor. Böylesine kaotik bir süreç yaşayan Trabzonspor'un hedeflerinden kopup uzaklaşması normal değil mi? Gelecek günlerin Trabzonspor açısından hiç de iyi olmayacağı muhakkak. Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu, kaynak yaratmazsa yandı gülüm keten helva misali, Trabzonspor'un durumu hiç de iyi değil.

GİTSE NE OLUR GELSE NE OLUR?

Olmaz diyorsunuz, peki ne olacak derseniz... Bu saatten sonra dereyi geçerken at değiştirmek olmaz. Belli ki sezon sonuna kadar Ersun Yanal ile gidilecek. Bize göre de gidilmeli. Ertuğrul Sağlam gelse ne olacak ki? Bu saatten sonra Trabzonspor şampiyon mu olacak? Kulüp gırtlağına kadar borca batmış. Ersun gitmiş Ertuğrul gelmiş bundan sonra ne önemi var? Sadece gidenle gelen yine Trabzonspor'un çil çil paralarını almış olacak. Olan da Trabzonspor'a olacak.

ERDOĞDU LİSESİ’NİN ZAFERİ

Yürekten kutluyorum. Başarıda emeği geçen herkesi selamlıyorum. Erdoğdu Anadolu Lisesi Türkiye şampiyonu oldu. Türkiye'yi Guatemala'da oynanacak Dünya Şampiyonası maçlarında temsil edecekler. Evvel zamandan beri futbolcu tarlası diye tabir edilen Trabzon için son dönemlerde ‘artık Trabzon futbolu bitti, oyuncu çıkmıyor, gençler gelmiyor’ deniyordu. Ama Erdoğdu Lisesi aldığı bu başarıyla bunları söyleyenlerin, akıllarından böyle bir şey geçirenlerin suratına şamar gibi vurdu. Hemen belirteyim, Erdoğdu Lisesi takımını teşkil eden bütün oyuncular Trabzonspor'un altyapısında oynuyorlar. Demek ki altyapıda bir şeyler oluyor, demek ki Sadi Tekelioğlu bir şeylere imza atıyor. Gören yok efendim gören. Açın gözlerinizi bir bakın bakalım, oralarda neler oluyor?

KOZMİK ODALARA GİRİLDİ!

Nasıl bir kulüptür? Nasıl bir yönetiliş şekli vardır? Nasıl bir kadrodur? Nasıl çalışanları mevcuttur? Kurum değil, sanki köstebek yuvası! Çoğu çalışanı bunun dışında tutuyorum. Çok değil, daha sezon başıydı, yollara düşülüp kulüp içerisinde köstebek aranıyordu. Aranan kan pardon ispiyoncu bulunamamıştı. Bu olaydan dolayı birkaç kişiyle yol ayrımına da gelinmişti. Birileri yok yere suçlanıp ipi çekilmişti. Sezon sonu geldi, yine aynı terane... Yine kulübün içerisi olmak üzere soyunma odaları ve kozmik odalara kadar her yer didik didik edilip köstebek aranıyor. Ne hikmetse bir türlü ispiyoncular bulunamıyor. Ersun Yanal terbiyesini bozmak zorunda kalıp, fütursuzca sözler ediyor. Yapılacak şey mi? Her şey sil baştan olmalı. Yapacak olan var mı? Neredeeee! Daha önce gönderilenler, neredeyse mehter marşı çaldırılıp geri getirilmediler mi? Ah be yalan dünya, pardon, ah be Trabzonspor!

HANGİSİ DOĞRU?

Trabzonspor battı, bundan sonrası zor deniyor. Buna ilaveten, bu kulüp yaşadığı olumsuz tablo sayesinde artık hayat bulmaz söyleniyor. Gelin görün ki, ortada bir genel kurul kararı da olmamasına rağmen, bizim bildiğimiz şu an üç tane başkan adayı var. Bu durumu insanın hafızası almıyor. Mantığı ise hiç çözemiyor. Bu kadar borçun altına girecek hemde bu zamanda, düşünebiliyor musunuz böylesine babayiğitler çıkabiliyor! Başkanlığa soyunmak isteyenler, neye güveniyorlar, neyi hesaplıyorlar anlamakta zorluk çekiyoruz. Kaynak yaratılacak bütün kapılar kapanmış. Bankalar eskiden Trabzonspor'a para vermek için peşinden koşuyorlardı, şimdi ise kaçmaya çalışıyorlar. Kısacası her şey toz duman Trabzonspor'da. Bu kadar kötü bir tabloya rağmen, yine genel kurul olursa ben adayım diyenlere ne demek lazım? Bir de hani Trabzonspor batmıştı! Hani yönetilemez durumdaydı! Öyle ya neden aday olursunuz? Eyleminiz mi doğru, söylemleriniz mi?