SON DAKİKA



Haber > Spor > Spor kültürünü okullara aşılamaya başladık

Spor kültürünü okullara aşılamaya başladık

06 Kasım 2015 Cuma - 08:45




Trabzon Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Cemalettin Yazıcı’dan özel açıklamalar.





İl Müdürü Yazıcı, “Türkiye’de örneği olmayan bir projeye başladık. 3-4 ayaklı bir proje ile yola çıktık. Gençlerimizi spora yönlendirmek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz” dedi.

Trabzon Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Cemalettin Yazıcı, gazetemize gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yavuz Selim sahasının yıkılıp yıkılmayacağından tutun da Trabzon’daki tesis eksikliğine kadar birçok konuya temas eden Yazıcı, vatandaşların yararlanabilecekleri projeler bulunduğunu ifade etti. Yavuz Selim sahasının yıkılmayacağını belirten Yazıcı, şunları kaydetti: “Akyazı kompleksine karşılık Yavuz Selim sahasının tapusunu TOKİ’ye verdik. Tesisleri bitirip bize teslim edene kadar mevcut yeri kullanacağız. Sonraki düzenlemeler tamamen onlara ait. Belediye başkanının da orada çok önemli işleri oldu. TOKİ orada istediği gibi yaşam alanları yapabilirdi ama ince bir hesap yapıldı...”

“Numune Hastanesi’nden dolayı TOKİ buraya büyük binalar yapamayacak. TOKİ rant elde edemeyecek. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, buranın karşılığında 60 dönüm yer verip başka yerde kulelerin yapılmasını isteyecek. Resmi olarak TOKİ’nin oraya bu tür şeyler yapabileceğini zannetmiyorum...” “Yavuz Selim konusu kesinleşti. Cumhurbaşkanı, Başbakan da buranın kalacağını söylediler. Ancak bu şekilde kalması şık değil. Buraya butik statlar yapılacak. Mimari bir çalışma gerçekleştirilecek. Gezi, yaşam alanları yapılacak. Şu anda buranın tapusu TOKİ’de. Şu da bir gerçek ki Akyazı’da yapılan yatırımların bütün paralarını TOKİ ödüyor, biz hiçbir şey ödemedik.”

Akyazı’nın yapımına engel oluyorlar

Trabzon Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Cemalettin Yazıcı, Akyazı Stadı’nın bitimiyle ilgili sürenin uzayabileceğini ifade etti: “Stadın bitimi sezon sonuna yetişebilir. Ama başka entegre sıkıntılar ortaya çıkıyor. Sadece stat bitirmek yetmiyor. Müteahhit işini yapıyor. Ama onun dışında bazı işler var. Viyadükler yapılıyor, yollar, tüneller açılıyor. O yolların yapımı uzatabiliyor işi. Oradan trafo, doğalgaz hatları geçecek. Onların yapılması için Karayolları’nın bir an önce yolları bitirmesini bekliyor. Böyle entegre müteahhidi bağlamayan sorunlar var. Bu işler biterse stadın yetişmemesiyle ilgili sıkıntı yok...”

“Bursa’da, Konya’da yapılan bir stat değil. Burada bir mühendislik harikası bir eser çıkıyor meydana. Bunun da aceleye getirilmesi hoş değil. Milimetrik yürüyor iş. Çelikleri tutturabilmek için santimin hesabını yapıyorlar. Stadın içinden de sonradan yıkılmak kaydıyla 150-200 milyarlık yatırım yapılıyor. Stadın içine zemini tutturup, teraziye alıp tekrar sökmek için bu kadar parayı heba ediyor. Mühendislik harikası bir çatı olayı var orada. Bunların aceleye gelmesi, bir maç oynasa ne olur oynamasa ne olur?”

“Bence Akyazı kompleksi yollarıyla, çıkışlarıyla her şeyinin yapılıp da öyle açılması lazım. Biz her zaman ne yapıyoruz? Bir saha yapıyoruz; soyunma odası yok, hakem odası yok, o yok bu yok, sonra yaparız diyoruz. Önce sahayı yapalım, sonra onu yapalım diyoruz, hep böyle eksik kalıyor. Aslında bir tesisin dört dörtlük yapılıp açılışının da adam gibi göstermelik değil yapılıp direkt 20 maçın oynanması lazım. Çevredeki düzenlemeler, kanallar, parklar, diğer yapılacak olan 7 saha, her şey yapılacak. İl müdürlüğü binamız var orada, yapılıyor. TOKİ neyimizi yıkıyorsa orada hepsini yapacak. Orada yapılan her şey devletin, yarın stadı Trabzonspor’a kiralar, geri kalan müştemilat bizde mi kalır bilemem.”

Sorumluluk isteyen bir konu

“Okul müsabakaları sorumluluk isteyen bir konu. Koordinasyon işi bu. Şöyle bir algı var Trabzon’da ve Türkiye’de. Bizim bakanlık da aynısını yapıyor. Diyor ki; tesisleri yaptık, bu tesisleri dolduracaksınız. Ben kimim ki nereye kadar dolduracağım? Müşteri nerede? Milli Eğitimde, okulda çocuklar. Ben oradan çocukları nasıl alacağım, nasıl getireceğim, nasıl taşıyacağım, bana bu kadar ağır yükü niye veriyorsun? Ben burayı işletiyor muyum, yakıtını veriyor muyum? Antrenörü 85 tane koydum mu, koydum, salonlarda malzemeler var mı, var. Çocukları nasıl zorla getireceğim? Bu, koordinasyon meselesi. İlk koordinasyonu bu sene küçük çapta yaptık ama bu sene yaptığım önemli bir şey var. Türkiye’de örneği yok. Bu projenin 3-4 ayağı var. Birincisi Milli Eğitim, başta büyükşehir belediye başkanımız kendisine teşekkür ediyorum. Bizden çıktı ama onlarsız olmaz bu iş. Onlar olmadan bizim buraları doldurma şansımız yok.

11_19
Yazıcı, TEK-ART Medya Merkezi’ni ziyaretinde Genel Müdür Yardımcımız Deniz Toplu
ve Spor Müdürümüz Gökmen Özağcı’ya projelerinden bahsetti.

Bu çocuklar sadece bizim değil hepimizin. Bunun yanında Aile Politikalar Bakanlığı ile çalışma yaptığımız 80 tane çocuğumuz var. Biz bunlarla 8 branşta çalışma yapıyoruz, bunlardan kimsenin haberi yok. Bu çocukları biz kendi imkanımızla taşıyoruz, spor yaptırıyoruz, getiriyoruz yurtlarına, sevgi evlerine bırakıyoruz. Sırf o çocukları da topluma kazandırmak için. Bunun yanında sokakta mendil satan, problemli çocuklarımız var. Bunları toparladık, onlara halter, atletizm yaptırıyoruz. Bu çocuklarla da çalışmalarımız var. 1 aydan beri onları getirip götürüyoruz ama nereye kadar? Bizim etimiz budumuz ne? Bu, Trabzon’un meselesi olmalı. Buradan yola çıkarak Yaşar’la birlikte bu projeyi yaptık, sunduk. Belediyemiz, milli eğitim müdürümüz buna çok sıcak baktılar. Öğretmenlikten geldiğimiz için 4+4 sisteminde ilk 4’te 7 saat sosyal etkinlik ve boş zamanları değerlendirme diye bir ders konmuş. Biz de orayı yakaladık, tespitleri yaptık, kaç okul, kaç saat biliyoruz. Gittik dedik 7 saat boş, çocuklar ne yapacak okulda? Bu çocukları hafta içi tesislere getirin, öğretmeni de gelsin başında dursun, o da sporunu yapsın. Biz bunları 12 branşta eğitelim, spor kültürünü aşılayalım, spor branşlarını tanısınlar. Bunların içinden birer tane çıksa üste sporcu o bile çok önemli. Anlattık, tamam dediler. Taşımayı belediye üstlendi. O da yetmedi, dedik ki ‘Başkanım siz şehrin babasısınız. Bunların malzemelerini alın...’ 12 branşın malzemelerini aldırttık. Valimiz de çok büyük destek verdi. Milli Eğitim de o saatlerin müsaadesini verdi. Okullara talimat yazıldı. 6 tane pilot okul seçildi, ikisinde bazı sıkıntılar oldu, okulda değil. ‘Bir görelim önümüzü’ diyerek 4 tane pilot okul seçildi.

Okuldan bize gelecek çocuk yaklaşık 1500. Bizim 90 antrenörümüz iş başında. Böldük tesisleri. Yomra’da yapıyoruz 8 branşı, tenisi tenis kortlarında, atletizmi atletizm stadında yapıyoruz, judo da var orada. Bu bir çıkış. İlk olarak böyle başladık, giderek büyüyecek. Geçenlerde gittim, sınıf öğretmenleri gelmiş, çocuklarla spor kıyafetlerini giymişler. Bizi görünce ‘Allah sizden razı olsun’ dediler. ‘Bu çocukları nasıl tutacaktık bu kadar saatte’ dediler. Kendileri de gelip sporlarını yapıyorlar, bizi destekliyorlar. Şu anda 4. hafta oldu. Belediye başkanımız, projede emeği olan antrenörler, uzmanlara, okul müdürlerine, öğretmen arkadaşlara yemek verdi. Daha farklı şeyler de yapacağız projede çalışan arkadaşlarımızla. Talep üzerine çalışan kesim ‘sabah yüzüp işe gitmek istiyoruz’ deyince haftada iki gün yüzme havuzu 6.30’da açıyoruz, iki hafta oldu.”

Vatandaş keşke gelip oynasa

“Vatandaşlara tesis anlamında oynayabilecekleri yerler veriyoruz. Ancak bir kişi gelip ‘salonu açın, ben çalışmak istiyorum’ diyor. Bir kişi için 20 tane projektör, kalorifer yak, soyunma odası aç olmaz, organize olduğu sürece sorun yok. Ramazanda futbol turnuvası gibi tenis ve voleybolda da turnuvalar yaptık, ben de oynadım. Kurumlar keşke gelse. Organize olduğu sürece biz de isteriz insanlar gelip spor yapsınlar. Halka spor kültürünü yayma, çocuklara spor kültürünü aşılama konusunda yaptığımız çok ciddi proje var. Bu da bizim görevlerimizden. Performans sporcularının yanında öyle hizmetimiz de var. Tabii bu talebe dayalı.”

Tek eksiğimiz futbol sahası

“Futbol hariç diğer branşlarla ilgili çok büyük bir sıkıntımız yok. Şu ana kadar yapılanlar yapıldı. Bakanlığımız, Genel Müdürlüğümüz herkesin katkısı oldu. Zamanında Trabzon’a çok güzel şeyler yapıldı. Asıl sorun bu tesislerin çalıştırılmasıdır. Biz geldiğimizde çok büyük eksiklik yoktu tesis anlamında. Sadece bireysel branşlarda bizim sıkıntımız var. Karate, boks, güreş, tekvando, judo gibi branşlarımızın kendilerine ait bir yeri yoktu. Onu da 6-7 trilyonluk bir tesisle aşıyoruz. Tesisi havuzun orada yapıyoruz.”

Rutubetli ortamları arar olduk

“İl müdürlüklerinin Türkiye genelinde en büyük sıkıntısı, bizlere hep müsabaka salonları yapıldı. 19 Mayıs müsabaka salonu. Ne yapılır orada? Takım sporları oynar ama ferdi branşları orada yapamazsın. Türkiye Şampiyonası veya Avrupa Şampiyonası için kurarsın orada, ring kaldırırsın. Ancak bu çocuklar nerede çalışacak? Sürekli minder kur, minder kaldırla mı uğraşacak? Avni Aker’in oradaki rutubetli ortamları bile arar olduk. Geldiğimde hayalim orayı onarıp şık salonlar yapmaktı. Çok da bir maliyeti yoktu ama Avni Aker’in çatısı sökülünce öyle bir şansımız da kalmadı. Çatının sökülmesi alttaki salonları tamamen yok etmiştir.” 

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap