Miraç Özağcı, Selim Şener, Bekir Barçın ve Haluk Şahin genel kurulun Trabzonspor için kaçınılmaz son olduğu görüşünde birleştiler.

MİRAÇ ÖZAĞCI

Trabzonspor’da şu an yönetim kurulu var mı yok mu belli değil. Göreve geldiklerinden beri hiçbir zaman birlik beraberliği sağlayamadılar. Bu nedenle de yönetim kurulunun asil listesinden önemli sayıda yöneticiler istifa ederek yönetimle yollarını ayırmışlardı. Adeta kolu kanadı kırık olan bir yönetim kurulunun başarılı olması mümkün müdür? Gelinen tabloda olmadığı ortada. Artık bu yönetim kurulunun Trabzonspor’u taşıyamadığı aşikar. Bundan sonra da taşıyamayacağı görülmekte. O nedenle diyorum ki, yol yakınken Muharrem Usta genel kurul kararı almalı. Trabzonspor ne sahada ne kasada ne de masada var. Hedeflerinden kopan bir Trabzonspor’da camianın ve taraftarların beklentisi artık yapılacak bir genel kuruldur. Ekonomik olarak da zor bir dönemden geçen Trabzonspor’un acilen güçlü bir yönetime ihtiyacı vardır. Camianın nefes alması için olağan genel kurul kaçınılmazdır.

SELİM ŞENER

Her tarafı renk cümbüşü içerisinde görürsün! Trabzonspor az bir ivme kazandı, soluğu hemen Trabzon’da aldın. Şimdi işler tersine döndü, ortalıklarda yine gözükmemeye başladın.  Kongre üyeleri kongre kararı alma noktasında yapacağınız hamleyi beklemektedir. İşte Usta ve ekibinin bu şehre yapacak olduğu en büyük hizmet de bu olacaktır. Kongre acildir deniliyorsa kulüp için mutlaka bir nedeni vardır. Mayıs ayını geçmeyin ki gelecek yönetime planlamaları için zaman kalsın. Gidecek futbolcularla kalacakların analizini iyi yapabilsin. Kim gelirse samimiyetle söylüyorum sizden iyi, daha da iyi olacaktır. İyi insan olmak başka bir şey, teknik adam olmak başka bir şey. Hele ki Trabzonspor’da, hedefi olan camiada hoca olmak başka bir şey. Herkes yorum yapar, saygıyla demek isterim ki Rıza hoca ile bu ligde her zaman kalınır ama lakin şampiyonluk gibi üst hedefte birlikte olamayız.

BEKİR BARÇIN

Göztepespor maçında beni en çok yaralayan olay Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta’nın böylesine kritik bir maçta takımının yanında olamaması oldu. Trabzonspor’un kaderine terk edilmiş bir kulüp pozisyonunda olmasının izahı asla olamaz. Takımın tek başına bırakılmış bir gariban hüviyetindeki durumu ise içler acısıdır. Sezon başından bu yana Trabzonspor’da yönetim anlamında bir bütünlük görmek mümkün değil. Eğer siz bu yola arkadaşlarımızla çıkıp yarı yolda kaldıysanız tek adresiniz genel kurul olmalı. Eğer siz de devam etmek istiyorsanız en azından genel kurul delegelerinden güven oyu almalısınız.  Göztepespor maçında takımın ortaya koyduğu futbol beni mutlu etti. Trabzonspor böyle oynamalı. Belki maçı takım olarak kazanamadı ama kazanmak adına ortaya konan iştahlı oyun ilerisi için umut verdi. Burada önemli olan kilit nokta ise orta alan hakimiyetini o bölgeyi fazla oyuncuyla kontrol etmek oldu. Sosa, Abdülkadir ve daha sonra oyuna dahil olan Yusuf Yazıcı’nın uyumu Göztepespor karşısında görmek istediğimiz takımı ortaya çıkardı. Zaten Trabzonspor’un kanatları iyi çalışmıyor. O zaman sonuca geriden şişirme toplarla değil orta alanda dikey gitmelisiniz.”

HALUK ŞAHİN

Saha sonuçları kötü, kulübün ekonomisi iflas etmiş durumda, yönetim bütünlüğü ise yok. O zaman da zorlamanın bir manası yok. Şu bir gerçek ki, Trabzonspor yönetimi artık yoruldu. Başkan Muharrem Usta ve yönetimi kendilerini daha fazla yıpratmadan kongre seçeneğini masaya ciddi bir şekilde yatırmalı. Kongre de mayıs ayının sonunda olmalı. Burada yapılacak tüzük tadiladında mayıs kongresinin önü açılmalı. En azından gelecek yönetim ekonomi ve transfer planlamasını daha sağlıklı bir şekilde yapar. Bu nedenle Usta ve ekibi bu kongre gerçeğiyle yüzleşmeli... Göztepespor gibi kırılma maçında stattaki başkanlık koltuğunu Muharrem Usta boş bırakıyorsa burada miadını doldurmuş demektir. Bu olumsuzluğa rağmen futbolcuları gösterdikleri perforanstan dolayı kutluyorum. Bir de elimizde Kamil Ahmet gibi iyi bir yetenek var. Bu oyuncuda ısrar edilmesi gerekirken yönetimin yangından mal kaçırır gibi 33 yaşındaki Pereira’nın sözleşmesini uzatması düşündürücü. Ben yabancıya karşı değilim ama kaliteli olmak şartıyla. Olcay’da da ısrar edilmesinin bir manası yok. Okay, Yusuf, Abdülkadir ve Sosa satılmamalı.”