Usta ve ekibi, Karadeniz Gazetesi ve Zigana TV Genel Müdür Yardımcısı Halil Şanlı ve Yayın Yönetmeni Asım Kemal Güner’e çarpıcı açıklamalarda bulundu. BAŞARISIZLIĞA TAHAMMÜL YOK Trabzonspor başkan adayı Muharrem Usta önemli açıklamalar yaptı. Hesabını iyi yaparak yola çıktığını ifade eden Usta, “Böyle bir dönemde bu işe girilir mi, bunun altından kalkılır mı diye birçok kez durumu masaya yatırdık. Ancak Trabzonspor taraftarının boynu bükük, beklentisi büyük. O beklentilerin hesabını ben çok iyi yaptım. Artık karar verildiğine göre başarısızlığa tahammül yok. Bu işin altından çok ciddi bir şekilde kalkmamız gerekir. Ben Trabzonspor’un fotoğrafını eksiksiz çektim. Neye soyunduğumuzu biliyorum. Gerçekleri görüyoruz” diye konuştu. TEŞHİSİ KOYDUK Kulübe doğru teşhis koymanın önemli olduğunu vurgulayan başkan adayı Muharrem Usta, şöyle devam etti: “Örneğin, bir doktor, hastasına teşhisi yarım koyarsa o hastanın sonu hüsrandır. Bu nedenle Trabzonspor’un tanısını iyi koymak lazım. Bizim işimiz iyi teşhis koymak. Bu tamam. Durumun bütün parametreleri -görebilenler için- ortada. O nedenle biz bunu gördük.” HEYECAN ÖNEMLİ “Bizim tecrübemizle bu iş olmazsa ben artık olacağına inanmıyorum” diyen Usta, şu görüşleri dile getirdi: “Olmazsa biz de kaybettik. Başarısızlığı kabullenemiyorum. Lider çok önemlidir. Tek başına liderden bir şey olmaz. Bütüncü yapı olmalıdır. Lider cansuyu gibidir. Güneş ışığı gibi insanları aydınlatır. Taraftara heyecan gelmesi lazım. Bunun için geliyoruz.” BAYAN YÖNETİCİ OLACAK Yönetim içerisinde katkı sağlamak adına olması gerekenlerin bulunduğu bir yapı oluşturmayı amaçladıklarını bildiren Usta, “Bu öncelikle hedefimiz. Mutlaka böyle bir yapı olması lazım. Yönetimde bir bayan olmasını da arzu ediyoruz. Bunun için de gerekli çalışmaları yapıyoruz. Ancak futbola bayanların çok yakın eğilimi yok. Burada niye yok sorusunu sormamız gerekiyor” dedi. MİSYONUMUZ NE? Usta, “Trabzonspor’da yönetime gelmemiz halinde misyonu ne olacak? Neyin peşine koşacağız? Bunu izah edemediğinizde sadece günü kurtarmış olacağız. Dersiniz, bir de Trabzonspor’dan ben nemalanayım, bir de benim kartvizitim olsun. Bu olur. Biz sıradan iş için bu işe soyunmadık. Asbaşkanlık sistemini de kaldırmayı planlıyoruz. Biz takım ruhu ile hareket etmeyi arzu ediyoruz” diye konuştu. KÜLLENMİŞ TENEKEYE DÖNDÜ Trabzonspor kulübünün markasının çok güçlü olduğunu belirten Usta, “Kulübün markası o kadar güçlü ki birileri bu markanın üstünü küllendirip teneke durumuna getirebilir. Birileri bu külleri atıp ‘bu pırlantalı altın’ da diyebilir. Bu bizim markamız, pırlantalı altındır. Üstü küllenmiştir. Onun için ortaya çıktım. Bugünkü marka üstü küllenmiş tenekeye döndü” dedi. ALTINDAN GÜZEL ESER ÇIKAR Trabzon’un özünde büyük başarılar olduğuna vurgu yapan Usta, şunları kaydetti: “Trabzon’un markası bu değil. Külün üzerine biraz su gelmiş. Kül balçıklanmış. Onun için onu kaldırmak kolay değil. Markaya hasar vermeyeceksin. Arkeolojik tarihi eserler gibi ince ince çalışmak lazım. Biliyorum ki altından güzel eser çıkacaktır.” ÖLÜRSE GELMEZ Trabzonspor taraftarları kulübün iyi mi kötü mü olduğunu çok iyi bildiğini belirten Usta, “Kötüyse bu kulübe talep gelmez noktasındaysak o zaman öldü! Ölürse gelmez. İçinde bu markanın büyük bir enerjisi var. Patlamak istiyor ama üstünde de kabus diye bir şey var. Önemli olan bu kabusu kaldıracak atılımları yapmak” diye konuştu. Kimse beni itebilme cesaretini gösteremez “Trabzonspor başkanlığına birileri itilebilir ama ben itilecek dönemi çoktan geçtim” diyen Usta, “Benim bugün bulunduğum konum itilebilir konum değil. Bu tarz yerler sizi göğe çıkarabildiği gibi yerin dibine de sokabilir. Ben öylesine sıradan birisi değilim. Türkiye’nin en büyük sağlık kuruluşunu kuran biri olarak beni itebilme cesaretini bana gösterecek kimse olamaz. Benim icazetim olmaz. Benim genetik özelliğim bu işi kaldırabilecek özellikte olmazsa bu işe soyunmam. Ne siyasi ne arkadaş çevresi ne herhangi birisi beni bu yola itemez” görüşlerini aktardı. Burası siyasetin yeri asla değildir “Birileri Trabzonspor’u siyasete sokmak, kullanmak isteyebilir” diyen Usta, şunları kaydetti: “Trabzonspor’da siyasi görüşü herkesin olabilir. Fakat burası onun yeri değil. Bugün Trabzon’un derdi şudur: Marka büyük. O markanın cıvatasına sahip olan kendini Trabzon’un sahibi olarak görüyor. Cıvatası da değerli. O cıvatayı aldın mı tarihi eser gibi bir şey... Çok değerli bir şeyi yakalamış oluyorsun.” Kulübü zirveye taşımanın dışında kim varsa benim işim olmaz Usta, “Kulübümüzü tepeden tırnağa dünya kulübü yapmak için modern dünyaya göre dizayn etme zorunluluğumuz var. Yoksa başarılı olamayız. Olursun ama bir sene olursun, kalıcı olamazsın. Kalıcı olmanın yolu çağdaş dünya ile uyumlu bir kulüp olmaktan geçer. Benim yönetimimin yapacağı budur. Kulübü büyütmek dışında, kulübü zirve taşımak dışında beklentisi olan kim varsa benim onlarla işim olmaz” diye konuştu. Devrimci bir ruha ihtiyaç var Trabzonspor’un devrimci bir ruha ihtiyacı olduğunun altını çizen Usta, “Yoksa bu işin altından kalkınmaz. Bildiğimiz sıradan işlerle ve bugünkü düzenle kalıcı başarı elde edemeyiz ve dünya kulübü olamayız. Bu yapı demode bir yapı. Trabzonspor’un içinde bulunduğu yapı hepimize şunu gösterdi: Dünya kulübü olacaksak yeni dünyadaki yönetim anlayışını Trabzon’a getirmek zorundayız. Trabzon’u dünya kenti, Trabzonspor’u dünya kulübü yapmak zorundayız. 4 yıl sonra 50. yılımızı kutlayacağız. Biz Trabzonspor’u 2017’de dünya kulübü yapmak için yola çıkmamalı mıyız, yapmayalım mı” dedi. Değerlerimizi dışlamamalıyız Usta, “Trabzonspor için bugüne kadar katkı yapanları, kulübe değer katanları, emek sarf edenleri rafa kaldırmıyoruz. Bir yandan kucaklayıcı olmalıyız. O devrimci ruhla da yapılandırmalıyız. Değerlerimizi dışlamamamız lazım. Bir gün zarar verdiğim olarak görülüyorsam bir devrimcinin bana demesi gereken şey, ‘sen şurda dur, durman gereken yer burasıdır.’ Bize de sahip çıkması lazım. Bütün bunlar yapılırken mazide bu kulüp için emek sarf edenler, para verenler var. Bizim aslında kulübümüze olması gereken değeri vermemiz, onlarla birlikte kulübü şanlı tarihiyle yeni bir sürece sokmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.