Son gün yeni bir haber. Menajerimiz Süleyman bey “2-3 transfer daha yapabiliriz” diyor. İyi güzel de nereye kadar transfer Süleyman bey? Sizin göreviniz pazardan sadece alım yapmak mı? Elinizde bu şartlar altında satılması gereken kadro fazlası ve teknik sorumlunun işine yaramayacak olan oyunculardan ne haber? Bunları kim nereye satacak? Hep alıyorsunuz, kadro devamlı şişiyor bütçe gittikçe ufalıyor, gelirler belli takımın şu an ortaya koyduğu performans ta ortada, peki sormadan edemiyor taraftarlarımız: “Bu transferler nereye kadar?” Bu satırlardan kulübümüze defalarca ilettik, bir takımda oyuncu istikrarı başarının ilk temel öğesidir.

Oyuncuların en azından 7-8 kişisi en az iki yıl bir arada, beraberce oynar. ‘Kim, kimin, ne ve nasıl oynadığı konusunda özelliklerini; hangi pozisyonda topu alabilir? Hangi pozisyonda nereye kaçar?’ şeklinde aralarında münasebet olması gerekir. Tamam siz teknik adam değilsiniz ama bunları sizin de bilmeniz gerekir. Ayrıca, Trabzonspor taraftarı da bunları çok iyi bilir. Şimdi sizin kurduğunuz kadroya teknik olarak baktığımızda hiçbir oyuncunun diğeri ile herhangi bir uyumu olmadığı, stil ve oyun tarzı itibarı ile birbirlerine uyum sağlayamadığı, herkesin kendi havasını çalmaya çalıştığını görüyoruz.

Takımın ikbali bir-iki oyuncunun performansına endeksli. Herkes ayrı milliyetten yapıda ve karakterde. Trabzonspor artık “Trabzonspor” karakterini kaybetti. Oysa herkes hatta tüm Türkiye Trabzonspor’u kendine has karakteri ile sevdi ve beğendi. Hakkâri’den Edirne’ye kadar Trabzonspor, “Trabzonspor” olarak, “Karadeniz’in karakteri” olarak sevilip tutuldu. Fakat Süleyman bey siz gelin görün ki; Trabzonspor’u ‘Afrikaspor’a çevirdiniz.

İleride yine en kritik zamanlarda bu adamlar Trabzonspor’u bırakıp ülkelerinin maçlarına gidecekler. Bu arada bu transferlerden keseyi komüsyonlarla dolduranların ticaretleri yanlarına kâr kalacak. Sıkıntıyı yine bu kulüp ve bu taraftar çelecek. Bu satırları bir kenara yazın ve not edin. Bakın bu tarz transfer politikası ile Trabzonspor bırakın 2013-14’ü, 2014-15’i dahi mumla arayacak ve bunun müsebbibi siz olacaksınız. “Bir dost da demedi” demeyin...