Prenses Diana'nın Gizemli Ölümü | Dünyayı Değiştiren Olaylar
Yayın Tarihi: 09.02.2025 - 19:00
Dünya tarihine damga vurmuş olaylar dizisinin anlatıldığı program yeni bölümü ile sizlerle
"Dünyayı Değiştiren Olaylar" belgesel serisinin her yeni bölümünde; tarihin akışını değiştiren, küresel boyutta politik, askeri ve toplumsal etkiler yaratan kritik olaylar mercek altına alınıyor.
Bu bölümde ise, geçirdiği kaza ve ölümünün ardındaki sır perdesi hala aralanamayan Galler Prensesi Diana'nın hikayesi konu ediliyor.
NE OLMUŞTU ?
31 Ağustos 1997'nin erken saatlerinde Galler Prensesi Diana, Fransa'nın Paris kentindeki Pont de l'Alma tünelinde bir araba kazasında öldü. Kazada Diana'nın ortağı Dodi Fayed ve 1994 model zırhlı Mercedes-Benz S280 sedan (W140 S-Sınıfı) sürücüsü Henri Paul'ün de öldükleri açıklandı. Korumaları Trevor Rees-Jones ağır yaralandı, ancak kazadan sağ kurtuldu.
Bazı medya organları, BBC tarafından bildirildiği üzere, paparazzilerin arabayı takip ederken düzensiz davranışlarının kazaya katkıda bulunduğunu iddia etti. 1999'da Fransa'daki soruşturmada, alkol ve reçeteli ilaçların etkisi altındayken yüksek hızda aracın kontrolünü kaybeden Paul'ün kazadan tek sorumlu olduğunu tespit etti. Paul Hôtel Ritz'de güvenlik başkan yardımcısıydı ve daha önce otelin dışında Diana ve Fayed'i bekleyen paparazzileri kışkırtmıştı. Antidepresanlar ve kanındaki antipsikotik izleri Paul'ün sarhoşluğunu arttırmış olabilir. 2008'de, bir İngiliz soruşturmasındaki jüri, Paul ve onu takip eden paparazzi araçları tarafından ihmalkar araç kullanmaları nedeniyle cinayet kararı verdi. Bazı medya raporları, Rees-Jones'un emniyet kemeri taktığı için hayatta kaldığını iddia etti, ancak diğer araştırmalar, arabada bulunanların hiçbirinin kemer takmadığını ortaya koydu.
Diana öldüğünde 36 yaşındaydı. Ölümü, Birleşik Krallık'ta ve dünya çapında eşi görülmemiş üzüntü yarattı ve cenazesi tahminen 2,5 milyar kişi tarafından izlendi. Kraliyet ailesi, Diana'nın ölümüne tepkileri nedeniyle basında eleştirildi. Diana'ya halkın ilgisi yüksek kaldı ve ölümünden sonraki yıllarda düzenli olarak basında yer aldı.